Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Aşkın Tefsiri
Bir yerden başlamak gerek Bende böyle başladım Yorumlarsanız memnun olurum ...
25. Bölüm

YÜZLEŞMENİN EN KARANLIK SOFRASI

13 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
YÜZLEŞMENİN EN KARANLIK SOFRASI

Bu gece içimde hiç kimsenin davet edilmediği bir sofra kurdum.
Ne ışık var bu odada,
ne umut…
Yalnızca yüzleşmenin soğuk nefesi üflüyor yüreğime,
ve ben, kendi hakikatimin karşısına
ilk kez bu kadar çıplak oturuyorum.
Masaya koyduğum tabaklar dolu değil;
birinde eski bir sözüm var, tutulmamış.
Birinde yarım kalmış bir gülüşüm,
sahibini çoktan unutan.
Birinde ise,
yıllar boyunca sakladığım ama sakladıkça büyüyen bir sızı…
Adını sen koysan ne olur, koymasan ne olur?
Ben o sızıya zaten kendi adımı verdim.
Bu sofrada karşımda oturan kimse yok,
ama ben yine de iki kişilik hazırladım her şeyi…
Çünkü bazı yüzleşmelerde
karşındaki kişi sandığın aslında sensindir.
Ben de bugün kendimi karşıma aldım.
Bakıyorum;
önümde oturan adamla tanışmak isterdim belki,
ama tanışınca dayanabileceğimden emin değilim.
Sofranın ortasında bir ayna var.
Koyduğum an pişman oldum.
Çünkü o aynaya baktığımda
bir yüz değil,
bir zaman çizelgesi görüyorum.
Çocuk tarafım hâlâ kırgın,
genç hâlim hâlâ inatçı,
erkek görünümüm ise hep güçlü görünme çabasıyla yorgun.
Ben bütün bu adamların birleşimiyim işte…
Ama hiçbirinin tamamı değilim.
Yüzleşmenin en karanlık sofrasında
kendime sorular yöneltiyorum:
“Ne zaman kendini bıraktın?”
“Ne zaman içinden başka birini çıkardın da ona yenildin?”
“Sevmek mi seni bitirdi, yoksa kendine tutamadığın sözler mi?”
Cevaplar masanın üzerine düşüyor,
tabaklara değil.
Biriken kırıntılar bile tok ediyor insanı;
ama ben açım.
Kendime doyamayacak kadar aç.
Sofranın bir köşesinde suskunluk oturuyor.
Konuşmuyor ama beni en çok o yoruyor.
Biliyorum ki sessizlik,
bir insanın kendine ettiği en sert itiraftır.
Ben de itiraf ediyorum içimden:
“Kaybettiklerimle değil, sustuklarımla eksildim.”
Elimi uzatıyorum,
karşımdaki hayalet gibi duran benliğime dokunmak istiyorum;
ama elimden geçiyor, tutamıyorum.
O an anlıyorum:
Ben kendime bile tutunamamışım yıllardır.
Bir insan kendine tutunamazsa,
kime tutunabilir ki?
Yüzleşme ağır geliyor.
Boğazım düğümleniyor,
ama o düğümü çözmek yerine
kalbimin içine itiyorum.
Çünkü acı dışarı çıkınca bağırır,
ben ise bağırmayı hiç beceremedim.
Onun yerine içimde birikmiş çığlıklarla yaşadım yıllarca.
Bu gece o çığlıklar sofranın altında titriyor,
duyuyorum…
ama susturuyorum.
En karanlık sofra dedim ya,
bu sofrada hiçbir günah itiraf edilmiyor;
çünkü en büyük günahlar zaten en iyi bildiklerimiz.
Ben sevdiğim için değil,
kendimi ihmal ettiğim için yanmışım aslında.
Aşkın ağırlığı değil,
benim taşıyamadığım kendimmiş.
Ve gecenin sonuna doğru,
karşımdaki ben kalkıyor masadan…
Sanki yıllardır beklediğim bir vedayı yapar gibi.
Giderken şöyle diyor gibi hissediyorum:
“Beni olduğun gibi görmedin ama affettim seni.
Çünkü sen de kendini görmedin.”
Ben masada tek kalıyorum.
Karanlık ağırlaşıyor,
yüzleşme paramparça ediyor beni…
ama biliyorum:
Bu sofra benim içimde bir yerleri temizledi.
Belki hâlâ kirliyim,
belki hâlâ eksik…
ama artık kendimden kaçmıyorum.
Bu gece öğrendim:
İnsanın yenmediği tek sofra, kendi karanlığıdır.
Ve ben o karanlığı artık içimde bir misafir gibi değil,
ev sahibi gibi karşılıyorum.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL