“Kazı sırasında birçok insan buluntular üzerinde çalışır. Seramik parçaları yıkanır, numaralandırılır, seçilir, bir araya getirilir, yapıştırılır ve son olarak konservatör boşlukları doldurularak iş bitirilir."
"İşte bu kitap, arkeolojik alanda çalışmaya devam edecek öğrenciler için yazılmıştır ve bir seramik parçasını çizmek için gereken `numara` ve teknik..»»
Bir parçası olarak içinde yaşamakta olduğumuz uygarlık, uzun bir zaman sürecinin sonunda gelişerek bu günkü durumuna gelmiştir.Ancak biz bunu tek bir zaman boyutunda yatay bir kesit olarak görürüz; gelişim sürecini göremediğimiz için doğru olarak algılayamayız. Birlikte varolduğumuz uygarlığı anlamak için zaman boyutu ile bakmamız gerekir.Arkeoloji, bu anlamda, günümüze kadar nasıl gelindiğin..»»
İnsanın en ilgilendiği konulardan biri de geçmişdir. Bu geçmiş, çoğu kez arkeoloji bilimi ve uyguladığı yöntemler yardımıyla anlaşılabilmektedir. Arkeologlarıysa, geçmişle ilgili sorunların yanıtlarını, dev bir tarih kitabı olarak gördükleri toprakta arayan kişiler olarak tanımlamak yanlış sayılmaz.
»»
"1966 yılından bugüne kadar edindiğimiz deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki, ören yerlerini, kazılarımızı ziyarete gelenlerin tümü; genci, yaşlısı; köylüsü, kentlisi; fakiri, zengini; bilgilisi, bilgisizi; akıllısı, daha az akıllısı antik kültürler konusunda hep aynı soruyu yöneltirler: `Bu koca taşları nasıl işlediler, nasıl kaldırdılar, hocam!`.
Ülkemizin kültür mirası, uygarlık tarihinin çok küçük bir dilimini temsil eden ve daha çok kolay algılanır anıt yapıların bulunduğu Efes, Bergama, Boğazköy gibi büyük ören yerleriyle özdeşleşmiştir. Buna karşın görkemli uygarlıkların nasıl geliştiğini ortaya koyan, onların önaşamalarını temsil eden dönemler göz ardı edilmiş, çalışmalar Erken Cumhuriyet Dönemi'nde kazısı yapılan Alişar, Alacahöyük,..»»
Ö" harfiyle başlar her aşk.
"P" gelir sanır her budala ardından
Oysa "L" dir devamı...
(Faili Meçhul)
Don Kişot olup savaşırken
Senin için yel değirmenleriyle
Sen değil miydin ki rüzgâr olup
Yardım eden yel değirmenlerine?
(Arkeolojik Yalnızlık)
Çarmıha vuruldu yüreğim
İsa bile kıskandı,
Ve "yaşa" dedi Tanrı
"Bu yürek senin!"
(Çarmıh)
(Tanıtım Bülteninden)
»»
Pırıl pırıl parlayan gözleri hayata odaklanmıştı; yaşam her ne olursa olsun tadına doyulmaz tatlarla doluydu, öğrenecek ne çok şey vardı... Tüm sağlam ilişkilerde olduğu gibi önce biraz mesafeliydik... birbirimizi tanıdıktan ve birbirimize güvendikten sonra yeni ve son derece keyifli bir kapı açıldı önümüzde. O kapının arkasında her şeyi konuşabildiğiniz bir dost vardı artık. Yaşam enerjisi, disip..»»
Bu eğlenceli giriş kitabı, arkeolojinin süregiden popülerliğinin nedenlerini açıklıyor - kimi zaman akademik bir kariyer olan, ve bütün dünyayı saran, 2,5 milyon yıllık bir geçmişe sırtını dayayan bir konu. Çöllerden ormanlara, derin mağaralardan dağların tepelerine, taş aletlerden uydu fotoğraflarına, kazılardan soyut teoriye, arkeoloji, neredeyse geçmişi bütünlüklü bir şekilde kavramaya çalışan ..»»
1940`larda, at üstünde, Anadolu`da keşif gezilerine katılmış, çok değerli bilim insanlarının yanında eğitim görme şansına erişmiş, Hititlerin dünyasını yaşamının merkezi yapmış bir arkeolog, bir dilbilimci, bir Hititolog.. Ve anneliği için mesleğine ara vermiş bir kadın, gençlere arkeolojiyi sevdirmek için yıllarca üniversitede dersler vermiş bir hoca... İçten, sakınmasız cevaplarıyla hayatını..»»
İçinde yaşamakta olduğumuz dünyanın herkes için eşit derecede yaşanabilir bir hale gelmesi, başka şeylerin yanı sıra, onda yaşayanların birbirlerini daha iyi tanımalarına bağlıdır. Özellikle, aralarında uzun ve rekabete dayalı tarihsel ilişkilerin bulunduğu toplumların buna daha çok ihtiyaçları vardır. Zira rekabete dayalı düşmanca ilişkiler, başkaları hakkında gerçeğe dayanmayan, hay..»»
Edebiyatdefteri.com, 2021. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Edebiyatdefteri.com'u kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.