Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
sami biberoğulları
sami biberoğulları

GÖREME DEDİLER . GİTTİM GÖRDÜM. -1-

Yorum

GÖREME DEDİLER . GİTTİM GÖRDÜM. -1-

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

824

Okunma

GÖREME  DEDİLER . GİTTİM  GÖRDÜM. -1-

GÖREME DEDİLER . GİTTİM GÖRDÜM. -1-

BÖLÜM 1: SABAH SABAH YENEN KAZIK…HEM DE CAMİ AVLUSUNDA


Yıl 1992

Okulumuzun Gezi-İnceleme Kolu Rehber Öğretmeni Raşit Bey kıvranıp duruyor. Ankara, Kırşehir, Ürgüp-Kapadokya Gezisi düzenledi vatandaş. Organizasyonu filan yapacak ama katılımcı az. Garibim yatılı okulumuzdan ancak on beş civarında öğrenci geziye katılmak için müracaat etmiş durumda. Bu kadar öğrenci ile en fazla bir midübüs tutabilirsiniz. O zaman da masraf iyice artar.

Bir duyuru yaptı Raşit Bey. ‘’Bu geziye on tane öğrencinin katılımını sağlayacak her öğretmene kontenjan ayıracağım’’ diye…Yani sözün özü beleş gidecek o öğretmen.

Hemen Kolları sıvadım: O yıllarda ödev notları direkt ortalamaya dahil. Ben de Sosyal Bilgiler Öğretmeniyim. Otomatikman ödev konuları ne oldu dersiniz? 1- I.,II.,III. Türkiye Büyük Millet Meclisi hakkında Bilgi veriniz 2- Anıtkabir Hakkında bilgi veriniz 3- Ahi Evran ve Ahilik Hakkında bilgi veriniz 4- Hacı Bektaş -I Veliyi Tanıtınız. 5- Ürgüp ve Kapadokya hakkında bilgi veriniz. Yani gezi güzergahı ve yerleri.

Ödev konuları bunlar olunca ayrıca tabii ki ballandırmasını da yapıyorum ‘’ Çocuklar buraları görüp fotoğraflarını çeker ve böylece bir araştırma ödevi yaparsanız ayrıca sözlü notu da 5 olacak ‘’ filan deyince bir anda bizim geziye talepler arttı. Tam yirmi üç öğrenci ayarlamıştım Raşit Bey için. Gerisini de Aziz Bey adlı arkadaşım tamamladı ve böylece öğrencisi-öğretmeni toplam kırk üç kişi olduk ve bir otobüs ayarladık gezi için.

Okul Müdürümüz o hafta okulun yemek listesini de değiştirerek fırında bol miktarda piliç kızarttırdı. Kasalarla domates, peynir, salatalık,peynir,zeytin, ekmeğimizi , yani yatılı okul yemek listesinden biz düşen iki günlük istikakımızı da otobüsün bagajına koyarak Bir Cuma günü gece yarısında okuldan Ankara’ya doğru yola çıktık.

Yolculuğun ilk saatlerinde bizim minik yaramazlar aşkla şevkle şarkılar söylediler, fıkralar anlattılar, hatta aramızda olmayan öğretmenlerin taklitlerini bile yaptılar ama fazla da dayanamadılar uykusuzluğa, birbirlerinin koyunlarına büzülüp öylece mışıldamaya başladılar.Onlar uyuyorlar ama biz öğretmen taifesinde uyku muyku hak getire…Ağzımızı açmış Raşit Bey’in ben diyim abartma ama siz demeyin- resmen palavralarını – dinliyoruz.

Anlatıyor:
-Efendim Bizim Afyon’lular özellikle de Bolvadin’liler çok haşin insanlardır…Bir vatandaşın Bolvadinli olduğunu anlamak için kahvedeki oturuşuna bakacaksınız. Bir elinde çay, öteki elinde tespihi çevirir durur. Bir diğer eli de mutlaka belindeki tabancasının üzerindedir.

Müdür Bey bastı kahkahayı.

-Raşit Bey…Sizin Bolvadin’lilerin kaç tane eli var böyle…

Yol boyunca bütün öğrenciler uyudu tabii ki. Sabah gün ağarmak üzereyken Ankara’ya vasıl olduk. İlk durağımız Hacı Bayram-ı Veli Türbe ve Camisi. Ben burada Bildiğim kadarıyla Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerini öğrencilere tanıtmaya çalıştım. Özellikle onunla özdeşleşen bir olayı anlattım çok hoşlarına gitti. Sizlere de anlatayım:

Rivayete göre Osmanlı Padişahlarından II. Murat zamanında Ankara’da yaşayan Hacı Bayram-ı Veli burada halk tarafından çok sevilir ve kendisine hürmet edilir. Padişah da ona çok saygı göstermektedir. Bunun bir göstergesi olarak da bir ferman çıkartarak Hacı Bayram-ı Veli müritlerinden vergi alınmamasını emreder. Fakat kısa süre içinde devlet Ankara’dan vergi alamaz olur. Çünkü herkes kendisinin Hacı Bayram-ı Veli müridi olduğunu söylemektedir. Bunun üzerine Padişah ona bir mektup göndererek gerçek müridinin ne kadar olduğunu sorar.

Mektubu alan Hacı Bayram-ı Veli insanların vergi vermemek için böyle bir yola başvurmalarına ve kendi adını kullanmalarına çok üzülür. Bir çağrı yaparak halkı -sanırım- Ankara Kalesi civarında bir yerlere toplar ve onlara hitap eder.

‘Ey Ümmet-i Muhammed…Ben bir rüya gördüm …Rüyamda bana her gün Allah için bir müridimi kurban etmem emredildi…Şimdi hemen bir tane keseceğim. İçinizden gönüllü olarak gelecek var mı?

Sadece bir garip çoban ile bir kadın Hacı Bayram-ı Veli’nin tepedeki çadırına girerler…Hacı Bayram-ı Veli çadıra daha önce yerleştirdiği bir koyunu keser ve koyunun kanı çadırın eteklerinden aşağı süzülmeye başlar. Tepenin aşağısında bu manzarayı gören insanlar çadıra girenlerin gerçekten de kesildiğini sanarak çil yavrusu gibi kaçışırlar. Bunun üzerine Hacı Bayram-ı Veli Padişah II. Murat’a cevabını yazar:

‘’Padişahım benim sadece iki müridim vardır. Gayrısının tamamından vergi alabilirsin’’


Çocuklar caminin içine girdiler, bahçeyi filan dolaştılar. Biz de türbeye yaklaştık. Türbenin kapısı kilitliydi. Müdür yardımcılarımızdan biri türbe önünde sigara yaktı. Tam o anda da başında takkesi elinde tespihi ile sakallı bir vatandaş yanımıza gelip tam burada sigara içmenin ne kadar ayıp ve günah olduğunu söyledi. Arkadaş sigarayı yere atıp söndürdü ve adamla muhabbete başladık.

-Türbenin kapısı niçin kilitli?
-Açılış saati gelmediği için.
-Hımmm sen burada ne yapıyorsun?
-Ben bu türbenin türbedarıyım.
-Hımmm..Çok güzel. Ama benim bildiğim türbedarlık diye resmi bir görev yok.
-Ben de gönüllü olarak yapıyorum zaten.
-Allah senden ve senin gibilerden razı olsun. Peki geçimini neyle sağlıyorsun?
-Burayı ziyarete gelen mü’min kardeşlerimiz üç beş kuruş veriyorlar. Onların sadakaları ile kıt kanaat geçinip gidiyorum işte…Şimdi de karnım zil çalıyor…Dün hiç para veren olmadı…Hani bir çorba parası veren olsa???

Bir çorba parası ne demek. Adama neredeyse bir lokanta dolusu yemek yiyecek kadar para verdik. Vatandaş parayı alır almaz toz oldu.

Beş dakika geçmemişti ki bir başka vatandaş geldi. Takım elbiseli, kravatlı, efendiden bir adam…Ve hepimizin şaşkın gözleri önünde türbenin kapısını açtı elindeki anahtarla. Hemen adama koştuk.

-Pardon…Affedersiniz…Siz kimsiniz?
-Ben bu caminin müezziniyim.
-Türbenin kapısını hep siz mi açarsınız böyle?
-Evet. Bir sakıncası mı var?
-Yok ondan değil. Kapıyı bile siz açıyorsanız türbedar efendi ne iş yapıyor?
-Ne türbedarı be kardeşim?
-Biraz önce burada kendisin türbedar olduğunu söyleyen biri vardı.
-Ya arkadaşım bizler de illallah dedik onlardan. Sabahın köründe geliyorlar buralara ‘’Caminin türbedarıyız ‘’ diye milleti kandırıp para alıyorlar..Sonra da doğru şaraba…Sizin sadakalar şaraba gitti anlayacağınız.

Kim bilir sadaka olarak verdiğimiz daha nice paralar böyle şaraba gitmişti ama bu…Bu fena koymuştu işte…

Sabah kahvaltımızı o civardaki çorbacılardan birinde çorba içerek yaptıktan sonra hava iyice aydınlandı ve biz Anıtkabir’e doğru hareket etik.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yarın Anıtkabir , Meclisler ve Çankaya Köşkünde olacağız inşallah.


NOT: Üstteki Resim Hacı Bayram-ı Veli’nin türbesidir.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Göreme dediler . gittim gördüm. -1- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Göreme dediler . gittim gördüm. -1- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÖREME DEDİLER . GİTTİM GÖRDÜM. -1- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
31.3.2012 23:56:43

devamını merakla bekliyor olacağız hocam

saygılar



SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
31.3.2012 23:38:06
bizlerde orada olacağız hocam..
sizin kaleminizin peşinde..
hürmetler..
Erzurumlu Selim
Erzurumlu Selim, @erzurumluselim
31.3.2012 13:32:33
Göreme dediler gittin gördün...Bulama deselerdi ne olacaktı? Yine akıcı ve güzeldi..Hocam selamlar
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
31.3.2012 11:59:55
Olur böyle vakalar Sami hoca yakalar,tebrik ederim saygılarımla.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
31.3.2012 09:55:21
Duyguları sömürmeyi iyi biliyoruz. Zaten millet olarak merhametimiz çok...Çok güzel bir yazı, tebrikler...
İyi yolculuklar...
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
31.3.2012 08:58:57
merhametli bir milletiz....ne derlerse inanırız...yazın çok güzeldi hocam saygılar
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
31.3.2012 08:23:10
İŞTE
dedim size sz yazın diye harikasınız yine
takipteyim her zaman
saygılar benden
çok güzeldi
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
31.3.2012 00:42:29
bu gün ben de Hacı Bayram Veli Cami ve türbesindeydim dua ettim Allah kabul eylerse çok kalabalıktı orada öğle çok türbedanlar var günlerdir aç olanlar var Allah rızası için diyenler çok neyse Allah kabul eylesin bu gün bende çok güzel bir gün geçirdim 26 senedir Ankarada yaşıyorum ama bugün turist gibi gezdim güzel bir yazıydı
sevgiler selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL