19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2861
Okunma

ZURNADA PEŞREV OLMAZ NE ÇIKARSA BAHTINA
I.PERDE II. SAHNE
Oyuncular:
Taco Ağa, Samo, Aşık Bethoven ( Onları tanıyorsunuz artık )
Şadiye: Samo’nun birinci avradı...Kadın kısmısının yaşı sorulmaz…Ben diyim karamela, siz deyin lokum. Öyle bir hatun işte
Feraye: Samo’nun ikinci avradı. Balıkesir’in nesi meşhur? Hah…Höşmerimi…İşte bu hatunu koyacan tabağa höşmerim niyetine indirecen mideye…İşte öyle bir şey.
Döne: Sami’den olma, Feraye’den doğma olduğuna göre nasıl bir tip olduğu hakkında fazla söze gerek yok sanırım. On altı yaşlarında bir yeni yetme.
Dr. Cavidan: ‘’Pis Yedili’’ diye bir dizi var ya…İşte o dizideki Esma Sultanı gör bizim Cavidan’ı görme…Aynen onun benzeri bir karakter.
Recep: Recep işte her yerde görebileceğiniz bir tip.
SAMO VE TACO AĞA’NIN EVİ…(BİR AĞANIN EVİ NASIL OLMASI GEREKİYORSA AYNEN ÖYLE…)
Taco Ağa , Aşık Bethoven’in sırtında odadan içeri girer. Hemen arkasından da Samo Ağa içeri girer.
AŞIK BETHOVEN- Valla ağam Taco ağa da eşek ölüsü gibi ağırdır haa
TACO AĞA- Sen bahamı eşek ölisi diysin utanmıymısan ağana eşek demeye.
SAMO AĞA- Ne olacah Agobun kazı gibi yiyip duriy. Gerdana bahsana katmer böreğe döndii. Taa dünyanın tepesinden geliyih karilar yoh. Şadiyeeeee…Gız karnı yanası koca avrat neredesin öldin mi?
AŞIK BETHOVEN- Beni şad et Şadiye baaaşııın için?
SAMO AĞA- Lo manyah aşıh. Şadiye seni ne diye seni şâd ede ha? Daha beni şâd edemedi, seni mi şâd edecek?
SAMO AĞA- La Ferayeeee….Eliy ayağıy kuriye…Oldüz mü gıııızzzz neredesiniz?İki dane karı aldıh ama biri bile yohtur.
AŞIK BETHOVEN-( başlar çalmaya ) Şu gelen sandal mıdır da/ Döşemesi al mıdır/ Sevip de alamayan / Dünyada adam mıdır?
SAMO AĞA- Ula bu nedir şimdi? Benim babom burada kikirdeyip gidiy sen tutmuş Türki diysin.
AŞIK BETHOVEN- Ağam bu bir Erdek türküsüdür. Erdekli Yenge için söylüyem. Belki Erdekli yenge gelir türkiyi duyunca iki dönüverir de göynün gözün açılır dediydim
SAMO AĞA-La sana ne benim göynümden salah aşıh.Bir daha ben işaret vermeden türkü söyleme. O sazını kafanda paralatma bana. Lo Şadiyeeee…Ferayeeee…Neredesiz gıııızzzz? İlla üzerinize bir karı alam mı istiysiz.
Şadiye ve Feraye içeri girerler.
ŞADİYE-( koşarak Samo’nun boynuna atılır. ) Ooooo Ağam hoş gelmişsen. Gel hele seni bir şapırdatam.
FERAYE- Aman da aman benim ağam gelmiş. Hoş gelmiş nerelerde kalmışsın ağam gözlerim hasretinden yollarda kaldı. Sen üşümüşündür. Gel odamıza gidelim de seni isitayım hararetini yükselteyim. Karburatörün hararet yapsın. Motorun su kaynatsın. Kaynayalım 100 derecede ağam hadi gel gidelim odamıza ben şapırdatmadan sen höpürdet. Bu pörsümüş avrat ile uğraşma.
