6 Şubat 2023 tarihinde saat 04:17’de Kahramanmaraş – Pazarcık’ta Mw 7,7, ardından saat 13:24’te Kahramanmaraş – Elbistan’da Mw 7,6 büyüklüğünde iki depremle sarsıldık. Depremler, yaklaşık 15 milyon nü...
Muhsin Amca, enkazın başında durmuş, elleri titreyerek torunlarının adını fısıldıyordu: "Ahmet... Zeynep..." Bildiği bütün duaları ardı ardına mırıldanırken, her kelime yüreğinde ağır bir yankı bırakıyordu. Gözleri toz bulutunun arasında bir umut arıyordu; ne var ki karşısında beliren, yalnızca içini kavuran yıkıntılar ve sessizlikti.
Tam o sırada, eli bir şeye takıldı. Yıkıntılar arasında mutfak dolabından fırlayıp yere düşmüş bir kupa… Üzerinde süslü harflerle yazılmış bir yazı dikkatini çekti: "Beni Unutma." Bu yazı, sıradan bir rastlantı değildi. Sanki her harfi, yüreğini delip geçen bir ok gibiydi. Kupayı eline alıp uzun uzun baktı; bir anda gözyaşları yanaklarından süzülmeye başladı. Kalbi, hiç dinmeyen bir acıyla kanıyor gibiydi. O an, enkazın etrafındaki ailelerini arayan herkesin kederini derinden hissetti.
Biraz ötede, tanıdık bir ses yükseldi. Yıllar önce askerlik yaptığı, "can dostum" dediği Hasan’ın ailesinin sesiydi bu. Muhsin Amca’nın gözleri, enkazın diğer köşesinde toplanmış küçük bir gruba takıldı. Hasan’ın eşini gördü; dizlerinin üzerine çökmüş, enkazdaki yıkıntılara sımsıkı sarılmıştı. "Allah’ım, aklıma mukayyet ol," diye çığlık çığlığa ağlayan kadınların sesleri, Muhsin Amca’nın kulağında yankılanıyordu. Gözyaşları arasında Hasan’ın ailesine doğru yürüdü ve onların yanında diz çöktü. Hiçbir kelime, o anın ağırlığını anlatmaya yetmezdi. Onlara sarılarak sessizce gözyaşlarına boğuldu.
Bir süre sonra, kurtarma ekiplerinden bir ses yükseldi: "Birine ulaştık!" Kalabalık bir an için nefesini tuttu. Ancak enkaz altından çıkarılan cansız bedenler, umutları yerle bir etti. Hasan ve komşularının cesetleri çıkarıldığında, Muhsin Amca’nın dizleri bir kez daha çözüldü. "Hasan, dostum… Seni koruyamadım, affet beni," diye mırıldandı. O an, torunlarını bulma umudu da yavaşça karanlığa gömülür gibiydi.
Ancak Muhsin Amca, kupaya yeniden baktı. "Beni Unutma" yazısındaki mesaj, yüreğine sızan bir umut kıvılcımı gibiydi. Ellerini enkaza koyup bir kez daha kalpten dualar etmeye başladı. Çünkü o, insanın en karanlık anında bile duaların bir nurlu ışık gibi yol gösterebileceğini biliyordu. Derinlerden gelen bir inançla kalktı ayağa ve etrafındakilere yardım etmeye devam etti. Beton parçalarının kanattığı ellerine aldırmadan eline geçirdiği her aletle kazdı kazdı kazdı toprağı...Gözyaşları, dayanışmanın ve insanlığın derin gücüne karışıyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.