Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery

Dün seçilen etkili yorumlar

Kıymetli kalemdaşım, dizelerinizde baharın soluşunu ve ayrılığın derin acısını çok dokunaklı bir şekilde dile getirmişsiniz.
Her mısra, hem bir feryat hem de içten bir özlem olarak kalbe işliyor.
“İçimde soldu baharım” ifadesi, şiirin ruhunu ve yıkıcı hasreti güçlü bir sembolle özetlemiş.
Kaleminize sağlık; bu eser, sevdanın en ağır yükünü zarif bir lirizmle yansıtmış.
Allah yaralı gönüllere ferahlık versin…
Solmuş baharların yerine yeniden çiçek açacak bir kader nasip etsin.
Her fırtınadan sonra sükûneti,
Her gözyaşından sonra hikmeti,
Her ayrılıktan sonra gerçek ve hakiki sevgiye ulaştırsın.
Amin.

Yüreğinize sağlık değerli şair.
Saygılarımla.

Merdümg.riz tarafından 4.12.2025 16:06:07 zamanında düzenlenmiştir.
Yürek sesiniz hiç susmasın...

Ömür,
bazen bir dervişin nefesi kadar kısa,
bazen de bir semazenin dönerek aradığı hakikat kadar uzun gelir insana…
Senin dizelerinde ise yara ile dua, hasret ile vecd,
aşk ile teslimiyet aynı kâseye dökülmüş gibi.

Sen soruyorsun ya,
“Ömür dediğin ne ki…?”
Ömür, bazen bir kelimenin gölgesinde uzayan gece,
bazen bir vedanın omuzlarımıza yüklediği ağırlıktır.
Bazı insanlar gidince zaman hızlanır;
çünkü onlarsız saniyeler bile bizi kovalar.
Bazı acılar da vardır ki insanı yaralamaz—
insanı yeniden şekillendirir.

Dizelerinin arasında dolaşırken,
fırtınanın ortasında kalmış bir gönlün
gök kubbeye mektup yazışını duydum.
Taşlara, ovalara konuşman boşuna değil;
çünkü insan acısını önce toprağa anlatır,
çünkü toprak sır tutar.

Yüreğinin fırtınası gökyüzünü bile ürkütmüş;
ne şaşırmalı, ne yadırgamalı…
Aşk dediğin, insana önce kanat verir,
sonra o kanatla düştüğün uçurumu gösterir.

Sensizlikte salınan her nefesin,
içindeki baharı soldurmuş;
ama unutma:
Bahar, toprağın öldüğüne inandığımız yerde başlar.
Bazen en karanlık geceden sonra
en kırılgan tomurcuk filiz verir.

Rüzgârın şiirlerini okuması ne güzel…
Demek ki sen susunca bile söz,
kendi yolunu bulmuş.
Çünkü gerçek sevda,
insanın dili kesilse de kalbi konuşmaya devam ettiğinde anlaşılır.

Ve senin kalbin…
Harabe dediğin yer, aslında bir türbeye benziyor:
Yıkılmış gibi duran,
ama içinde bir adın saklı kaldığı için hâlâ ayakta olan.

Velhasıl…
Bir insanın yüreğinde bir kişi,
bazen tüm zamanlara bedeldir.
Hasret günleri tüketir, ama aşk günleri anlamlandırır.
Söz biter, zaman geçer, acılar diner…
Yine de içimizde saklı duran o isim,
ömre eklenmiş gizli bir duadır.
ŞİİRİN ADI: GÜLLERİN AŞKI (1)
ŞAİRİ: GÜNEŞİN KIZI ZEHRA
Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri (Nam-ı Diğer Celil ÇINKIR)

Her çiçeğin kendi dili, kendi hikmeti, kendi nefesi vardır. Bu şiir, çiçeklerin lisanını konuşturarak ortaya bir tabiat divanı kuruyor; her biri gönlün farklı bir halini temsil eden renkler, kokular ve sembollerle adeta insan ruhunun mevsimlerini anlatıyor.

Kantaronun şifa veren sarısı, bademin saf beyazı, kekik rüzgârının dağlarda bıraktığı efelik, papatyanın içli selamı… Bunların hepsi, şairin gönlünde tek bir bahçeye dönüşüyor: Aşk Bahçesi.
Her çiçek, aşkın bir tezahürü; her renk, insanın iç dünyasında açan bir duygunun parmak izi gibi.

Zehra Hanım’ın dizelerinde doğa sadece anlatılmıyor; doğa, insanın aynası kılınıyor. Çiçekler sıradan bitkiler olmaktan çıkıp birer karaktere, birer hikmet kapısına dönüşüyor. Şiir, hem masalsı hem öğretici bir tonda akarak okuyucuya şunu fısıldıyor:

“İnsan da bir çiçektir; açtıkça kendini tanır, koktukça dünyaya değer katar.”

Vesselam.
“Gönlün baharı, dilin söylediği değil; kalbin açtığı çiçektir.”
Kıymetli şairem, dizelerinizde çiçeklerin diliyle aşkı ve hayatı anlatmanız çok zarif bir üslup olmuş.
Her çiçek, kendi rengi ve kokusuyla ayrı bir duyguya tercüman olmuş, şiire canlı bir bahar havası katmış.
Kantaronun şifası, bademin beyazlığı, lavantanın huzuru ve menekşenin moru, hepsi ayrı bir sembol olarak gönle dokunuyor.
“Güllerin aşkı” başlığı, tüm bu çeşitliliği tek bir sevda potasında toplamanızın güçlü bir ifadesi olmuş.
Okuyucu, her mısrada hem doğanın güzelliğini hem de aşkın farklı yüzlerini hissediyor.
Kaleminize sağlık; bu eser, baharın renklerini ve aşkın çok yönlülüğünü şiirsel bir armoniyle yansıtmış.
Çok güzel bir şiir içim açıldı sabah sabah. Her dörtlük bir çiçeğin hem karakterini, hem rengini, hem de ruhunu öyle içten anlatıyor ki, sanki bahar kapıdan içeri girip dizilmiş de kendini tanıtır gibi…bu soğukta bahar havası estirdin şairem. Kekik dağların efesi, lavanta sivrisinek düşmanı, kantaron güneşin kızı… hepsi capcanlı.

Gecenin koynunda ay parçası saklı,
Yaraya dokunur soğuğu tatlı tatlı.
Bir anda geçer acılar, şifa haklı,
ALOE VERA’yım, dikenli yeşil açarım.

Baharın en mavi, en derin nefesi,
Toprakla karışır unutulmaz sesi.
Unutma beni der, kalpteki hecesi,
UNUTMABENİ ’m ben, gök mavi açarım.

Kendimce eşlik etmek istedim sevgiler

""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Şiirin Adı: Gülmek İstiyorum Gülemiyorum

Şairi: Ali Rıza Coşkun

Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri / Celil ÇINKIR

Bu şiir, modern zamanın insana giydirdiği görünmez ağırlıkların samimi bir dökümüdür. Şairin “gülmek istiyorum ama gülemiyorum” cümlesinde, sadece bir bireyin değil, çağın yorgun ruhunun sızısı duyulur. Paslanmış bir çocuk metaforu, hem içsel yaralanmayı hem de kaybolan masumiyetin matemini taşır.

