Aradan yıllar geçti. Munzur hâlâ aynı sesle çağlıyordu ama köy artık eskisi gibi değildi. Sessizliğin yerine türkülerin, dedikoduların yerine sohbetlerin yankısı vardı.
Munzur’un kıyısındaki küçük kulübe büyümüştü. Önünde asma dalları sarkıyor, pencerelerinden çocuk kahkahaları yükseliyordu. Baran ile DersimliKiz artık yalnız iki kalp değildi; onların sevdası köyün diline düşmüş bir efsaneydi.
Köyün çocukları büyüyüp türkü söyledikçe, yaşlılar şiirleri fısıldadıkça, herkes aynı cümleyi kuruyordu: — Eğer bir gün sevdanın gücünü unutursak, Munzur’un kıyısındaki evi hatırlayın.
Baran saçlarına düşen aklara aldırmadan bağlamasını çalıyordu. DersimliKiz defterinin yeni ciltlerini doldurmuş, kalemiyle köyün ve dağların hafızasını tutmuştu.
Bir gece ateşin başında, torunları yanlarında otururken DersimliKiz defterini açtı ve ilk sayfasındaki şiiri okudu:
“Sevda gölgelerden de doğar, Munzur’un türküsü asla susmaz.”
Çocuklar alkışladı, Baran bağlamasıyla eşlik etti. Munzur’un uğultusu onlara katıldı.
Ve o an herkes biliyordu ki: Bu sevda yalnızca iki kalbin değil, bir köyün, bir dağın, bir suyun hikâyesiydi.
Munzur’un türküsü bitmedi. Çünkü her nesil, o türküyü yeniden söyleyecekti.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.