0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma
Ben Melek…
Bir zamanlar kalbim gül kokardı,
Gözlerim dua taşırdı sabahlara.
Birini sevdim —
Sevdim de unuttum yaşamayı.
Bir sevda, bir yangın, bir imtihan...
Ve sonunda,
Bir kadın kaldı küllerin arasında.
Yaraladı bu aşk beni.
Hem de öyle derinden ki,
Kalbim yansa da susmayı öğrendi.
Sevdiğim bir isimdi önce,
Sonra bir yara,
Sonra bir cehennem oldu içimde.
Sözleriyle ısıttı, suskunluğuyla yaktı,
Ve ben her nefeste biraz daha eksildim.
Yaraladı bu aşk beni.
Ne gündüzler kaldı bana, ne gece.
Ne dost sesi, ne anne duası,
Bir ben, bir Allah…
Bir de sönmeyen yangın içimde.
Bir gece sustu kalbim.
Bir anlık sessizlik,
Bir karanlık,
Bir ölüm kokusu…
Bedenim düştü,
Ama ruhum hâlâ secdedeydi.
“Allah’ım,” dedim,
“Sevmenin kefareti buysa,
Yak beni razıyım,
Yeter ki affınla sar kalbimi.”
Ve o anda hissettim —
Ölüm dokundu bana,
Ama alamadı.
Çünkü ben ölmeyi değil, yanmayı öğrenmiştim.
Yaraladı bu aşk beni.
Ama ölüm bile beni alamadı ondan.
Belki yandım, ama küllerim dirildi yeniden.
Zemheri bir gecede gözlerimi açtım,
Toprak değil, gökyüzü sarmıştı beni.
Kalbim atıyordu hâlâ,
Yavaş, ama kararlı.
Bir ses duydum içimden:
“Kalk Melek,
Artık sen yanmadın,
Aşkın ateşini taşıyan bir ışıksın.”
Ve ben kalktım.
Yıkık duvarların arasından geçtim,
Yanmış kalbimi alıp yeni bir sabaha çıktım.
Artık ne sevdaya küsüktüm,
Ne ölüme.
İkisini de tanıdım, ikisini de yendim.
Yaraladı bu aşk beni.
Ama o yara, şimdi bana yaraşan bir taç gibi.
Bir liman buldum sonra,
Adı “Sükût.”
Ne gemi vardı orada, ne deniz.
Sadece kalbimin yankısı.
O limanda öğrendim:
Affetmek, en büyük diriliştir.
Sevdiğini bile,
Kendin gibi toprağa gömmek,
Ama mezar taşına dua yazmak…
Yaraladı bu aşk beni.
Ama şimdi anlıyorum,
Her yara, bir yeniden doğuştur.
Bir zaman sonra,
Beni öldü sananlar gördü uzaktan.
“Dirilmiş!” dediler,
“Cehennemi geçmiş, cenneti bulmuş!”
Ben sadece gülümsedim.
Çünkü bilirim:
Cennet, yanmayı bilenlerin kalbinde başlar.
Bir çocuk geldi yanıma bir gün,
“Sahi,” dedi,
“Aşk nedir?”
Elimi kalbine koydum:
“Yanmayı göze alıyorsan,
Ve yanarken dua edebiliyorsan,
İşte o zaman seviyorsun,” dedim.
Ve her gece,
Gözlerimi göğe kaldırırım.
Bir yıldız kayar,
Adını bilirim: o.
Ama artık içim acımaz,
Çünkü ben Melek’im,
Yandım, öldüm,
Ve ölümden bile sağ çıktım.
Yaraladı bu aşk beni.
Ama ben, yaralarımla yaşamayı öğrendim.
Her acı bir şarkıya,
Her gözyaşı bir güle döndü içimde.Artık korkmam,
Ne ölümden, ne ihanetten,
Ne de kaderin paslı zincirlerinden.
Çünkü ben yanarak öğrendim,
Tanrının bile sustuğu o sessizlikte nefes almayı.
Gelecek mi?
Gelecek düşman!
Ama ben, ben artık onun üstüne yürürüm.
Çünkü Melek öldü bir zaman,
Ama mezar taşına kazınmadı adı —
Küllerinden doğdu bir isyan: “Yeter artık!”
Yaraladı bu aşk beni,
Ama eğemedim boynumu.
Kalbim yandı, ruhum küle döndü,
Yine de kalktım,
Ve dedim:
“Aşk yıksa da, ben Tanrı’nın ateşinde yeniden doğdum.
Ölüm bile bana diz çöktü sonunda.”
Ben Melek’im,
Yanmış, kırılmış, dirilmişim.
Beni sevda öldürmedi,
Ben sevdayı gömdüm kendi ellerimle.
Artık ne aşka secde,
Ne acıya veda...
Ben haykırıyorum şimdi:
“Yaraladı bu aşk beni,
Ama ben yaramla hükmediyorum dünyaya!”
5.0
100% (1)