Satır aralarında, toplumun sosyolojik çöküşüyle bireysel yalnızlığın nasıl aynı çatı altında birleştiği görülür. Komşuluğun kokusu, sofranın bereketi, büyüklerin hikmeti… Hepsi bir zamanlar insana yön veren değerlerdi; şimdi ise sanal gösterilerin gürültüsünde kaybolmuş birer hatıraya dönmüş.

Şair, yeni neslin yorgun gözlerinde geleceğin kırılganlığını okurken; kendi içindeki çocuğun da aynı hızla yaşlandığını, ama yine de tamamen sönmediğini fısıldar. Bu yüzden şiirin özü hüzün değil, hüzün içinden sızan ince bir direniştir.

Ve en sonunda:
Gülmek istemek, gülememek…
Bu, insanın kendi kalbini sırtında taşımaktan yorulduğu anların en sade ifadesidir.
Ama yine de şiirin dip akıntısında bir umut kıpırtısı vardır: içerdeki çocuk ölmemiştir, sadece üşümüştür.

Vesselam.
“Keder, umudun küller içinde saklanan son nefesidir.”
Bu güzel niyazın her dizesi, bir kulun Rabb’ine açılmış en temiz kapılarından içeri süzülen bir yakarış gibi…
Sözlerindeki tevazu, kalbindeki teslimiyet ve ümmete duyduğun merhamet; duanı hem derin hem de bereketli kılmış.

Rabbim;

Bu dörtlüklerde dile gelen her hayrı kabul eylesin,
Belaları def eylesin Ümmet-i Muhammed’den,
Müşkülleri kolaylıkla çözüp dertlere deva ihsan eylesin.

Âmin, yâ Rabb el-âlemîn.
Saygılar
""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Bu dizeler, yüreğin cesaret ve kırılganlık arasındaki ince çizgisini müthiş bir akıcılıkla yansıtmış. Aşkın getirdiği hüzünlere rağmen "İmkânsız değil o sevgiler" diyerek umudu güçlü bir şekilde finalde sunmanız çok etkileyici. Kaleminizdeki bu derin duygu yoğunluğu ve samimiyet için tebrik ederim.
Şiir, mutluluğu elde etmek için cesaret ve mücadele gerektiğini, vazgeçmemeyi ve inanmaya devam etmeyi içten bir şekilde vurguluyor. Yüreğinize sağlık hocam. Saygılarımla.
""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Şiir, tutkulu bir aşkı ve sevilenin gözlerinde, dudaklarında ve varlığında hissedilen sıcaklığı içten ve canlı bir şekilde yansıtıyor; romantik ve coşkulu bir anlatım. Yüreğinize sağlık hocam. Saygılarımla.
Gülün dikeni batmasa bülbülün ayağına demlenmezdi
Ustam
yine bir hayatı
acı tatlı nakşetmişsin
çok şeyin zamanı
keşke zamanında

günümün şiiri
umarım gelir

kutlarım...
Şiirin Adı: Bu Bir Paradoks
Şairi: Düşler Sığınağı
Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri / Celil ÇINKIR

Sevdanın kendi etrafında dönen o sarsıcı girdabını anlatıyor şiir; insanı hem kendine çağıran hem de aynı anda uzaklara savuran bir hâl… “Paradoks” burada sadece bir kelime değil, aşkın doğasındaki kaçınılmaz çatışmanın adı: Unutamamakla unutmaktan korkmak arasında sıkışmış bir ruhun fısıltısı. Şiir, gidişle kalışın, susuşla haykırışın aynı noktada birbirini yaralayıp yine birbirine yaslanmasını anlatan içli bir sarkaç gibi salınıyor.

Vesselam.
“Bazı gönüller unutmak istemez; unutmaya çalıştıkça daha derine yazar.”
Kıymetli üstadım, dizelerinizde aşkın çıkmazlarını ve unutamamanın derin sancısını çok etkileyici bir şekilde dile getirmişsiniz.
“Bu bir paradoks” vurgusu, şiire hem felsefi bir derinlik hem de duygusal bir çelişki katmış.
Kaleminize sağlık; bu eser, sevdanın içinden çıkılmaz halini güçlü bir lirizmle yansıtmış.
Hasretin dipsiz kuyusunu, unutamamanın çelişkisini ve sevdanın paradoksal yanını böylesine berrak bir dille işlemek, kaleminizi ayrıcalıklı kılıyor. Her mısra, hem özlemin yükünü hem de sevdanın vazgeçilmezliğini taşıyor.

Kutluyorum sizi; bu eser, aşkın en karmaşık hâllerini yalın ama derin bir şekilde yansıtan güçlü bir şiir olmuş. Kaleminiz daim, ilhamınız bol olsun.

Paradoks dediniz,
Sevda ile hasretin
İnce çizgisinde
Kaleminiz ışıldadı.

""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Harika yazmış yine derin sözlerle kaleminiz siyah beyaz resimleri anlatırken duyguları içsel yolculuğuna renklerin uyumu şiire eklesenizde aşkın ne kadar güzel ve bir okadar acı ve hüzün oldunu gösteriyor kaleminiz gücü beyaz sayfalara siyah ile yazarken beğenerek okudum kaleminiz daim olsun yüreğinize sağlık Cemre hnm 👍🙏
Bütün yollar sensizlikten sarhoş.
Bu kör sis içinde,
Ne sen varsın ne de ben varım,
Sadece geriye kalan,
O büyük sevdanın sarsılmaz gölgesi,
Ve birbirine dolanmış son nefesimizdir bizim.!!
Yüreğinize sağlık can şairem. Harika bir eser olmuş. Sevgilerimle.
Umulan dağlara kar yağar efsanesinin hiç olmadığı bir evrene
Karşı kalbin en kalabalık, derin duygu merkezine…..

He…Ya ?
“Kartpostal’lar” vardı bir zamanlar aşk hayatlarımız da
Teknolojinin cinayetine hedef oldular ne yazık ki onlarda
Simli kartpostallar, müzikli kartpostallar,
Aşksal dertlerimize derman olmuşlardı yıllarca,
Üstelik duygularımıza tercüman dahası da.
Resimlerin de ki herkes, herkesin sevdiğine benzerdi mutlaka ?
Çünkü o resimleri ameli görüntüsünde ki o biz, asıl biz değil,
Yüreğimize hakim olan gizli bir ortak duygu seçerdi onları bize her defasın da
Bizler kendimizi pek bilmezdik ki hem o pembe yıllar da…..

Not:yapay zeka ürünü değildir
“bir dakikada okunup beğenisini atan arkadaşlara teşekkür ederim:))) “

İşte bu.
Ve anında kalıplaşmış yorum bırakanlara.
Selamlar.
Muazzam bir şiir
gönülden tebrikler
saygı değer şairim...
günümün şiiridir...
selam saygı ile...
Anadolu gizem sır saklar bağrında
kadimdir
Bir türkü olur
Aslında kırık Sazın en ince tekidir türkü türkü şiirdi
Suyum berrak ve duruydu
Üzerine düşecek her rengi yansıtan ayna gibi dupduruydu
Gözlerimdeki buğu bu yüzdendir
Gözlerim kalbimin yüzü
Kalbimin yüzü suu...

Benim ellerim yosun kokar
Saçlarım su yolu...

Aşk ve ben birbirine karışan nehir ve deniz
Okul yolu aşk yolu
Bir ömür süren tutku dolu

Şiir olup akıyorum ellerine
Oku beni diye yeşil tahtaya diziyorum şarkılarımı
Benim diyemediğim
Şiirlerimin sustuğu yerde
Başlıyor yeşil tahtalı şarkı yolu

Ve sevmek şiirlerini okurken tekrar etmek gibi kalp ritminde...

Sevgimle şiir adam 😊🤗
Şiir, bir pencere kenarındaki bekleyiş ve hayranlığı, zamana ve mevsimlere yayılan narin bir aşk duygusuyla birleştiriyor; günlük hayatın sıradanlığı içinde, geçmişin ve anıların gölgesinde kalmış bir sevdayı şiirsel bir dille anlatıyor.

renkler suda boğulur mu ??

Suya yansıyan hiç bir şey bogulmaz.
Bazen gece bahçedeki süs havuzuna bakarım.Ay her durumunda ve havuzun etrafındaki ışıklar yansımasıyla sakince dururlar orada.

Ve sönmez ateşi yıldızlar düşse de suya

Tebrikler

Saygılarımla şair🖊️🧿🙏⭐
Ne güzel tavsiyeler Üstadım, kalemine yüreğine sağlık👍
Hoş olur elbette bu kadar güzelliği özellik edinenlere, inşaallah herkes böyle hoş olsun🤲
Tebrik ve teşekkürlerimi arz ederim.
Saygılar.
Kıymetli üstadım, dizelerinizde adalet, sabır ve paylaşmanın önemini çok içten bir şekilde dile getirmişsiniz.
Her mısra, hem öğüt hem de manevi bir yol gösterici olarak okuyucuya sesleniyor.
“Hoş olur” tekrarları, şiire hem ahenk hem de derin bir öğreti katmış.
Kaleminize sağlık; bu eser, gönüllere dokunan bir nasihatname gibi ışık saçıyor.
""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli gardaşım
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Şiir, yoğun bir öfke ve ihanet duygusunu sert bir dille ifade ediyor; toplumsal acıları vurgulasa da bazı dizelerdeki hedef gösterici ifadeler duyguyu gölgede bırakıyor. Genel olarak, güçlü bir sitem ve kırgınlık ağırlıklı bir ağıt havası taşıyor.

Yüreğinize sağlık hocam, keyifle okudum
Selam ve saygılarımla efendim.
ŞİİRİN ADI: Gelirsen Bahar
ŞİİRİN ŞAİRİ: Nejat Hoca
Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri (Nam-ı diğer Celil ÇINKIR)

Nejat Hoca bu şiirde mevsimleri değil, mevsimlerin insanda bıraktığı ruhsal değişimi anlatıyor. Baharın gelişi sevgiliyle; kışın çöküşü ise yokluğuyla ölçülüyor. Bu da bize şu hakikati fısıldıyor: İnsan bazen bir kelimeyle açar, bir suskunlukla donar.

Şiirin özü, sevginin doğa ile kurduğu o kadim bağda saklı; rüzgârın fısıltısı, karın sessizliği, baharın uyanışı hep bir kalbin ritmine bağlı. Şair, mevsimleri dışarıda değil, içinde yaşıyor aslında.

Ve şu cümle şiirin kalbinde atıyor:
“Gelirsen bahar olurum; gelmezsen kış.”
Çünkü bazı insanlar bir iklimdir; varlığı ısıtır, yokluğu ayaz keser.

Vesselam.
“Bahar, takvimde değil; doğru insanın nefesinde açar.”
Değerli üstat merhaba..

Bu lıymatli güzel şiiriniz, yalnızca kelimelerle yazılmış bir metin değil; yüzyılların acısını, coğrafyanın yükünü, insanlığın utancını ve yine de insan kalma çabasını omuzlayan ağır bir nefes gibi… Tebrik etmemek mümkün değil..
Her dize, tarihin en karanlık tünellerinde çakan bir kibrit ışığı… Hem gösteriyor hem yakıyor.

‘Yetim orduları yürüdü…’
Bu tek satır bile bu toprakların çocukluğunu, yoksunluğunu, sahipsizliğini ve kaderine bırakılmışlığını yeniden hatırlatıyor.
Savaşın soğukluğu kadar insanların körlüğü, iktidarların hoyratlığı ve mazlumun sessiz çığlığı dolaşıyor satırlarda. Kalbim çok acıdı..

Dillerin bölündüğü, yolların kilim gibi söküldüğü, nar ağaçlarının kökünden söküldüğü o büyük kopuş…
Ve bütün hengâmenin içinde en çok çocukların kalması…
Şiir bu acıyı öyle bir noktada tutmuş ki, insan okurken sadece tarihe değil, kendi içindeki yaraya da bakmak zorunda kalıyor.

Ama ne kadar karanlık olursa olsun, bu metnin altında bir umut da var:
Aynalaşmak…
Birleşmeden değil, benzeşmeden değil, birbirinin kalbinde kendini görebilmekten doğan bir umut.

Böylesine ağır bir tarihi, böylesine sert görüntüleri bu kadar canlı, bu kadar dürüst, bu kadar insanî bir dille anlatmak yürek ister.
Kaleminize saygıyla…
Acıya da, hakikate de, insana da gösterdiğiniz hürmet için minnetle.

Dilerim ki bir gün gerçekten ‘yaşanası bir dünyayı’ birlikte kuranlardan oluruz.
Aynılaşmadan, aynalaşarak.

