Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
36. Bölüm

37 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Bismillahirrahmanirrahim İpliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın...(Nahl, 16/92) İplik ören insanın hali şuna benzer o bir işi güzel yapmak ister ve işin kötü gittiğini görünce yaptığı örgüyü söker tekrar diker şüphesiz sizin en iyi ameliniz ibadetleriniz olup en hayırlı işiniz budur ve amellerinizi düzeltmedikçe hayırlı bir iş yapmış  sayılmazsınız amellerinize özen gösterin

Azimsiz ve gayretsiz atılan ok hedefine ulaşmaz ibadet ve amellerinde gayret gösterki hedefine varabilesin

Doğru kapıyı çalmak için doğru adım atmak gerek

Rıza meyvesi ancak güzel ahlâk ağacından toplanır

Adımını yavaş at ki dünyayı seyredebilesin ve ibret gözüyle bakki kâinat kitabını okuyabilesin

Kainat kitabını ancak ibret ve akıl gözü ile baktığın zaman okursun


Bir evin en büyük hazinesi Kuraanı yaşayan aile fertleridir

Kuraanı olmayan kütüphaneler hep eksik kalır Kuraan ı Kerim baş ucu kitabı ve bir kütüphanenin en büyük hazinesidir

Kirli elin tutanı olmaz o el havada asılı kalır

Kainat kitabının yazarı Mevla Kerimdir okuyanı ise insanı fanidir

Batıl yolda yürüyen yokluğa makumdur

Herkesin gittiği bir yön vardır kimisi hakikatten kaçar kimisi islamiyet nuruyla parlar hakikatten kaçan insan yarasanın güneşten kaçması gibidir onlarda hakikat nurunu görmek istemez ondan kaçarlar

Sürprizi en bol film hayattır en umulmaz anlarda en acı ve beklenmedik olaylarla karşılaşır ve en büyük acıyı yaşarsınız

İnsan daima sevdiklerinin acısıyla sınanır

Manevi duyguları para ile satın alamazsınız

Maneviyatın para ile satın alınması insan ruhunun alçaklığından kaynaklanır

Dağ oldum taş oldum da dayandım denilen acılar vardır efendimiz ey dağ yerimde olsan yıkılırdın dediği evlat acısı dağlar sarsacak kadar şiddetli bir acıdır insan dağ olur taş olur öyle dayanır Allah Tealâ kimseyi evlat acısı ile sınamasın

Dünyayı bir mücevher gibi gören insanlar onun ışıltısına çabuk kanarlar

Kötülük mazur gösterilip normalleştirilirse o ülkede insan ruhu alçalmaya başlar


İnsan ruhunun en büyük alçaklığı manevi duygularını para ile satıyor olmasıdır

Anamızın terliğinden kaçıp onun kucağına sığınırız bu azaptan şefkate kaçmak gibidir Allah Teala bir anneden daha şefkatli olup Allah Tealanın azabından merhametine sığınırız

Gerçeklerin yüzeye çıktığı gün yalanlar dibe inerler

Dünyaya tutkun olan insanlar en sonunda dünyaya av olurlar

Dünya hayatı bir balıkçı gibi oltasına bir yem takar yeme düşkün olan insanı avlar ve en sonunda sepetine koyar

Dünyada yeme ve taneye düşkün olan insan ruhu sürekli yerde gezer ve alçakta gezen insan göğe yükselemez

Her savaştan sonra insan ölüme bir adım daha yaklaşır

Şehit babası acıyı şöyle tarih etti can bizim değil beden bizim değil Eyvallah dedik emaneti teslim ettik Elhamdülillah çok şükür yaşanan acının tarifi yok gurur büyük ama evlât acısı daha büyük

Alnımız temiz değiyorsa seccadeye benim gözümde en büyük mutluluk budur

İnsan gaye ve hedefine yolcudur bu gaye ve hedefine ise ağlayarak sızlayarak değil ancak gayret göstererek çalışarak ulaşır


Namussuz bir dünyada yaşayıp namuslu olmaya çalışıyoruz


Kuraan bir mucize i bakidir onun öğrettiklerinin ışığı edebiyete kadar yanan bir fener gibi baki yanar ve insanın yolunu her daim aydınlatır güzele ulaştırır

Sinesinde Kur'an olmayan kabirde gibidir diyor Ali Ulvi Kurucu çünkü her insan kendi kabrini kendisi yapar Kuraana haşa git öte diyen insan kabrini karartır insan amelleri ile kabrini güzelleştirir nurlandırır


Gönül dengini bulamazsa o insan cennette olsa bile cehennemi yaşar

Beşerin derdine ancak Kuraan deva olur Kuraanın manasını bilmedikten sonra okunan her elif harfi cılız kalır

Doktorun verdiği ilaçtan insan ancak hastayım dediği zaman faydalanır

Her günah bir hastalıktır Ali ulvi Kurucunun dediği tüm hastalıklara ancak Kuraan olur derman ondan nasıl uzak kalır insan Kuraandan uzak kalan insan boş ve karanlık bir kabir gibidir

Şifa ve derman ancak Kuraandadır

Her karanlıktan sonra bir aydınlık başlar


kararan gecelerin gündüzleri yakın olur
diyor Ali Ulvi Kurucu demekke gecen karanlık ise sabredecek şükrecek tevekkül edeceksinki nurlu bir sabah görebilesin

Resuli kibriyanın şefaati alınan en büyük duadır seni rızayı ilahi makamına çıkarır


En büyük kazancı şu şekilde açıklar Ali ulvi Kurucu öğretmek hatırlatmak ve kalbe ışık düşürmek o halde insana bir harf öğretin güzelliği hatırlatın ve kalplere tevhid ışığı düşürün bu en güzel kazançtır

Tevhid küçük bir damlada olsada tüm karanlıkları aydınlatır

Tevhid ışığı bir lamba gibidir senin tüm yolların o lambadan gelen ışıkla aydınlanır

Tevhid nurunun dışında başka bir ışık arama o Nurani lambadan gelen ışığı takip et bilesinki Tevhid nurunun dışında yanan tüm ışıklar bir yansımadır ve seni gaflete daldırır karanlıklara çıkartır

Tevhid nuru ile aydınlanmayan yollar sürekli karanlıkta kalır


Hz Resullulahın kapısı sadakatla bekleyip kıtmir gibi o kapıyı bekleyen her kula nasip olur inşAllah onun tek bir nuru nice hastalık ve felaketlere derman olurken çare ve şifa ancak o kapıda aranır

Ali ulvi kurucu şöyle diyor "hayatı geldiği gibi kabul eyle yoksa sıkıntı duyarsın" demekki değiştirilmiyen hayat kabul edilen bir hayattır hayatı güzelleştiren en güzel söz işe şükürdür şikayetsiz sabret

Hayattan şikayet eder sana verilenlere şükretmezsen bu sıkıntını çoğaltır şükür nedir bilmeyen bir dil seni zorda bırakır

İnsan güzel olanı hiç bir zaman tarif edemez çünkü güzellik ya geç farkedilir yada kimi insan güzelliğin rengi solduktan güzel olanı görmeye başlar

Ali Ulvi Kurucu diyorki"bitmez güzelin vasfı ağaçlar kalem olsa" İşte o eşsiz güzeli tarif eden insanın her sözü eksik kalır insanın hiç bir kelimesi yeterli olmaz o Rabbil-âlemîn in eşsizliğini tarif ederken


Güzelliği görebilmek için güzelliği gören bir göz gerekir insana

Güzele bakmasını bilen gözlere sahip değilseniz o güzelliği göremez ve güzellikten nasip alamazsınız

Güzelliği bulmak için güzel olana adım atmak ve güzel olanı istemek gerekir



Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL