Kum masasına resim yapıyor el’in oğlu.
Alt’a ışık yerleştirmiş.
Lambayı söndürtmüş.
Karanlıkta yalnız cam masa belli.
Kum’u serpiyor, şekil veriyor.
Leylek resmi peydahlıyor.
Onu az bozuyor. Karga’ya çeviriyor.
Adam bir adamla konuşuyor.
Figüratif formlar Non- figüratif formlara çevriliyor, üçgenli, kareli şekiller kuruluyor. Bu formlar ritmik olarak devam ediyor, üçgen, üçgen ama küçülüyor.
Küçülen üçgenler kısalıyorda.
Bu düzeneği nerede gördümse gördüm.
Hayatta söylemem.
"- Televizyon da görmüşsündür."

Bizim derslerimizde böyle bir düzenek kurmağı aklıma getirdim.
Yanımda ki arkadaşıma açtım konuyu. Arkadaşım beğendi.
Biraz vakit geçti, geçmedi. Ne geldi aklıma?
Ya hu, biz bundan alasını uyguluyoruz’a.
Dersin son onbeş dakikasına doğru öğrenciler karatahtaya doğru
uruk uruk gelip başlar resim çizmeye. Beyaz tebeşirle özgün ve lirikal ekspresize çizimler yapar.
Yuruk yuruk geldiler ve çizdilerdi.
Ne umduk, ne bulduk.
Biz daha daniskasını yapıyormuşuz’a.
Yaptığına sahip çıkmak, çıkamamak...
Hepimiz, herkes yapmakta ki işini... farkedebilseymiş... Farkındalık...
Ya öncüler? Onlar ne yaptıklarını bilmede olmayla öne geçmişlerdir.
Yazı tahtasına öğrenciler çıkar; kendiliklerinden resim çizerler.
Yüz ülkede yüzbinlerce öğrenci yüzbinlerce vakıtta yapıyorlardır belkimde...
Yüz bin resim öğretmeni, gözü önünde, çocuklar beyaz tebeşirle kuş çiziyordur. Boş boşluğu bomboş beyazla tebeşirle-liyorlar...
Renkli tebeşirler
Mavi tebeşir kırılmıştı ...
Civciv sarısı tebeşir yan sınıftan alındı ve getirildi.
İki sınıf, iki öğretmeni küs imiş. Çizgileri çizenler tememişirlerdi... küsüymüş... olmazmış.
Çocukların istan’ı okulularistan’da deney, deneysellik aleminde kırgınlık kırılar imiş.
Ezelbahar variymiş!
İlk ilkbahar der, Avrupalı sanatçılar.
İlk ilkbahar mı?
Ezel bahar daha mı güzel?
Çocuklar karatahtaya yazbahar çizdi. Yaz tahta; yazıtahtalıktan firar ettiydi.
Renkli tememeşir, çizil çizil, manzara, vadi, goçor, Bakırdere, degirmanın ora, Kelp-e kor’un maviş fon’u, Eşşeklerin sırtına gün vurdu.
Eşekler sesetdi. Eşşek sesi ne bedmiş?
Bed ses betarlığı bed eşek sesinden miymiş?
Dereler Senemoğlun, taş ve villa evleriyle güzeldi. Ustalar kendilerine ev kayırmır-mış. Denen ve denilenleri işittiğimdir.
Yazıtahtasına resim çizildiğini farketmek.
Farkına varılırsa farkedilmiş ve bilinmiş olur.
Lavustan’da tepeyi, kelleyi, oralara çıkıp Ağrı Dağını açık havada gördüm diyen adam farketmeseydi. Bilmeyecekti. Ve ben de bilmeyecektim .
Yaz tatili geldi. Tatili farkeden öğrenciler büyük bir yaz tatili yaşayacaklar!





yalçıner yılmaz
uzman görsel sanatlar öğretmeni
18-05-2010
gebze