Sonsuz saygılar efendim..
Peri Feride
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Tebrikler hocam yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun yine harika bir esere imza atmışsınız milli duygularımızı kabartan enfes bir şiir olmuş başarılarınızın devamını diliyorum nicelerine inşallah
Gününüz huzurlu ömrünüz bereketli olsun
Selamlar sevgiler saygılar
Kızılelma neresidir?
"Türk atlarının ayak bastığı her yer Kızılelma'dır."
Denildiği üzere "bu dünya, iki hakana dar, bir hakana çoktur" anlayışıyla zaferler kazanmaktır Kızılelma.,
Aslında "bir kına iki kılıç sığmaz" felsefesi hakimdir, hükmedilecek yerler, coğrafyalar için.
Kızılelma'ya gidecek yol, "Turan"ı gerçekleştirmekten geçer. Türk birliği sağlandığında, ortak dil ve kültür birliği daha da pekiştirildikçe Turan'ı gerçekleştirmek mümkün olacaktır ki, bu da güç birliği, hedef birliği, amaç ve ideal birliği demek olur.
Bugün ortak alfabede birleştik, anlaştık. İnşallah kısa bir gelecekte de bütün hedeflerimizi ve ideallerimizi, güçlerimizi birleştiririz.
İşte o zaman Kızılelma de hayali, ütopik olmaktan çıkar, ideal olan gerçekleştirilir.
.
"Büyük düşünenlerin büyük hedefleri olur."
Kızılelma, bir “ülkü” olarak, bireyleri ve toplumları harekete geçiren ortak kader ve düşünce birliğidir. Hayal bile olsa, bir amaç uğrunda sürekli ileriye çağırır. Bu da kişisellikten çıkıp toplumsal felsefe, amaç, hedeflenen ideal anlamına bürünmesi demektir.
İşte asıl güç kaynağı, gayret sebebi, çalışmadaki amaç, bilim ve teknikte en ileri seviyelere ulaşma mecburiyetini doğurur ki, asıl amaç da budur zaten.
Kendine fazlasıyla yeten, güçsüzleri koruyan bir millet.
Mazlumları kollarının altında özgürce ve insanca yaşatan bir millet.
Bunun için önce "TUAN", sonra "KIZILELMA" ülküsü mutlaka gerçekleşmeli.
.
Güçlü kaleminize, ilhamınıza, idealinize, izanınıza, fikrinize, zikrinize yüce Rabbim zeval vermesin.
Her daim kaleminiz, kelamınızın yansıması olsun.
En içten saygı ve selamlarımla.
ŞİİRİN ADI: UKDE KALDI
ŞİİRİN ŞAİRİ: Hava (ŞiirAna)
YORUMU YAPAN: Kalburabastı Efendi Hazretleri (Namı diğer Celil ÇINKIR)

Gönlün içinden yükselen bu feryat, yarım kalmış bir sevdanın nasıl bir iç yangınına döndüğünü apaçık söylüyor. Her dizede “ukde”nin ağırlığı var; sanki bir düğüm değil, bir ömür sürmüş bir sızı konuşuyor.

Sevdam yarım, nefesim eksik diyen bu ses; çaresizliğin gölgesine boyun eğmiş ama yine de içindeki inceliği kaybetmemiş. Yuvanın dağılmışlığı, ruhun sürgünlüğü ve bir türlü yerine oturmayan yazgı… Hepsi şiirin kadersel çizgisine sinmiş.

Ama en hüzünlü tarafı şu:
Bunca acıya rağmen şairin gönlü hâlâ “hoş sada” peşinde.
Hâlâ sevda sözleri işlemek istiyor sayfaya.
Bu da gösteriyor ki; yürek kırılmış olsa bile, içindeki iyilik pınarı hâlâ akıyor.

Vesselam.
“Ukde, gönülde kaldığı için acıdır; ama o acı insanın sesini daha sahici kılar.”
ne kadar azad olsakta, bir yanımız
eksik kalıyor,
sol yanımda şiirler dediğiniz mısralarınız geliyor aklıma, özlem kaldığı yerde yaşatıyor maziyi..

tebrşkler sayın şair

karan
Kıymetli kalemdaşım, dizelerinizde aşkın bıraktığı izleri ve kalpteki mühür metaforunu çok derin bir lirizmle işlemişsiniz.
Her satır, hem bir alışkanlığın hem de bir sadakatin ağırlığını okuyucuya güçlü imgelerle hissettiriyor.
“Meğer kapının kendisi yokmuş, ben uydurmuşum” ifadesi, aşkın yanılsamalarını çarpıcı bir şekilde özetlemiş.
Mühür metaforu, sevdanın silinmeyen izini ve insanın kendi kendini tutsak edişini etkileyici bir sembolle anlatıyor.
Şiiriniz, hem bir iç hesaplaşma hem de bir teslimiyetin sessiz çığlığı gibi yankılanıyor.
Okuyucu, her mısrada hem kırılmanın acısını hem de sadakatin ironisini derinden hissediyor.
Kaleminize sağlık; bu eser, aşkın mühürlediği kalplerdeki en dokunaklı yankılardan biri olmuş.
Şiir boyunca inanılmaz bir soğukkanlılıkla anlatılıyor bu yıkım. Bağırıp çağırmıyor, ağlamıyor; sadece gösteriyor. O yüzden daha çok acıtıyor. Sessiz, ağır, vakur bir veda gibi. Ama veda bile değil aslında; çünkü gitmek isteyen gitmiş çoktan, kalan hâlâ o mühürlü kalple, o hayali kapının önünde bekliyor.Çok güzel yazılmış. İçini yakıyor ama aynı anda da tuhaf bir huzur veriyor; çünkü sonunda biri senin en mahrem deliliğini bu kadar temiz, bu kadar sade ifade etmiş. Yalnız olmadığını hatırlatıyor.

Tebrikler Ferda Şairim
Sen bu sırada dilinle gölge biçiyordun;
“çünkü ikiniz de düşüşten yapılmışsınız.”

(karanlık dizlerini çeneme dayadı)

bir mendil neden kanar bu dize çınladı bir ara öncesi masada masaymış ha
tabi şiir çok kıvrımlı ve imgesi yüksek ve acı bir çığlık olmuş
Şiir, kırılgan iki insanın düşüşten doğan bağını, sürreal imgelerle ve zaman mekânın iç içe geçtiği bir rüya atmosferinde anlatıyor.

Tebrikler

Sevgilerimle sairem🖊️🧿🙏💙
Aşağıdaki şiiri millî-manevî bir duyarlılık içinde, destansı bir dille yazılmış bir vatan şiiri olarak yorumluyorum. Destansı ve mitolojik tonda…
Şiir, “Tanrı dağından yükselen çağrı” ve “kurtların ordusu” gibi Türk mitolojisine gönderme yapan imgelerle açılıyor. Bu unsurlar, okuru tarihsel bilinçle yoğrulmuş bir atmosferin içine çekiyor. Kurt motifi, Bozkurt efsanesinin hem koruyucu hem de yol gösterici gücünü çağrıştırıyor.
Vatan sevgisi ve aidiyet
Her dörtlükte “yurdum benim” vurgusu, şairin vatanla kurduğu güçlü duygusal bağı pekiştiriyor. Al bayrak, sancak, hilal gibi milli semboller, sadece birer görsel öğe değil; şiirde ruhu diri tutan anlam merkezleri hâline geliyor.
Değerli üstadım, kaleminizden hislerime tercüman olan harika bir şiir okudum.
Yüreğinize, gönlünüze ve milli duygularınıza sağlık.
Tebrik ediyorum ve yürekten kutluyorum sizi.
Helede şu günlerde böyle bir şiire milletçe çok ihtiyacımız olduğu malumdur.
Selam ve saygılarımla esenlikler diliyorum.
Kıymetli üstadım, dizelerinizde vatan sevgisini ve milletimizin köklü tarihini çok güçlü bir şekilde dile getirmişsiniz.
Her mısra, hem bir kahramanlık destanı hem de gönülden yükselen bir dua gibi yankılanıyor.
“Yurdum benim” tekrarları, şiire hem ahenk hem de derin bir bağlılık katmış.
Okuyucu, her satırda hem gururu hem de fedakârlığı hissediyor.
Kaleminize sağlık; bu eser, vatan aşkının en güzel şiirsel ifadelerinden biri olmuş.
Korkma! diye başlar İstiklâl Marşım,
Kükremiş sel gibidir coşkun arşım,
Mehmetçiğin postalında saklı arşım,
Çelik yürekli askerim, yurdum benim.

Dicle’yle Fırat’ım, Sakarya’m benim,
Toroslar’da yörük çadırım benim,
Karadeniz’de dalgalarım, horonum benim,
Yedi iklim dört mevsimdir, yurdum benim.


Saygılar
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Kıymetli üstadım, dizelerinizde hem bir içsel yolculuğu hem de Hak yolunda sabrı ve teslimiyeti çok güçlü bir şekilde dile getirmişsiniz.
“Durmayalım haydi” çağrısı, şiire hem bir davet hem de manevi bir diriliş ruhu katmış.
Mevlânâ’ya, aşkın dikenine ve rahmet dilenmeye yapılan göndermeler, eserin derinliğini artırmış.
Okuyucu, her satırda hem hüzünle yoğrulmuş bir arayışı hem de umutla beslenen bir teslimiyeti hissediyor.
Kaleminize sağlık; bu eser, gönülleri Hak yoluna çağıran manevi bir ilahi gibi yankılanıyor.
Üstadım, kaleminize sağlık! “Durmayalım Haydi” şiiriniz, sadece bir edebi metin değil, aynı zamanda bir manifesto gibi okunuyor. Okuru, kendi iç dünyasına dönmeye, nefsini sorgulamaya ve Hak yoluna yönelmeye davet ediyor. Bu çağrı, günümüzün karmaşasında unutulmuş değerleri yeniden hatırlatıyor.

Sizi gönülden kutluyorum; çünkü bu eser:

Mistik bir derinlik taşıyor: Mevlânâ’nın “olgun meyveyi bulmak” öğüdünü hatırlatıyor.
Şiir, içsel bir kırgınlıktan başlayan ama sonunda manevî dirilişe çağıran bir yolculuk anlatıyor. Tasavvufî imgeler, Mevlânâ göndermeleri ve “Dosta gidelim” tekrarı, esere hem ilahi bir yön hem de toplu bir uyanış hissi veriyor. Kederin içinden rahmete, dağılmışlıktan birlik arayışına uzanan yapı; hem hüzünlü hem de umut aşılayan bir bütünlük taşıyor. Sakin, derin ve çağıran bir tonda yazılmış. Yüreğinize sağlık hocam. Saygılarımla.
ŞİİRİN ADI: VÂD-İ HECR
ŞİİRİN ŞAİRİ: Efsuni Kalem
Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri (Namı diğer Celil ÇINKIR)

Ayrılık, burada yalnız bir hâl değil; ruhun içten içe kemirdiği kadim bir sır gibi duruyor.
Her beyitte özlem, adeta insanın kendi içine çöken bir dağ…
Zaman donuyor, nefes bile yük oluyor; sevmek bir ibadet, hasret bir imtihan gibi.

Şair, özlemi bir “dilenci” değil, insanın kaderini yoğuran görünmez bir mimar olarak anlatmış.
Ve sonunda anlıyoruz ki:
Aşk yanarken güzeldir, ayrılık ise insanı pişiren ateştir.

Vesselam.
“Özlem, insanın kalbine yazılan görünmez mühürdür; silinmez, öğretir.”
Yüreğinize sağlık can şairem. Şiiriniz derin bir hasret ve ayrılık acısını lirizmle işliyor. Her dizede özlem duygusu ön plana çıkarken, aşkın sancısı ve çaresizlik yoğun biçimde hissediliyor. Klasik Divan şiiri geleneğinden izler taşıyan zengin kelime seçimleri ve ritmik tekrarlar, metne melodik bir hüzün katıyor. Aşkın hem ruhsal hem fiziksel sarsıntısını güçlü imgelerle yansıtan, duygusu yoğun bir eser.
Harika bir şiir. Sevgilerimle.



Ah ah ah geceler
çözülen her düğüm bir ilmekle sıkarken boğazımı
dilin ışık der hep
karanlıkla mühürlenen dilimlere

Hadi
bir adım atalım black
suskunluğun duvarından aşıp

Ya yok olalım
Ya da yok olsun dünya.

Sevgimle güzel kalemine


Cehennemimiz içimizde
Tıpkı kıyamet gibi
"Insanın ölümü kendi kıyametidir"
Zaten kopacak niye bu kadar koparmaya meyyaliz bilmiyorum
Zaten beşerin şifresini çözmek ne mümkün.

"Verende O alanda O
Nedir senden gidecek
Telaşını görende
Can senin zannedecek."

Üstad öyle demiş
Dinlemek lazim büyük sözü sonuçta...

Teşekkür ederim güzelliğe ve sevgiler epeyce💜⚘
Şiir, feleğin insana çektirdiği zorlukları hem hınzır bir ironiyle hem de güçlü bir halk şiiri üslubuyla anlatıyor. Tekrarlar ritmi güçlendirirken, mecazlar da hayat mücadelesindeki savrulmaları canlı biçimde hissettiriyor. Hem mizahi hem sitemkâr bir tonda, kaderle didişen insanın hâlini çok yerinde benzetmelerle dile getiren, akıcı ve keyifli bir eser.
Yüreğinize sağlık hocam. Saygılarımla.
Belki biraz garip olacak ama ben anımsatan şeyleri yazmak istedim.

Zamanın soğuk yüzü sürülürken alnıma,
...
Mürekkep dökülürken gönlümün defterine,

bu ve bunlar gibi pek çok anlamlı dize alabilirdim bu yorum köşesine ama kopyala yapıştır bir yorum gibi tamamını almayayım dedim.

Zamanın soğuk yüzünün alna sürülmesi güzel bir betimleme. Alın yazısı ve kader bilinci. Bir yandan da savaşa hazırlanan bir savaşçının kamuflaj makyajı gibi alna ve yüze sürülen siyah çizgilere göndermesi olabilir dedim. Bu tabi ki askeri bir terminoloji ve buraya biraz sert de gelmiş olabilir.

Gönül defterine mürekkebin dökülmesi ise kalbe giden damarlarda coşkunun ve heyecanın meydana getirdiği aşırı kan pompalanmasını anlatıyor olabilir dedim. Bu da enteresan bir tasvir oldu sanırım. Sonucunda da tıbbi müdahale gerektirir. Allah korusun.

Neyse daha çok anımsatan dize yazabilirdim ama daha fazla sıkmayayım diye düşünüyorum. Tebrik ederim. Muhabbetle kalın...

Tutuşan yüreği kim söndürebilir ki Rabbimizden b/aşka?
Öznesi özlem olan her veda ve de:
Kayıpların ruhu acınınsa tutulan nutku
Göğü delen bir manivela
Sür-git de olmayacaktır elbet bizlerin gözü açık gördüğü hayat denen rüya.
İzini sürmek duyguların ve umuda dair bir arayış.
Hüznün de çetelesini tuttuğumuz o yakarış...


İhtişamlı bir esinti yüreğe iyi gelen.


Acıyla da beslenen şairin güzel ruhu.


Gidenler asla da geri gelmeyecek olan.


Gelenler ve de gitmesine mahal veren tüm nedenler.



Üstadım ömrünüze bereket.



İçten selam saygılarımla kıymetli yol arkadaşım
Eski hatıraların yıkıntılarının altından çıkış ve zamanın izlerinin ruha kazınışı... Belki kader değil de ömür müzmindi... Kaleminize sağlık. Saygılarımla.
Değerli şair,
Şiiriniz, zamanın ve hatıraların girdabında kaybolmuş bir ruhun sessiz çığlığını öylesine içten aktarıyor ki… Her dizede geçmişle yüzleşmenin, hüzün ve sevinç arasında savruluşun izlerini derinden hissediyorsunuz.

Yüreğinize ve kaleminize sağlık, böylesine içten bir şiir okumak gerçek bir keyif.
Tebrikler hocam çok güzel bir şiir olmuş kalemine sağlık saygılarımla.
""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Ulak
——
Kalu anlamı çok eski zamandan beri demek
Hım ulak=kalu



Şiirde ilginçti tıpkı kullanıcı isminiz gibi
Kalp
ve patates( biri etten kandan diğeri topraktan





Selam




Şiir, hiç bir ışığın ulaşamadığı yerden konuşuyor.
Şiir, kuşsuzluk vaktinde kanat kıranların sesi.


Neruda'nın kalemiyle alın terimize mühürlenen bir ağıt.
bir uçırumun nefesini duymamak mümkün mü
toprağın diliyle, her vardiyede ve iniltide..


Yaşıyoruz şiirle birlikte uçurumu ki
Kuşları bile göçük altında kalan halkın sessizliğini.


Ey suskunluğun susmayan ç'ağrısı
Şimdi nefesler ağır, yürekler dar

Sanki her köşe, bir anı ve iz.

Selamlar şaiirim
🤗


şiir, sert ve alaycı bir politik hicivle yazılmış; yalan, sahte nutuklar, menfaat ortaklıkları ve yapay gerilimlerin altını çiziyor. Dilindeki öfke, kırgınlık ve sorgulama, toplumun kandırılma döngüsüne karşı güçlü bir uyanış çağrısı niteliğinde.

Tebrikler

Saygılarımla hocam 🙏🧿🖊️
Değerli şair kaleminizden yine güzel bir şiir okudum.
Yüreğinize, gönlünüze ve emeğinize sağlık. Tebrik ediyorum ve yürekten kutluyorum sizi.
Selam ve saygılarımla esenlikler diliyorum.
Bu şiir, güçlü bir eleştiri ve uyarı tonu taşıyor. Yalan, sahte umut ve manipülasyon temalarını sert bir dille işliyor; toplumsal ve dini değerler üzerinden yapılan haksızlıklara dikkat çekiyor. Dizeler, okuyanı hem düşündürüyor hem de uyanık olmaya çağırıyor.
Yüreğinize sağlık değerli hocam. Saygılarımla.
ŞİİRİN ADI: YA SONRASI...
ŞİİRİN ŞAİRİ: Ülkü Duysak
Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri (Namı diğer Celil ÇINKIR)

Madencinin karası, yalnız yerin altında kalmaz; vicdanın en derin katmanına çöken bir hüzün olur. Ülkü Duysak’ın şiiri de işte o karayı silmeye değil, hafızaya mühürlemeye yazılmış bir ağıt gibi akıyor.

“Üç gün ağıt, beş gün taziye...” derken, toplumsal hafızamızın kısa oluşuna ince bir sitem, madencinin alın terine ise derinden bir hürmet var. Her dize, kara toprağın altında unutulan bir nefesin yankısı gibi.

Bu şiir, ekmek arası hayat taşıyanların dünyasına eğilmiş, hakikatin en ağır sorusunu bırakmış:
“Ya sonrası?”

Vesselam.
“Bazı acılar toprağa gömülmez; milletin kalbine gömülür.”
Şiirin Adı: Destek Olun
Şairi: Tülay Sarıcabağlı Şimşek
Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri / Celil ÇINKIR

İnsan olmanın en berrak yüzünü gösteren bir şiir bu: merhametin, farkındalığın ve Hakk’ın emaneti olan her cana karşı sorumluluğun sessiz ama güçlü bir çağrısı… Şair, engeli değil insanı merkeze alan bir gönül dili kurmuş; dizelerin her biri, “destek” kelimesinin ne kadar büyük bir imtihan ve ne kadar ince bir erdem olduğunu hatırlatıyor. Acıtmadan dokunan, yargılamadan anlayan, sahip çıkmadan geçmeyen bir vicdanın şiiri…
Bu eser, kalbi olan herkesin kapısını çalıyor.

Vesselam.
“İnsanı yücelten, gördüğü değil; gördüğüne gösterdiği muameledir.”


Toprak uykuda
gök suskun

ne yana baksam bir hicranla çıkıyor
bir yudum eksik alınan nefes.
Ki, ben seni
eksik bıraktığın yerden seviyorum

Hem değil midir ki şairem
bütün kavuşmalar ayrılıkla mühürlenir.

Sevgimle can şairem.

🌺

Kıymetli şairem, dizelerinizde ölümün kaçınılmazlığını ve hayatın kırılganlığını derin bir lirizmle işlemişsiniz.
Her mısra, hem bir içsel sorgulama hem de metafizik bir yolculuğun izlerini taşıyor.
“Mademki her ölümdür erken olan” ifadesi, şiirin özünü ve felsefi ağırlığını çarpıcı bir şekilde özetlemiş.
Okuyucu, hem faniliğin hüznünü hem de inancın huzurunu aynı anda hissediyor.
Kaleminize sağlık; bu eser, varoluşun en derin sorularına şiirsel bir cevap niteliğinde olmuş.
“Kaçarken insanlardan, kokluyordum gülleri.”

Kaçışın korkaklık değil, seçkinlik olduğuna dair sessiz bir savunma. Ne güzel yazmışsın yine, yüreğine sağlık.

Sevgiyle can arkadaşım.
Şiir, insanın kendini tanıma, insanları tartma ve sonunda kendi yolunu cesaretle seçme sürecini yalın bir gerçeklikle anlatıyor. Hayatın kimseye emanet edilemeyeceği vurgusu, metni güçlü ve olgun bir iç hesaplaşmaya dönüştürüyor. Huzuru hak eden, kararlılıkla yürüyen bir kalbin sesi var.
Yüreğinize sağlık hocam. Selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Bu metin, yaşam deneyimlerinden süzülen olgun bir farkındalık ve içsel güç mesajı veriyor. İnsan ilişkilerindeki seçicilik, kalp huzuruna önem verme ve cesur, kararlı olmanın değeri net bir şekilde vurgulanmış. Özünde yaşamı kabullenme ve kendi yolunda ilerleme teması öne çıkıyor.
Yüreğinize sağlık hocam. Saygılarımla.
Kaleminize sağlık, her zamanki gibi harikaydı. Duyguları çok güzel aktarmışsınız. Okurken hem düşündüm hem hislendim. Böyle eserler okumak çok değerli. Yüreğinize sağlık, sonsuz saygı ve selamlarımla, esenlikler dilerim.
Zaman alıp götürür çok şeyi
beden aciz çaresiz kalsa da
gönül hep bildiğini okur
yaramaz çocuklar gibi

nefes almak güzeldir

yüreğine sağlık...
Veda
ne acı bir kelime
kimi vedalar dönüşlüdür
sabre sığınır insan
kimisi var dönüşsüzdür
döndürmeye gücün kuvvetin yetmez
sevdaysa hele
ahı feryat figan kaplar göğü
yüreğine sağlık...



Şiir, hayal ve masalsı bir dünyayı zarif imgelerle resmediyor. “Düşler Ülkesi Prensesi” metaforu, saf sevgi, umut ve hayal gücünü simgeliyor; doğa ve evrenle uyum içinde bir masalsı atmosfer yaratıyor. Dil şiirsel ve akıcı; okuyanı rüya gibi bir yolculuğa çıkarıyor, hem huzur hem de hayranlık uyandırıyor.

Tebrikler

Sevgilerimle 🤍💙🧿🙏🖊️
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.

O kadar çok kişi yapaydan yorum yaptırıp kırpıp paylaşıyor ki sen en azından kimse yapmadan yaptırmışsın :) yani farkındayız diyor şair :)

Teşekkür ederim güzelliğe ⚘
Ne hayallerle doldurur insan heybesini.. Ne dualarla yeşertir, kabul görmeyen gerçeklerini.. Kalbine saplanan onca hançere aldırmadan, ayağına takılan onca çelmeyle düşmeden, gözlerine çekilen onca perdeden yılmadan, ışığı görebilme ümidiyle bakar, sonsuza koşabilme umuduyla yol alır, olacağını beklediği hakikatleri ile doldurur çevresini ve sırf bu düşünce dahi tebessüm ettirir çehresini.. Yanındaymış gibi gözükenleri, yanında göremeyince mahsun bakışlarla indirir başını.. Tüm çabalarını, bir beklenti gibi algılayanlara şahit olunca, harcanan nefes deler geçer boğazını..

saygıyla ..
""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Kıymetli üstadım, dizelerinizde altmış sekiz kuşağının ruhunu, değerlerini ve yaşama bakışını çok canlı bir şekilde yansıtmışsınız.
Her satır, hem bir hatıra hem de bir öğüt gibi geçmişten bugüne ışık tutuyor.
“Çelik gibi iradede tutkularımız vardı” ifadesi, kuşağın kararlılığını ve idealist duruşunu çarpıcı biçimde özetlemiş.
Şiirinizde hem aileye hürmet hem de topluma karşı sorumluluk bilinci güçlü imgelerle işlenmiş.
Çocukluk oyunlarından Hacivat-Karagöz’e, Hıdırellez’den sofradaki saygıya kadar kültürel detaylar esere derinlik katmış.
Okuyucu, hem nostaljiyi hem de kuşağın saf ve samimi değerlerini içtenlikle hissediyor.
Kaleminize sağlık; bu eser, bir dönemin toplumsal vicdanını ve sevgiyle yoğrulmuş yaşam felsefesini şiirsel bir bellek gibi taşıyor.
Altmış sekiz kuşağının sevgisini ve onurlu duruşunu böylesine içten aktardığınız için gönülden tebrik ederim.
Kalorifer peteği gibi yanyana sıralanmış beton binalarda sıcaklığın ve soğuğun iki kat fazla hissedildiği aparman dairelerinde yaşamak zorunda kalmadan çok önceleri işte tamda böyleydi yaşam .
O çok titizlendiğimiz hijyen diye içtiğimiz damacana su gibi alışkanlıklarımız yoktu , sokak çeşmelerine ağzımızı dayayıp su içen nesildik biz .
Tulumbalar vardı mahallerde çeşme yoksa tulumbadan su içerdik .
Arkadaşlarımızın ve mahalle esnafının dinini ırkını mezhebini düşünmek öğrenmek gibi garip huylarımız yoktu . biz insanları İyi kötü olarak ayırırdık .
O güzelim yazlık sinemalar yok olup gittiği gibi bugün kışlık sinemaların bile köküne kibrit suyu döktüler artık sadece büyük AVM lerde butik 100- kişilik sinemalarda oynuyor filmler .
O günler , sevginin ve saygının gerçekten istenerek verildiği alındığı günlerdi .
Biz 2 yaş büyüklerimize dahi Abla Ağabey diye büyüdük . bu saygı ifadesi öyle içimizde yer etmiş ki aradan yarım asır geçtiği halde arkadaşımız yaşıtımız sayılabilecek bizden 3-4 yaş büyüklere ismiyle değil Ağabey Abla diye hitap ediyoruz .

Isıtmalı Radyonun anteninden başka anten bilmezdik biz , yoktu çünkü ondan başka bir ev eğlencemiz
Orhan Boranın hikayelerini yarışmalarını takip ederdik Böyle uzar gider anlatsan sayfalar erir biter .

Sofrada...büyükler kaşık atmadan..
Çocuklar yemeğe hiç dokunmazdı.. demiş Şair .

Tabakta yemek hatta tek pirinç tanesi kalmayacak kısmı da var . bir sürahiden testiden tek bardakla bütün ailenin su içmesi de var .

Bir anlık o yıllara götürdüğünüz için Teşekkür ederim

Yüreğinize sağlık
Selam Sevgi ile ...


Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Şairler, duyguları kelimelerle şekillendirir.

Onlar, hayatı anlamlı ve derin kılar.

Şiirleriyle yüreklere ışık saçarlar.