ŞADİYE- Lo Erdekli? Biye bah…Yırtaram o minicik ağzını. Yırtık Feraye olursun. Burada tecrübe konuşiy. Bizim senin yaşın kadar şapırdatmışlığımız var.Hem ben büyügem. Benim odama gelecah.
FERAYE- Senin odanda ağam can sıkıntısından uyur . Bana bak on yedi benekli…Yoldurma bana o ak saçlarını. İki yıldır koca beklerim burada gelir gelmez sana kaptıracak değilim Ağamı.
TACO AĞA- ( Hırıltılı ve zor duyulan bir sesle bağırır.) La orada poh yemeyin. Bu köyde bir tane ağa vadır o da Taco ağa…yani ben. Ben ölmüşmiyem ki bu pohlu Samo ağa oliy?
AŞIK BETHOVEN- ( Yine sazını tıngırdatır ) Taco Ağa/ Sıçtı bağa/ Bir kuş tuttu/ O da oldu kurbağa…
SAMO- ( Bu saatten sonra artık o Samodur…Taaa ki Taco Ağa kuyruğu titretene kadar ) Lo manyah aşık…Ben siye demedim mi benden işaret almadan türkü yoh diye.
AŞIK BETHOVEN-Sanat sanat içindir ağam. Sanatçı sansür edilemez: Anayasomız öyle demekte. Sanatcı susarsa demohrasi susar
SAMO-Siye soracağam anayasoyu , baba yasoyu. Hele şu bizim babonun akıbeti belli olsun.
SAMO- Lo avratlar bırakın beni öpmeyi. Ben de isterem siye dalmayı ama şu baboyu da bırahamayız. Nede olsa babodur işte .
FERAYE- Ağam baboya koca avrat baksın .Hadi gel ben de sana bakayım.
SAMO AĞA- Dur hele onu da yapacah. Nerede o fingirdek gızın ha?
Feraye suçlu suçlu kafasını önüne eğer.
ŞADİYE- Lo ağam nerede olacah…Yine bizim yanaşma Receb’in oğlu Tuzsuz Deli Bekir ile fingirdeşir.
SAMO- Gız çabuh bana o Receb namıssızı ile gızım olacak zilliyi çağırın gelsin.
FERAYE-Ağam gurbanın olam. Kıyma kızıma.Aşktır ne yapsın .Gönül bu ota da konuyo, bota da konuyor…Sen de konmuşsun ya zamanında şu ota.
ŞADİYE-Ağam yırtam şu garının ağzını.Biye ot diy edepsiz.
TACO AĞA- Ula ağa beniiiiimmmm.
SAMO- He babo he.Ağa sensin… Tövbe Ya Rabbim tövbe…Geberip gidiy hâla ağalıh derdinde…
Az sonra Recep içeri girer…Hemen arkasından da Döne…
RECEP-Ooooo Taco Ağam, Samo Ağam gelmiş. Hoş gelmişsiniz ağam. Buyurun beni emretmişsiniz. Biye ne hediye getirmişsiz.
SAMO-Ula yanaşma. Ben siye ve oğlun olacah o deliye demedim mi yanaşma? Birde hediye bekliy yüzsüz.
RECEP-Dedin ağam…Biz de yanaşmayız.,Size yanaşdıh sizde bize ekmek verdiniz
SAMO-Madem ki öğle niye benim kızın yanında ne iş vardır senin oğlunun…Ben size yanaşma demedim mi? Kelp ogli kelp... ( Recep’e bir tokat atar . Sonra kızına döner ) Ula benim kafasız kızım. Beyinsiz kızım. Anandan alacağına o beyni benden alaydın ya. Ula seni ne Ağa çocukları, Ne şıh torunları istedi vermedik de kala kala bir yanaşmanın oğluna mı kaldın de hele bana. Sen şu baldırı çıplah ,yanaşık yılışıh ,İrecebin oğlunamı varacan salah gızım
AŞIK BETHOVEN- ( İnadına çalar o sazı…Maksat Samo gıcık olsun ) Aman Döne Döne Döne yar geliyor…Yandım Döne Döne Döne kar geliyor.
