Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
İlhan Kemal
İlhan Kemal

Eğer Bir Yolcu...

Yorum

Eğer Bir Yolcu...

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

747

Okunma

Eğer Bir Yolcu...

Ona Priene yolunda rastladım. Yolun Maiandros nehrinin kıvrımlarını takip etmeyi bırakıp dağın eteklerine tırmanmaya başladığı noktada, o bölgede pek de sık rastlanmayan bir çınarın altında oturuyordu. Sabah erken vakitte yola çıkmanın verdiği yorgunlukla, selam verip ağacın gölgesinde oturmak için izin istedim. Beni duydu mu, emin değilim. Ondan bir cevap gelmeyince ben de bir taşa sırtımı dayadım.

Fazla bir yüküm yoktu. Elimdekini çalmaya kalksa paçavralardan başka bir şey götüremeyecekti. Yaşım da ileriydi. Bu noktadan sonra köle pazarında değerim de olmazdı. O da zaten hırlı birisine benzemiyordu. Üzerinde gösterişsiz bir tünik vardı. Bir heybesi ya da çıkını olmamasından onun civardan olduğuna tahmin ettim. Sohbet etse sorardım ama benimle uzunca bir süre hiç ilgilenmedi.

Sessizlik içinde oturduğumuz düşünülmesin. O benden yana bakmıyordu, ben de onunla konuşmuyordum; bu doğru. Ama o benim rahatlıkla duyabileceğim bir sesle sövüyordu. Gözlerini yaprakların arasından güneşe dikmiş, ağzına geleni söylüyordu. Başta aldırmamayı denedim ama adam susacak gibi değildi. Yakası kapanmadık küfürleri bir biri ardına sıralıyordu.

“Benim adım Sinope’li Xanthias. Seninki nedir yolcu?”

Bir yerden konuşmaya başlamalıydım. Önce duymamış gibi yaptı. Sonra sövmesini kesip beni süzdü.

“Miletos’lu Archonteas. Köle misin sen?”

“Hür doğdum. Anam da hürdü.”

“İyi öyleyse.”

Bıraksam konuşmayı orada noktalayacaktı ama izin vermedim.

“Güneşe sövdüğünü duydum. İzin verirsen sebebini bilmek isterim.”

“Bu benimle güneş arasında.”

“Aranıza girmeyeyim.”

Yiyecek bir şeyler aramak üzere heybemi karıştırmaya başladım. Buldum da: Sabah yola çıkarken, ahırında gecelediğim çiftçinin verdiği arpa ekmeği. Kuru geliyordu gerçi ama çiftçi misafirperliği ekmekte kesmiş, yolluk olarak şarabı benim gibi birine çok görmüştü.

Ben yerken Archonteas da ritmini bulmuş, kaldı yerden devam ediyordu. Çiftlerin arasına girmemeli, kavga gördün mü kaçmalı gibi bilgelikleri bir kenara bırakmaya karar verdim.

“İşe yarıyor mu?”

“Nasıl?”

“Bir süredir sövüyorsun da. İşe yarıyor mu? Güneşin yüzü kızarıyor mu? Ya da alınganlık gösteriyor mu?”

“Önemli değil ki. Apollon’a canım sıkkın, saydırıyorum. O da sıkıysa ardına geleni önüne koymasın.”

“Ah...”

Yemeğe devam ettim. Kendisine cevap vermediğimi görünce bu defa o sordu:

“Ne o, yoksa alındın mı tanrına laf edince?”

“Alınmadım. Güneş alınmıyor, ben niye alınayım? Gün batana kadar söv istersen. O orada, sen burada. Zaman senin için geçiyor, onun için değil.”

Zaman benim için de geçiyordu. Heybemi toparladım, Archonteas’a baştan savma bir selam verip yola koyuldum. Ben giderken sessizdi. Çok geçmeden tekrar başlayıp başlamadığını duyamayacak kadar uzaktaydım. Önemli de değildi. Önemli olan karşıdaki tepenin yüksekliğiydi. Eğer gölgesi dört yüz elli altı kübitse...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Eğer bir yolcu... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eğer bir yolcu... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eğer Bir Yolcu... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
12.6.2012 00:08:14
Mitolojik bir öyküyü keyifle okudum
“Alınmadım. Güneş alınmıyor, ben niye alınayım? Gün batana kadar söv istersen. O orada, sen burada. Zaman senin için geçiyor, onun için değil.”Üstelik bu cümleyi çok sevdim.
Tebrik ve sevgilerimle...Çok başarılı...
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
12.6.2012 00:02:39
sadece...
tebrikler...
hayal gücünüze...
ve ...
kaleminize..
inci*
inci*, @inci-
11.6.2012 10:27:57
Mitolojiyi çok severim. Düş içinde düşlere dalarım...
Priene antik kentinin kalıntılarınıda görmüştüm. Bir zamanların en güzel şehriymiş..
"Maiandros "" Büyük menderes mi bu? böylesi bir düşte elbette nehirlerin ve deniizinlerin de değişimi şart.

hep ayrı olan yazarı kutluyorum ben..
selamlar İlhan Bey.
Etkili Yorum
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
11.6.2012 09:26:15
Siz İlhan Kemal mahlası altında yazan insan...Gerçekte kimsiniz, diye ciddi ciddi düşünür oldum. Kimse beni sıradan amatör bir internet öykücüsü olduğunuza inandıramaz artık.

Saygılar.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
11.6.2012 00:36:13
10 puan verdi
Bir yol hikayesi ,kesişen bir şeyler var mı ,biri sesli konuşuyor diğeri seslendiklerini duyuyor bir sesli bir sessiz ..belki güneş kapattı kendini adam sessizleşti ,belki sövme veya yakınma sırası sessiz olanda o tepenin gölgelerine doğru..


sevgiler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL