YAZAN- ÇİZEN: TİYATRO DENİLEN OLAYIN DA RESMEN CANINA OKUYAN: SAMİ BİBEROĞULLARI & ERAY ÖZGÖR SARIKAYA

EDEBİYAT DEFTERİ SİTEMİZDEKİ TÜM ARKADAŞLARIMIZIN HOŞGÖRÜSÜNE SIĞINARAK BİSMİLLAH DEDİK.

Veee nihayet bu da oldu. Evet evet bu da oldu. Kıyametin küçük alametlerinin bir bir zuhur etmeye başladığı bu günlerde nihayet bir kıyamet alameti daha zuhur eyledi.

Düşüncesi bile dehşet verici olmakla beraber ben ve Eray ( Eray Özgör Sarıkaya ) birlikte bir tiyatro kurmaya karar verdik. Böyle bir kararı verebilmiş olmam için delirmiş olmam gerekiyordu. Sağ olsunlar zaten uzun zamandan beri gerek yazılarıyla, gerek şiirleriyle şahsımı deli divane eden iş bu hatun sonunda allem etti kullem etti birlikte bir tiyatro topluluğu oluşturma konusunda ikna etti beni.

İnanın daha yukarıdaki satırları bile yazmamıştım. Hatun sanki müneccim. İçimden geçenleri okudu…Bakın ne diyor:

-Daha ne istiyorsun benim gibi çok yönlü bir sanatçıyla sanat yapacaksın. Yağlı boya resim var, udilik var, tiyatro var. Bazıları benim yazdığıma inanmasa da ben yalnız kurt misali kendi işimi hep kendim görürüm , kimseye ihtiyacım yok o konuda.Kısacası yazarlık var, şairlik var. Anan seni kadir gecesi doğurmuş hocam.
-Yok yok anam beni senin için doğurmuş. Hamurumu da kuyu suyuyla yoğurmuş olmalı. Rabbim her insanı bir şeyle imtihan edermiş. Beni de seninle imtihan ediyor herhalde.


Neyse efendim Eray ve Ben bir araya geleceğiz ve de o ortamda kavga olmayacak. Mümkün mü? İlk saç saça baş başa kavgamızı Tiyatromuza verilecek isim konusunda yaşadık. Ben diyorum ‘’Tiyatro Biberoğulları’’ olsun, O diyor Tiyatro ‘’Özgör ‘’ olsun. Neymiş efendim ‘’ Biberoğulları ‘’ gibi uzun bir isim için çok tabela parası verirmişiz. Uyanığa da bakın. Ayrıca Özgör’ün bir anlamı da varmış:

-Ne anlamı varmış Özgör’ün
-Bu tiyatroda insanlara bir şeyler göstermeye öğretmeye çalışmıyor muyuz? Öz ve Gör…Ne güzel işte
-Öz- Gör…Ebenin örekesini gör gibi...Ne o öyle…Biberoğulları daha anlamlı
-Neymiş efendim anlamı? Manav mı açıcağız burada?. Domates de al yanına..İki de yumurta..Bir menemen yapalım bari..Tiyatro açıyoruz hocam.
-Anlamlı tabi acı biber niyetine bazen insanların damarına basıp canını yakacağız . Ya bak toplumsal mesajlar vereceğiz acı biber gibi olacak.

Neyse efendim sonuçta benim saçlardan bir evlek, Eray’ın saçlardan bir bukle eksildikten sonra biraz da Tacettin Abimizin arabuluculuğu ile isim bulduk tiyatroya. Ombudsmanımız Tacettin Abi bize aynen şunu söyledi:

-Çocuklar ( Koskoca eşşek kadar olan bizlere hep çocuklar der sağ olsun ) Madem ki her ikiniz de hayatı ti ye alıyorsunuz o halde tiyatronun adı ‘’ Tiyatro Ti ‘’ olsun.

-Hocam ya komutanımı dinleyelim tiyatronun adı ‘’Tiyatro Ti’’olsun
-Haklısın Eray şimdi abimizi mi kıracağız? Öyle olsun.

Kabul ettik bu güzel teklifi. Tiyatronun adını ‘’Tiyatro Ti’’ olarak tescil ettirdik ya sonradan öğrendik ki Tacettin Abi uyanıklık yapmış. Tacettin adının T ve İ harfleriymiş o Ti meğerse. Neyse Yine de güzel isim…’’Öylece kalsın ‘’ dedik.

Sıra geldi tiyatroya eleman seçmeye. O konuda sıkıntı yok…Sitede sağ olsunlar eleman bol.

Sonra efendim eser seçeceğiz oynamak için. Eray tutturdu.


-Madam Küri
-Yok ellinin körü…Yahu nereden çıkarırsın bu acayip konuları bilmem ki?
-Yav neden olmasın. Kadın radyoyu bulmuş.
-Yav kim kaybetmiş de o bulmuş? Madem öyle Lidyalıları oynayalım. Onlar da parayı bulmuş…Allah Allah ya…Sapık mıdır manyak mıdır anlayamadım ki. Madam Küriymiş?
-Tamam o zaman. Tarihi bir şeyler olsun. Sen tarihçisin seversin tarihi.
-Bak işte o olur. Tamam neyi oynayacağız?
-Mari antuvalet var ya onu oynayalım. Hani şu ‘’kepekli ekmek bulamazsınız ,çavdar ekmeği yiyin’’ diyen Alman Kraliçesi.
-Allah seni davul ede Eray e mi ? O karının adı tuvalet değil…Mari Antuanet…Karı ‘’Ekmek bulamazsanız pasta yiyin’’ diyor.Yani ortada bir çavdar filan yok. Dua et de Fikret Yılmaz Çavdar kardeşim duymasın bu dediklerini. Haa bir de Alman Kraliçesi değil, Fransız Kraliçesidir . 16. Lui denilen dümbüğün avradı olur kendileri.
-Ya hocam diyet yapıyorum. Kepekli ekmek yiyorum oradan karıştı . Zayıflayım fidan gibi hatun olacağım hocam naberrr
-Hele bir normal ağaca dön, fidanı sonra düşünürüz. Neyse…Mari Antuanet de olmaz.
-Yahu sen de bir mok beğenmiyorsun. İyi ki az buçuk tarih biliyorsun başımıza Reşat Nuri Güntekin kesildin ha…
-Yav sen benim katilim mi olacaksın ha? Reşat Nuri Güntekin tarihçi mi?
-Bak hocam katil dedin de…Şöyle güzel bir tatil yapsak ha?
-Hay senin mantığına e mi? Katilden tatili nasıl çıkarırsın anlamam ki.
- Yav katili, tetikçiyi bırak da oyuna konserve ol sen …Eeee o olmaz bu olmaz ne oynayacağız biz?
-Konsantreyi de konserve yaptın ya…Helal olsun sana…Bence sen ve ben karşı karşıya geçip çiftetelli oynasak millet daha çok eğlenir ya neyse…En iyisi yepyeni, daha önce hiç oynanmamış, tamamen özgün bir eser koyalım sahneye ki bomba olsun…Daha ilk perdeyi açtığımız gün namımız tüm memlekete yayılsın.
-Tamam o zaman ben hemen bir şeyler yazmaya başlayayım.
-Bak Eray…Ölümü öp eğer bir şeyler yazmaya kalkarsan.
-Iyyy ne diye öpücem senin ölünü…Dirine bile tahammülüm yok bir de ölünü öpecem ha? Öpsün seni cüceler ha ha ha
-Bak tepemin tası atıyor ha?
-Tamam ya tamam. Eeee nereden bulacağız böyle hiç oynanmamış bir oyunu?
-Biz yazacağız. Yani ne sadece sen ne de sadece ben…Birlikte yazacağız.
-Bak bu olur işte…Peki ne yazacağız?
-Tamamen sosyal içerikli bir eser olmalı…Bizim insanımızı anlatmalı eser.
-Anladım Barack Obama’nın hayatını anlatacağız?
-Yahu delirtme beni…Barack Obama bizden mi?
-Yav daha ne istiyorsun adam bizden tabi. Ondan daha fazla tanınan kim var bizim memlekette…Hem adam aslen Türk’müş. Adı da Hüseyin’miş. Hatta bizim Barak aşiretindenmiş. Yani Gaziantepliymiş sanırım. Sadece solaryumda fazla kalmış kararmış adamcağız.
-Of Eray offfff… Gördün fırça gibi saçlarım var benim, ille yolduracaksın di mi?
-Yav sen de her şeye kızıyorsun. Amma da müsavi adamsın ha?
-Müsavi değil… Asabiyimmmmm…Asaabiiiiiiii…Dellendirme beni de işimize bakalım.
-Tamam tamam kızma…Peki nasıl bir şey yapacağız? Ben mütevazi demek istemiştim yani ne kadar alçak gönüllü mütevazi sevecen, sabırlı daha ne istiyorsun be sana da iltifat da yaramıyor.
-Kıvırma…Kıvırmaaa… Yemezler…neyse... Konumuza dönelim Sus bir dakika da şu işi halledelim. Öyle bir şey yapalım ki içinde hem tarih olsun hem de mesela berdel,kuma,başlık parası,kadına şiddet,aşk,savaşlar,intikam,gözyaşı,entrika,magazin,spor kısacası her bi halt olsun .
-OOO Hocam siz iyice Aşk-ı Maymuna bağladınız işi. Bak Behlül varsa bende Bihter olurum ona göre.
-Yav onun adı bir kere Ak-ı Maymun değil, Aşk-ı Memnu…Ben de Behlül olacağım o oyunda.
-Güldürme hocam sen mi Behlül olcaksın? Senden olsa olsa Düldül olur.
-Senden Bihter oluyor da benden Behlül neden olmasın?
- Neyse beni bugün sinirlendiremeyeceksin. Bir iki saatlik bir oyuna bunların hepsini sığdırabilir miyiz?
-Valla ilk defa haklı bir şey dedin. Olsun sığdırdığımız kadarını sığdırırız artanı sallarız gitsin.
-Tamam o zaman…İşe önce oyundaki karakterleri tespit ederek başlayalım. Mesela bu oyunda oldukça genç ve çok güzel bir kız olmalı.
-Evet haklısın…Bu rol için kimi düşünüyorsun?
-Aşk olsun hocam. Ben varım ya.
-Genç ve çok güzel olarak?
-Eveeettt. Ne yani ben genç ve güzel değil miyim? Baksanıza bir hiçbir estetiğim yok tamamıyla Orjinalim kaportada çizik bile yok…Boya da metalik… Bihter yanımda halt etmiş valla.
-Eray araba rolü olursa söz seni oynatacağım. ‘’Doktordan temiz ‘’diye.

Şimdi ‘’ Güzellik konusunda eh idare edersin ama gençlik konusunda saçının kılı ağarmış ‘’ desem olmayacak. Demesem resmen on beş yaşındaki bir kız için düşündüğüm role konacak ayıkla pirincin taşını.

-Eray’cığım ben seni daha muhteşem bir rol için düşünüyorum. O dediğim genç ve güzel kızın rolü çok fazla olmayacak.
-O rolü kime vereceksin peki
-O rol Sinem’in ( Sinem Ilgın Omay )
-Tamam madem…Eee başka?
-Bir tane de hüzün paratoneri kız lazım. O da çok güzel olmalı.
-Tamam ben…Benden daha hüzünlü insan mı var bu sitede?
-Yav senin neren hüzünlü? Başın ayrı oynuyor, kıçın ayrı oynuyor. Olmaz...Bu rol senin değil.
-Yahu Recep faktörünü unutuyorsun galiba…Benden hüzünlüsü var mı bu dünyada?
-Merak etme Recebi ezeceğim bu oyunda. O hem malzemeci olacak hem de ağanın yanaşması… Ağadan bol bol dayak yiyecek.
-Dokunmayın Recebime yav Hani benim Recebim Recebim sarı lira vereceğim
-Yav sen var ya resmen sapıksın kızım…Adama üste bir de sarı lira, yani altın mı veriyorsun? Fe subhanallah azdı kadın. O şarkının da içine ediyoruz ya…Onun aslı sarı lira vereceğim değildir sarılıda vereceğim dir.
-Allah Allah ..Desene bunca zaman bizim sarı liralar boşa gitti hep…Neyse.. Eee peki hüzün paratoneri kim ?
-O rol Destina Meltem’in ( Meltem Kasab )…Efendiiiimmm Bir tane de genç, yakışıklı, karizmatik, şöyle aslanlar gibi bir erkek lazım.
-O kim peki?
-Kim olacak ben tabii ki?
-Çüüüüşşşşş ki çüş yani. Biraz önce bana ‘’Nine olacaksın ‘’ diyene de bak. Benim torunum yok ama senin var. Senin neren genç a be moruk? Gö…. Gözünün kılları kadayıf olmuş, ağzında tek diş yok bir de genç, yakışıklı ve de karizmatikmiş.
-Eee kimi oynatacağız peki?
-Valla Meselci diye bir çocuk var. Bize pek takılmıyor ama bir rica ederiz. Bakalım ne der? Olmazsa Bekir’e biraz makyaj çekip oynatırız. ( Bekir Odacı ) Ben Bekir’e mesaj çekerim o beni kırmaz sağ olsun yeter ki ben isteyim hemen gelir oynar.
-Aslında en iyisi bendim ya neyse…Bu sefer de senin dediğin olsun. Şimdi sıra geldi bir Şıh bulmaya…Şöyle sakallı biri olmalı. Takma sakalla filan uğraşmayalım.
-Tamam buldum Kemnur ( Kemal Paracıkoğlu )
-Hay aklınla bin yaşa kız…Kedi olalı bir fare tuttun. Şıh rolü için Kemal biçilmiş kaftan.
-Bir de ağa lazım değil mi?
-Evet…Şöyle kelle kulak yerinde biri lazım ağa rolü için.
-Kim mesela?
-Sen mesela…Maşallah dilenci şeyi gibi…Neyse unuttum…İşte öyle bir ensen var. Ağa rolü tam sana göre.
-İyi ki de unuttun dilenci nesi olduğunu. Yoksa geliyordu kafana cetvel…Tamam ağa da ben oluyorum. Dokuz köyün zalım ağası Samo Ağa.
-Ya o cetveli benden uzak tut kabusum oldu. Rüyalarıma giriyor bir harf yanlış yazsam kafama indiriyorsun ama sen gulyabani gibisin. Bakınca hakikaten dudaklar falan gulyabaniye benziyorsun kafama cetvelle vuruyorsun. Sonra benim alnımda boynuz çıkıyor gibi şişlik oluyor. Bu rüya ne demek hocam bana yorumlasana.
-Valla Eray işin içine boynuz falan girince bunu bana değil Recebe soracaksın. Neyse oyuna geri dönelim.