SAMO- Yav siz bu gün beni delirtacahmısız? Siye kaç defa dedim ben demeden çalma şu sazı diye. (Sonra tekrar Döne’ye döner ) Söyle biye benim aptal kızım. Koskoca köyde bulamadın mı başka adam da bu yanaşmanın oğluna yanaştın?
DÖNE-
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı
Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyarır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı
SAMO-Gız Feraye bu gızı da sen böyle manyah ettin değil mi? Şiir diye diye diye sonunda zavallı gızım da tırlattı.
FERAYE- Niye ki..Bak ne güzel şiirler yazmakta…Şu şiirdeki imgelere bak bir kere…Ya betimlemelere ne dersin? Bunları Fuzuli bile yazabilir mi? Helal olsun benim kızıma. Öyle değil mi ağam. Kızımın yazdığı şiiri besteliyeceğim sana konçerta yazacağım ağam.
TACO AĞA- Ula ağa benim…Siye kaç defa söyleyecağıh?
SAMO- Ulaaa…. Baboyu unuttuh. Recep goş tohtor Cavidan Hanım’ı çağır. Gelsin bahsın baboya.
Recep çıkar.
ŞADİYE- Himalayaların tepesinde, o soğuk dağ başında benim sıcaklığımı özledin mi ağam?
FERAYE-Senin neyini özlesin a be pörsümüş avrat. Burada kaymaklı ekmek kadayıfı gibi karı varken… Sıcaklıkmış. Ayol on ton kömür yetmedi seni ısıtmaya ne sıcaklığı. İki kapılı noforst bile senden sıcaktır.Bir de bana bak…Tturbo fırın gibiyim. Ağamı ısıtırım.
ŞADİYE-Bana bak kuma…Gömerim seni kuma. Haddini bil. Küçüksün küçüklüğünü bil. Kır kıçını otur oturduğun yerde. Seni o fırına sokar Feraye çevirme yaparım
DÖNE-
Kardeş olun ey insanlar,
bunu ister Tanrımız!
Bu dünyada herşey geçer
Yalnız sana dost kalır
SAMO- Ula bu gıza aptal diydim ya vallah sizden çoh ahıllıdır. Bahın ne diy? Kardeş olun, kavga etmeyin, iki kuma kardeş kardeş geçinin diy. Di mi gızım?
FERAYE- Ağam seni bana bıraksın gitsin benekli koca avrat .Uzaktan kardeş olurum
Şadiye- Sen git zilli avrat ben senden önce ağamla evlendim. Sen defol git Erdek’e Go home Feraye
DÖNE-
Hepimiz kardeşiz bu öfke ne diye
Yaşamak dururken bu kavga ne diye
Dağlar oy oy yollar oy oy
Dağlar oy oy yollar oy oy
SAMO-Lo Allah rızası için bir kere de nesir halinde gonuş be kızım.
TACO AĞA-Ula öliyeeemmmm
ŞADİYE-Aneeeyyyy babo gidiy vallah…Hemen Şıh Keramettin Efendi’ye haber verek.
FERAYE-Len Şıh ne etsin baboya İmam Selim Efendi’yi çağıralım da rahmetlinin kefen, pamuk, vesair işlerini halletsin.Hem ben o şıhın gözlerinden korkuyom. Herif yiyecekmiş gibi bakıyor.
ŞADİYE-Bakar tabii adam. Seni görünce kızarmış bir besili koyun göriy karşısında.
FERAYE- Bana bak benekli…Koparırım beneklerini. Sokakda misket oynayan çocuklara veririm misket diye oynarlar. Adam güzelliğimden gözlerini alamıyor da ondan
Tam kadınlar kavga edecekken doktor Cavidan Hanım içeri girer.
