26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2427
Okunma


Kısacası Sevmek Herkesin Harcı Değil II.
Tek hatırladığım yalpalaya yalpalaya kendimi dışarı attığımdı Haydar.
Ben ve peşimde iki sokak kedisi.
İşin yoksa gel de bunlara sarhoş değilim de. Hatta adam da değilim de, eskilere doğru giden biriyim.
Geri gitmek çok zordur bilir misin arkadaşım. Her yer ya iniştir ya da yokuş.
Çocukken de lodos kıyıdan eserdi değil mi Haydar ? O zaman da annenin yaptığı börekler işimize yarardı. Yedikçe yerdin, dur durak nedir bilmezdin.
Seni görünce tek kişilik paltonun nasıl bir şey olduğunu hiç bir terzi anlamazdı. Kumaşı bir enine tutardı, bir de boyuna... Sonunda diğerleri gibi mutlaka o da bir masal uydururdu.
- Acil bir işim çıktı, kusura bakmayın.
Sen hep yerdin bu masalları börek yer gibi Haydar.
Yine bir rüzgâr eserdi, önce martılar saklanırdı.
Sonra senin o koskoca eski palton ikimizi de içine saklar, üstüne bi de iliklenirdi ya.
Geçen yine aynı yerdeydim.
Senin sevdiğin kıza baktım uzaktan uzaktan.
Eskimiş.
Valla dedim, Haydar olsaydı eskimezdi.
Kaçık çorapla geziyordu. Ulen ne adamlar var, hani biz ne demiştik Haydar ?
Çorap fabrikası kuracaktık değil mi ? Bir eli yağda bir eli balda olacaktı.
Nerden aklına gelmişti, tabi ki benim ayağımdaki yırtık çoraptan.
Nasıl yaparız dedim, taksiyi satarız dedin. Haydar, o zaman taksilerin kuyruklarına kuşlar bile pislemiyordu ki. Ben ne bileyim sendeki ileri görüşü be Haydar.
Neyse az düzeldim, şu mezarlık kapanmadan bi kere daha toprağını okşamak istiyorum, sonra yatıp uyurum. Yarın erken kalkmam lâzım. Pazarda taşınacak bir sürü koliler var.
Sahi Haydar, hay Allah bak şimdi aklıma geldi. Az daha unutuyordum.
Muhallebi getirmiştim sana, şuraya bırakıyorum.
öyküsatıcısı2012Davidoff