-Ben kim olacağım?Herkese bol keseden rolleri dağıttın.
-Sen de Samo Ağanın ikinci avradı Erdekli Feraye oluyorsun.
-Ben senin avradın olmam bana ne.
-Neden olmuyorsun?Daha ne istiyorsun. Benim gibi krizmatik, yakışıklı, filinta gibi adamın avradı olunmaz mı be.
-Banane ben ebe olacağım. Hep kollarımı sıvayıp doğurtmak istemişimdir ben ebe olacağım.
-Bana bak Eray Başlayacam şimdi ebenden. Ben onun için başka birini düşündüm. Şu kalemi sağlam gözüne sokarım körebe olursun görürsün gününü. İkinci avradım olacaksın o kadar. Daha ne istiyorsun seni evimin kadını çocuklarımın anası yapıyorum. Allah’ından belanı mı arıyon?
-Hocam Bak..İkinci mikinci diyorsun kırarım öteki bacağını da sonra tiyatro kuralım derken Yeni Cami önünde mendil açarsın. Ben ikinci olmam..Tek kadın olmalıyım.
-Ya sen gönlümde hep teksin zaten
-Sahi mi söylüyorsun ? Tamam o zaman…Eeee birinci avradın kim olacak peki?
-O da Siyah Gecem ( Hayrünnisa Şenel ) Yani sen kumasın bu tiyatro eserinde.
-Kumar mı oynayacam yani?
-Yav ne kumarı? Kuma nedir bilmez misin sen?
Kumaş gibi bir şey mi yoksa?
Offf Offf…. Nedir bu çilem ya Rabbim…Kuma ikinci kadına denir tamam mı?
-Haa anladım ama kuma olmak için bazı şartlarım var.
-Ya sen beni öldürecen mi ne şartı. Takma dişlerimi sinirden ,sıkmaktan kırdıracaksın bana.
-Beni şımartıcaksın, bana iltifatlar edeceksin. Bana ‘’güzelsin’’ diyeceksin tamam mı?
-Yani resmen kendi kendime işkence yapacağım? Neyse…Mıncıklamam, makas falan almam gerekmiyorsa katlanacağız artık. .
-Yok mıncıklama yok. Ha sahi benim Türkan Şoray gibi kurallarım var.
-Durduk yerde Türkan Şoray’a da küfür ettireceksin yani. Lan hem sen kiiimm..Türkan Şoray kim.
-Benim ondan ne eksiğim var. Fazlam var da eksiğim yok. Gerçi o da şişmiş…Kısacası bana bak onu gör. Gözler kaşlar ağız dudak .
-Yav çekil o dev aynasının karşısından da kurallarını söyle..
-Öpüşmem, soyunmam, sarılmam… Sanat için bile olsa yapmam.
-Ben de bayılıyordum sanki sana…Hem sen daha önce tiyatro oynadın değil mi? O oyunlarda sarılmadın mı hiç bir erkeğe.
-Sarıldım ama 24 yaşındaki yakışıklı çıtırdı. Getir öyle birini yine sarılırım. Senin gibi içi geçmiş moruğa sarılmadım.
-Yav seninkine resmen tehdit ve şantaj denir. Tamam sarılma kurallarını kabul ediyorum Allah aşkına şu kumayı ol da devam edelim rol dağılımına.
-Tamam tamam seninle de anlaşılmıyor. Ne geçimiz adamsın ya evde kalmanın sebebi anlaşıldı. Sustum.

‘’Oh be sonunda sustu az kalsın ağzını bantlayacaktım. Allahım seni hep sevdim. Hep haramdan günahdan kaçındım neden bu zulum bana bu kadını nereden karşıma çıkardın.’’

-Yav hocam öyle kukumav kuşu gibi sustun birden. Öteki arkadaşlar ne olacak? Mesela Gurbet Bacı …
-O şıhın avradı olacak.
- Hımmm bak bu olur..Tacettin Abi ne olacak?( Tacettin Yıldırım )
-O benim Babam…Yedi dağın aslanı Taco Ağa…
-Hepsi bu kadar mı rollerin?
-Yok…Hepsi bu kadar olur mu hiç? Ama bu gün çalışmaya ara verelim kalanını da yarın düşünürüz.

Biraz merak edin gayrı…Daha kimlere ne roller var bir bilseniz