DR. CAVİDAN- Samo Bey… Recep denilen andavallıyı göndermişsiniz Sağlık Ocağına. Adam bir şeyler anlattı ama ben bir şey anlamadım. Sanırım evde acil hasta var.
SAMO-Allah razı olsun tohtor hanım. He hastamız vardır..
DR. CAVİDAN-( Önce Döne’ye yaklaşır ) Hımmmm bu kızda Psiko nevroz var. Acilen Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk etmek lazım.
SAMO-Tohtor hanım hasta olan o degildir.
DR.CAVİDAN- ( Şadiyeye döner ) Hımmm bunda da erken bunama var…Ama tehlikeli değil. Korkmayın.
SAMO- Yav o da degildir hasta.
DR. CAVİDAN-( Bu sefer de Feraye’ye yaklaşır) Hımmm bu da sanırım hamile…Karnı baya bi büyümüş. Bir test yapmak lazım. Sende yoktun ağam ya bu karı seni aldatıyor yada Meryem ana oldu
FERAYE-Ağam sen gittin ben hasretinden şiştim yoksa kapı dışarı çıkmadım seni bekledim.
SAMO-Yav tohtor hanım. İki senedir iki tane keklik için dağlardayız baboyla. Karıların ikisine de elimi sürmemişem iki senedir. Ne hamilesi yav…Hasta olan babodur.
DR. CAVİDAN- Hımmmm bir ateşine bakalım önce( Çantasından bir derece çıkarır ve Döne’ye uzatır ) Kızım şunu al dedenin anüsünden içeri sok.
DÖNE- Anüs ne ki? Yenir mi? İçilir mi?
DR. CAVİDAN- Yani makatından içeri sokacaksın. Dedenin gerisidir.
DÖNE-Makat mı? Dizlerimde yoktur takat./ Söyler misin nedir makat? Dedem tavuk mudur gerisi olsun
DR. CAVİDAN- (Taco Ağanın üzerindeki yorganı açar ve eliyle gösterir ) İşte şuradan içeri sokacaksın. Dikkat et kırılmasın. Hem yırttırırsın hem de zehirlersin adamı. İçinde civa vardır.
Derece konduktan bir kaç saniye sonra Cavidan dereceye bakar.
DR. CAVİDAN-Buradan anlayamadık…Kızım şimdi de aynı dereceyi dedenin ağzına sok bakayım.
Bir kaç saniye sonra tekrar bakar dereceye.
DR. CAVİDAN- Samo Bey , derece tavan yapmış durumda. Rahmetli babanız her an ölebilir. Acilen ateşinin düşürülmesi lazım.
ŞADİYE-Viiiyyyy Taco Ağam ölmesin. Ben çok seviyem Taco ağamı.
FERAYE- Yalaka koca avrat… Doktor hanım sen bilyon ateşinin nasıl düşeceğini. Taco Babam ne zamandır sevdalı sana…Yap bi kıyak adama artık. Bak ölüp gidiyor bir kereden bişey olmaz sevaptır doktor.
DR. CAVİDAN- Ah Ferayecim ahhh. O kör olası Hipokrat yeminim olmasaydı neler olmazdı ki ama gel gör ki ‘’ Cehennemde yansın bu dilim…Bir yemin ettim ki. ‘’
FERAYE- Dön doktor dön yemininden.Tuz ekmek geçiririz başından, bişey olmaz hem o hipotenüz dediğiniz adam nerden bilecek biz söylemeyiz dimi ağam.
SAMO- Eeee ne olacah bizim babo. Ölecah mı yaşayacah mı?
DR. CAVİDAN- Valla ben bir iki davul tozu, minare gölgesi, sinameki, zıkkımın kökü, ziftin peki filan yazacağım. Bunları kazana koy kaynat sonra babanı da kazana koy kaynat yüz dereceğe gelince ocağın altını kapat demlenmeye bırak of ben ne diyorum ya Allahtan ümit kesilmez…Yaşaması tamamen bu manyak yazarlara bağlı. Ben vizite ücreti sekiz yüz liracık rica ediyim.
