"O gün, Hamidiye Kız Lisesi`nin olduğu sokakta, bilaistisna herkes; fırıncı, bakkal, mantıcı, kedisiyle gezen şallı kadın, Hakk`ın rahmetine kavuşmayı bekleyen Şemsi Efendi, öğretmenler, bahçedeki çiçekler; Esengül Sokak, Seray Apartmanı`nın bacasından bir ateş topunun göğe yükseldiğini gördü. Ama kimse bu konuda konuşmadı. Konuşsaydı da, kimsenin kimseye inanmadığı bir dünyada, buna hiç kimse ..»»
Başkasına acıdığı için toplumun dışladığı hayat kadınlığına bile evet diyen Endam, o kadının da insan olduğunu ve hayır deme hakkı bulunduğunu savunurken cezaevine düştü.
Cezaevinde çile dolduruyordu Endam. Bu güzeller güzeli kadına göz koyan başgardiyan Yücel, bir bayram günü kendisini nöbetçi yazarak onu odasına çağırdı. Kadın gelir gelmez hemen sarkıntılığa başlayan Yücel’e Endam karşı çı..»»
“Ben şahsan ahlaki kayıtları her türlü kayıtların fevkinde tutar bir insanım. Hatta bu hususta bana emniyetle ‘fazla mutaassıp da…’ diyebilirsiniz. Böyle bir adamın gayri ahlaki eserlerin muharriri olarak tanınması… Düşününüz bu ne acı bir mazhariyettir. Levs-i beşeri ve içtimai yaraları gösteren kalemimi bir cerrah neşteri gibi kullanıyorum. İşte benim hatam budur. İns..»»
Gözleri bu dünyaya kapalı ama ruhu güzelliklere, rengarenk bir şiirli evrene kapı aralayan Gülendamın hikâyesini okuyacaksınız bu kitapta. Duyguların şiirden el alarak betimlendiği içtenlikli bir hikâye atmosferinde genç kızların kaderinden, yaşlılığın deneyimle yıllanmış ağır hüznünden, metinleri bir kartpostal griliğinde kaplayan İstanbul manzaraları eşliğinde yaşanan ..»»
Biz Hep Sevdik
Hey hayat! Hey sihirli sözcük! Hey sihirli ve gizemli olgu! Hayat aslında bir yoculuktur bilinmeyene. Bize verilen süredir ömür. Buna yaşamak diyorlar. Yaşamak! Hak mı, görev mi? Yoksa öylesine mi verilmiştir ölümlü insana, oyalansın diye? Tüketsin zamanı, tükenerek. Her günü bitirirken, içinde anlamsız bir sevinç ve sızlanmalarla ve yarın özlemleriyle. Yarından bir şeyler ummak ..»»
Bu eser Gülendamın Renkleri adlı eserin Osmanlı Türkçesiyle yazılmış hâlidir. Metinlerin yazımında son dönem imlâsı yerine alanın önemli dilcilerinden Şemseddin Sâmî’nin Kâmûs-ı Türkî sözlüğünün yaygın imlâsı tercih edilip eski metinlerin okunması ve anlaşılmasına âşinâlık kazandırılmaya çalışılmıştır. Arabî, Fârisî ve Türkî kef çeşitleri de ayrı ayrı işaretlerle gösterilerek okuyucunun okuma hızı..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.