Kalbinin arasına giremiyorum
Her kız prenses gibi sevemiyorum
Hergün kalbimi güzelim közlerine gömüyorum
Bir kokun bile yeter beni yerlere sermeye
...
Devamını oku »
Sabah kahvaltısının sıcaklığı, etrafta neşeli sohbetler ve babamın espirili tavırları, hepimizi gülümsetiyor, kahvaltı soframızdaki keyfi daha da arttırıyordu. O an, her şey olduğu gibi güzeldi ve ben, ilk defa okul formasını giymenin heyecanını yaşıyor, sabırsızlıkla okul gününü bekliyordum. Hayatın bana dokunuşları yüreğimde yankılanıyor, okulda birlikte olacağım arkadaşım Sadık’ı düşünüyordum. O da tıpkı benim gibi, okulun ilk gününe heyecanla hazırlanıyordu.
Sadık, çok farklı bir çocuktu. Yalnızlığı severdi, büyük hayaller kurar, ama bir o kadar da yüzünden gülümsemeyi hiç eksik etmezdi. Yılların ona ne getireceğini veya neler kaybettireceğini kimse bilemezdi. Sadık, saf ve naif bir çocuktu. Efendi bir yapısı vardı, ama bir o kadar da çekimserdi. Onun dünyasında bir başına olmak, belki de içindeki büyük hayallerle baş başa kalmak, ona huzur veriyordu.
Zamanla, okula devam etme imkanı kalmadı. Hayat, ona o kadar ağır yükler yüklemişti ki, okul hayatı bir gölge gibi geride kalmıştı. Babasını henüz on yedi yaşında kaybetmişti. O kayıp, Sadık’ın ruhunda derin bir boşluk bırakmıştı. Hayatın ağırlığı, onu her geçen gün biraz daha ezmeye başlamıştı. Yüzünden o eski gülümseme kaybolmuş, yerini karamsarlık almıştı. Ama en çok da, içindeki seslere, duygularına nasıl yaklaşacağına karar veremiyordu. Bir yandan hissettiklerini başkalarına anlatmak, duygularını paylaşmak istiyor, bir yandan da onlardan korkuyordu.
...
Devamını oku »
Senin bu dizelerin, seven kalplerin dünyasında yanan bir ateşin kıvılcımı gibi. Kaderin bu aşka yazılmış, dünyan onunla bir aşk bahçesine dönüşmüş. Sanki elinde tuttuğun bir aşk kitabı, her satırında yeni bir anlam fısıldıyor.
Ama bu nasıl bir sevda ki, hançerin kalbe vuruşuyla kan gülleri açtırıyor? Bu nasıl bir sarhoşluk ki, yıldızları söndürüp ayı tutulmaya mahkum ediyor? Sanki Mecnun'un çaresizliği sinmiş ruhuna. Yüreğin ona kanıyor, nefes almak bile bir ölüme dönüşüyor.
Bu
...
Devamını oku »
Hasretim, özlemim dinecek bir gün.
Sensizlik ateşiyle bedenim yansa da,
Gönlüm elbet seni unutacak bir gün.
Her köşe başında arasa da gözlerim,
...
Devamını oku »
Hasretim, özlemim dinecek bir gün.
Sensizlik ateşiyle bedenim yansa da,
Gönlüm elbet seni unutacak bir gün.
Her köşe başında arasa da gözlerim,
...
Devamını oku »
Aşk için doğdum etrafı taradım
Kendime bir paye hiç bırakmadım
Her şeyi yüce aşk için adadım
Kavruldum, piştim yanmadı hiç elim
...
Devamını oku »
Hasretim, özlemim dinecek bir gün.
Senin yokluğunla bedenim yansa da,
Gönlüm elbet seni unutacak bir gün.
Her köşe başında arasa da gözlerim,
...
Devamını oku »
Gözlerimiz birbirine değdi.
Sonrası ise,
gözlerimizin yaptığı anlaşmayı,
sözlerimizle onaylayarak,
bedenlerimize yaşatmaktı..."
...
Devamını oku »
Ben seni göğe yazdım .
Yağmur yağsa, sen düşersin toprağa.
Güneş açsa, sen doğarsın gözlerime.
Ben seni yoklukta sevdim,
...
Devamını oku »