SAMO-Yuhhhh…sekiz yüz lira mı?
DR. CAVİDAN-İki kadın, bir çocuk, bir de şu yaşlı bunak… Tam dört kişiyi muayene ettim ağam. Sekiz yüz az bile ama sen yabancı değilsin diye az söyledim.
Samo Cavidan’a bir tomar para verir…Cavidan çıktıktan sonra da kızına seslenir.
SAMO- Lo benim nevrotik kızım. Salah salah şiir yazacağına ohu da tohtor ol. Bah el alemin karıları nasıl paraları götüriy.
DÖNE-
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda
Budak budak serham serham ihtiyar bir ceviz
Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında.
SAMO-Ula de get başımdan Allah’ın delisi…Ceviz ağacıymış, polismiş…O yanaşma oğlu bir daha sana yanaşırsa seni de onu da gebertirem bilesin. Haydi şimdi yıhıl karşımdan.
Döne de sahneden çıkar.
ŞADİYE-Yav ağam…onun anası ne ki gızı ne olsun. İkisi de manyah işte. Benim üzerime gül koklar mısan al işte.
FERAYE- Sen de diyon lan koca avrat. Sen kime manyak diyon. Yırtarım o ağzını. Buruşuk karı.Seni son sistem ütü bile düzeltemez
ŞADİYE- Caaaarrrt kaba kaaaat. Sen amerikan bezi mi yırtıyon? Karşında Pamuk ağası Küfürbaz haydo’nun kızı On yedi Benli Şadiye var senin.
FERAYE- Sevsinler…Senin karşında da zeytin ağası Balyoz Zade Vehbi Ağa’nın kızı Erdeki Feraye var.
ŞADİYE- Erdek’ten geldiğin güne lanet olsun? Poh vardı da geldin taa buralara
FERAYE- Beni ağam getirdi bana aşık oldu. Seni evde kaldın da ondan aldı. Sevaptır diye aldı. Evde kalmış kurumuş karı
TACO AĞA-( Güç bela seslenir ) Ula Samooooo…Ula kendini ağa sanan hıyar ağası…Ağa dedigin adam karşısında karı konuşturur mi? Sustursana şunları.
SAMO- Ula aşıh…susulacah zamanda söylisen, söylenecah zamanda susiysen. Haydi şimdi tam sırasıdır. Dokan sazın tellerine. Acıhlı çal ki bu halime herkeş ağlasın
AŞIK BETHOVEN- ( Alır sazı eline ve başlar söylemeye )
Hey ağalar için için,
Ben ağlaram deyin niçin?
Siz de benim gibi kaçın.
Yandım iki avrat elinden
Ciğer çengelde kurtlanır
Gömlek sırtımda bitlenir
İki çengi, nisbetlenir []
Yandım iki avrat elinden
Sağımda,dönmüş yatıyor
Solumda , zarta atıyor
Sakal salyadan batıyor.
Yandım iki avrat elinden
Büyüğün adı Şadiye
Küçüğün adı Feraye
Azrail koysun sıraya
Yandım iki avrat elinden
Çökelek koydum tirkiye
Ne bahanem var türküye
Dağda tülenmiş tilkiye
Döndüm iki avrat elinden
Büyüğe itler dalası,
Küçüğü Hakkın belası,
Allah ikisin de alası
Yandım iki avrat elinden
Eşeğe biner eşerim
Karlı dağları aşarım
İkiyzi birden boşarım
Yandım iki avrat elinden
( Sahne kararır ve de perde kapanır)
[*]İki çengi, nisbetlenir = İki Çingene, birbirine nispet yapar
NOT. ÜSTTEKİ RESMİ AÇIKLAMAYA GEREK YOK SANIRIM.