Siz de bu güzel şiirinizle gönüllere dokunmuşsunuz.
Kaleminiz daim olsun, selam ve saygılarımla, esenlikler dilerim.
Murat Bey tebrik ederim,çok başarılı, bu naziremizi kabul buyurun lütfen

Oku, okut ve anla
Yüce kitap Kur'an'la
Hep birlikte imanla
Dolalım inşâallah!
ayrılık

ansızın kaybettiklerimiz


tüm ölmüşlerimizin mekanı cennet olsun


selamlarımla kocaman yüreğinize
Kıymetli kalemdaşım, dizelerinizde sevdanın direncini ve sözün ağırlığını yalın bir dille aktarmışsınız.
Her mısra, hem bir teslimiyet hem de güçlü bir kararlılığın ifadesi olmuş.
Kaleminize sağlık; şiiriniz içtenliğiyle okuyucunun gönlüne dokunuyor.
Şiir, sevdiğine karşı sadakat ve direniş karışımı güçlü bir bağlılığı anlatıyor. Eksikler, aksaklıklar ve zorluklar kabul edilmiş; ama “ayrılık” tek gerçek korku. Dili samimi, meydan okuyan ve duygusu içten.
Yüreğinize sağlık. Tebrikler.
“Duyduğu ateşi tarif edebilen yeterince yanmıyor demektir..” diye bir söz okudum, dert büyüdükçe kimseye anlatamamak bu yüzden işte.. O halde yazmaya devam.
Kaleminiz daim olsun. Sevgi ve saygıyla...
mükemmel
tebrikler
selam ve sevgiler
Tebrikler hocam çok güzel bir şiir olmuş kalemine sağlık saygılarımla.
Şiir, bir çocuğa duyulan sevgi ve özlemi, umut ve güzel dileklerle ifade ediyor. “İzmir” ismi etrafında şekillenen hayaller, doğallık, sevgi ve iyi karakter temalarını ön plana çıkarıyor.
Sıcak, içten ve naif bir anlatım; hem aile bağlarını hem de doğayla uyumu vurguluyor, okuyucuda umut ve sevinç duygusu uyandırıyor.

Tebrikler

Saygılarımla hocam 🧿🙏🖊️
Bu şiir, Asi Nehri’nin ters akışını aşkın, kaderin ve direnmenin güçlü bir metaforuna çeviren derin bir içsel ağıt. Doğa ile duygu iç içe geçiyor; nehrin yorgun akışı, anlatıcının bitkin ama vazgeçemeyen kalbini simgeliyor. Dil yoğun, imgeler ağırbaşlı ve melankolik; şiir, hem kişisel bir ayrılığın hem de evrensel bir “kavuşamama” hâlinin destansı bir anlatımı gibi.

Yorgun bir direnişin, kabullenemeyen bir sevdanın hüzünlü ve şiirsel yankısı var.

Tebrikler

Sevgilerimle şairem 🙏🧿🖊️💙🤍
Şiir, dünyanın dertlerini, adaletsizliklerini ve insanların farklı halleriyle yaşadığı çelişkileri ele alıyor. Kanaat, şükür ve iç huzuru öne çıkararak, dertli dünya içinde manevi bir sığınağın önemini vurguluyor.
Yüreğinize sağlık, tebrikler.
nasıl sevdiyse
öyle kalmalı insan
değişmek
mevsimlere yakışır

yüreğinize sağlık
tebrikler
selam ve sevgiler
mihmanı anlmalı geçmiş hatrına
hikmeti sualden kara bahtıma
kurulup erince gönül tahtına
senden öte bir sen büyütüyorum

tebrikler sayn şiir' ine kayifelerin deryasında s/ onsuzluğu yaşattınız
sevgimle her dem şiirle ..

karan
o halde bırak

yolda yürünsün daima... samimiyetle yürüyedursun insan

ama her şey biraz boşuna, bunca çaba işte

anlamsız bir boşunalık

devam etmek isteyen edecek


kutlarım ..
mihmanı anlmalı geçmiş hatrına
hikmeti sualden kara bahtıma
kurulup erince gönül tahtına
senden öte bir sen büyütürüm..

tebrikler sayn şiir' ine kayifelerin deryasında s/ onsuzluğu yaşattınız
sevgimle her dem şiirle ..

karan
Kıymetli kalemdaşım, dizelerinizde ölüm ile yaşam arasındaki o ince çizgiyi çok çarpıcı bir şekilde aktarmışsınız.
Tünel metaforu ve ışığa doğru yolculuk, ruhun huzura kavuşma arzusunu derin bir lirizmle yansıtıyor.
Geçmişe dönüş ve çocukluk sahneleri, şiire hem nostaljik hem de metafizik bir boyut kazandırmış.
“Mutlulukla, sevgiyle ölmek istiyorum” ifadesi, eserin en güçlü ve sarsıcı doruk noktası olmuş.
Kaleminize sağlık; bu şiir, ölüm ötesi huzuru ve yaşamın kırılganlığını etkileyici bir şekilde okuyucuya hissettiriyor.
Şiir, ölüm ve yaşam arasında bir paradoksu, ruhsal bir deneyimi güçlü bir şekilde aktarıyor. Ölümün yaklaşımıyla anıların, sevginin ve huzurun iç içe geçtiği bir iç monolog sunuyor. Yoğun, dramatik ve derin bir varoluş ve teslimiyet hissi yansıtıyor.
Yüreğinize sağlık. Tebrik ederim. Harika dizelerdi.
bir hayali yıkıp gidenler

bitsin, artık.


ya da keşke !
Yine onurlu bir hikaye, yorgun ama asla eğilmemiş bir ruhun itirafıdır.
Onun "tak tak tak" diye aksayan yürüyüşü, hayatla inatlaşan kalbinin ritmidir. Kehribar tespih sesi ise, dış dünyaya karşı kurduğu sakinlik perdesi.
Dizindeki kurşunları "Leylam" diye adlandırması, acıyı en kutsal sevda, en büyük onur nişanı haline getirişidir. Leyla'dan kaçınma vasiyeti ise, büyük sevdanın getirdiği kaçınılmaz yalnızlığa dair derin bir hüzün.
En karanlık koğuşta bile, Hafız Ekrem'in sesiyle hapishaneyi "gül bahçesine" çeviren bu ruh, zulme karşı insanlık onurunun ve umudun zaferidir.
Bu hikaye yine ruhuma dokundu. Kaleminize sağlık muazzam bir yolculuktu..
""ŞAİRİN ESERİ, ŞİİRDİR ELBET
ADINI YAŞATIR, BİL İLELEBET"".......Aşık Lüzumsuz

Merhaba değerli şair, değerli kalem
Her zaman ki gibi, tat ve demini almış, hoş ve güzel bir eser okuduk, değerli kaleminizden
Kutluyorum yürekten, yalansız ve riyasız
Şiirle kal, sevgiyle kal, dostça ve de hoşça kal
Hocam bu gün sizin gününüz, okumaya yetişemiyorum. Maşallah elin çok kıvrak. Ben bir şiir yazdım bu gün.
Şiir, kaybetme ve yeniden başlamanın gücünü nazik bir şekilde anlatıyor. İnsanların, zorluklar karşısında direnç ve değer kazanabileceğini; tıpkı çiçeklerin toprağa dikilip güneşe dönerek yeşermesi gibi, hayatın da yeniden yeşerebileceğini vurguluyor.
Yüreğinize sağlık, harika yazmışsınız.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL