“AK ZAMBAKLAR ŞEHRİ TOKAT”KİTABININ YAZARI MİMAR HEMŞERİMİZ YASEMİN DUTOĞLU” BU KJİTABI TÜM TOKATLILARIN OKUMASINI DİLİYORUM”
SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz ve nerelerde çalıştınız bugüne kadar?
YASEMİN DUTOĞLU- 1967 yılında Tokat’ta doğdum.1984’de bitirdiğim Gazi Osman Paşa Lisesinin ardından Yıldız Teknik Üniversitesinde mimarlık eğitimi aldım, 1989 yılında mezun oldum. Özel bir mühendislik firmasında bir süre çalıştıktan sonra kendi büromu açtım. 1999 dan bu yana da ortaklarından biri olduğum Boyut mimarlık-inşaat şirketinde çalışmaya devam ediyorum.
SORU- Yazmaya olan ilginiz nereden gelmekte? Bu kitabı yazmadan önce ve bu kitabın yayınlanmasını gördükten sonraki duygularınız arasında ne gibi farklar var? Kitabın yayınlanması konusunda sıkıntı çektiniz mi?
YASEMİN DUTOĞLU- Yazmaya karşı bir ilgim hep vardı. Yayınlanmamış olmakla birlikte bazı hikaye çalışmalarımda olmuştu. Edebiyatla en azından bir okur olarak her zaman ilgili oldum.
Lise yıllarımda Türk edebiyatında klasikleşmiş bir eser olan A.Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir” adlı kitabını okuduğumda ‘’ Ah ne vardı, Tanpınar Tokat‘ı da yazmış olsaydı’’ diye hayıflanmıştım. Tokat binlerce yıllık tarihi birikimi, mimari mirası, eşsiz güzellikte doğası, bitki örtüsü ve iklimiyle gerçekten ülkemizin en özgün ve fakat yazık ki, az tanınan kentlerinden biri. Ayrıca benim doğduğum ve hemen hemen tüm ömrümü geçirdiğim, çok sevgili şehrim. Bu tip kitaplar şehirlerin tanıtılmasında azımsanmayacak katkılar sağlayabiliyor. Elimden geldiği kadar, özellikle artık unutulmaya yüz tutmuş kültürel yönleri ve güzellikleriyle şehri tanıtmayı ve geleceğe bir eser bırakmayı hedefledim. En azından tarih ve kültüre ilgili genç kuşaklar için. Yaptığım çalışmanın akademik bir özellik taşımayıp, edebi kaygılarla yazılmış bir kitap olduğunun altını çizmek isterim. Şehrime karşı vefa borcumun sonucu da diyebilirim bu eser için.
Kitabı yazmaya 2008 yılında başladım. O zamanlar kent konseyinde gönüllü olarak çalışmakta idim.Orada şehrin tanıtımı için yapılabilecek şeyler konusunda fikir jimnastiği yaparken, bu tarz bir kitabın yazılması üzerinde de düşünmüştük.O sıralarda bir gün değerli dostum Hasan Erdem bey, bu kitabı neden siz yazmıyorsunuz deyiverdi.Böylelikle başladım yazmaya, sonra yazdığım bölümlerin bir kısmı yerel bir dergide yayınlandı ve genelde olumlu, teşvik edici geri dönüşümler aldım. Devam etmem konusunda önemli bir ivme oluştu böylece. Tabii, tek işim bu olmadığı için, çalışma hayatım ve ailemdeki sorumluluklarımdan arta kalan zamanlarda yazarak ancak 3.5 yılda 2011 ‘in Ekim ayında tamamladım.
Yayınlatma konusuna gelince, bu kısım umduğumdan çok kolay oldu. Bitirdikten sonra şehir kitapları konusunda bir serileri olduğu için ve köklü, kurumsallaşmış bir yayınevi olduğunu düşündüğüm için ilkin Ötüken neşriyata gönderdim. Yayınevinde hiçbir tanıdığım yoktu ve doğrusunu isterseniz isimsiz bir yazarın ilk kitabını yayınlayacaklarına dair pek umudumda yoktu. Ama en azından denemiş olayım diye düşünerek göndermiştim. Ancak öyle olmadı bir hafta gibi kısa bir süre içinde kitabı yayınlayacaklarına dair cevap verdiler. Sonrasında da düzeltmeleri , kapak tasarımı vs.. yapıldı ve Mart başında piyasaya çıktı. Bütün bu süreçte, gerek yazarken gerekse yayınlanmış haliyle elime aldığımda bu kitap beni her zaman çok mutlu etti. Çok severek yaptığım bir uğraş oldu.
SORU- Genelde Türkiye, özelde Tokat’ta mühendis ve mimarlarımızın bir kaç tanesi hariç yazı yazan kimseye rastlamıyoruz. Siz ise aşkla yazıyorsunuz .Bunun sebebi ne olabilir?
YASEMİN DUTOĞLU-Mühendisler için bu söylediğiniz bir parça doğrudur belki ,ama mimarlar için pek katılmıyorum. Mimarlık doğası gereği, sanatla, edebiyatla, sosyoloji, psikoloji gibi disiplenlerle ilgili olmayı gerektiren bir meslek aslında ve tüm bunlar gibi asıl hedefi insanın iç huzuruna katkı sağlamak. Turgut Cansever, Ekrem Hakkı Ayverdi, Aydın Boysan, Doğan Hasol gibi yazar olarak önemli eserlere imza atmış bir çok meslektaşım mevcut.Ayrıca her meslekten yazmayı seven, iyi yazan insanlar çıkabilir.Bana sorarsanız değişmeyen bir gerçek şudur ki bütün yazarlar, yazar olmadan önce ve sonra her zaman , iyi birer okuyucu ve gözlemci olmak zorundadır.
SORU- Kitabınızın genel özeti nedir? Kitabın yazarı olarak eserinizi nasıl özetlersiniz?
YASEMİN DUTOĞLU- Özetle 60-70 yıl içinde mekanlar ve yaşam biçimleri üzerinden yaşadığımız değişimi anlatmayı denedim. Mimari, çevre, gelenekler , mutfak kültürü, günlük yaşam vs … aklınıza gelen pek çok şey üzerinden şehrin değişim hikayesi diyebilirim bu kitaba. Aslında özelde Tokat’a has gibi gözükse de tüm ülkede üç aşağı beş yukarı benzer değişimler yaşandı. Tek cümleyle söylemek gerekirse;
‘’Şehrin yeşilden griye dönmesinin hikayesi ‘’diyorum buna.
SORU-Tokat’ta öğrenciler haricinde kitap okuyan insana fazla rastlamıyoruz. Bu kitabınızı nasıl etkileyecek sizce?
YASEMİN DUTOĞLU- Evet, yazık ki toplum olarak kitap okuma alışkanlığımız çok düşük. Fakat kaç kişi olursa olsun bir yerlerde ilgi göstereceğin umduğum birileri de vardır. Tabii, tüm ülke genelinde şehrin tanıtımına bir nebze de olsa katkım olursa büyük mutluluk duyarım bundan.
SORU- Kitabın genel kaynakları kimlerdi? Kitabı ne gibi kaynaklardan edinerek yazdınız? Bu kitabın yazılmasında ailenizin nasıl katkısı oldu?
YESEMİN DUTOĞLU- Kitaba başlarken elimdeki en büyük veri birkaç kuşaktır buralı olan ailem kanalıyla gelen birikimdi. Eksik olan noktaları da bilenlerden sorarak tamamlamaya çalıştım. Birkaç hemşerimle sohbetlerim oldu yazım sürecinde. Ayrıca özellikle annem geçmişe dair yolculuk yapmamda büyük bir destek verdi bana. Onun anlattıkları sayesinde kendi bilmediğim, yaşamadığım alanlara da kayma şansım oldu. Mutfak kültürümüze ait pek çok ayrıntı ve tarifte böylelikle kayıt altına alınmış oldu ve kitabın arkasına meraklısına notlar adıyla eklendi. Eşim ve çocuklarım da her zaman anlayış göstererek çalışmalarımı desteklediler. İkiz olan çocuklarım şu an üniversite öğrencisi. O sıralar lisedeydiler. Hatta kızım yazım hatalarının düzeltilmesinde fiilen de destek verdi. Önsözde tek tek isimleri yazdım. Katkı sağlayan herkese tekrar çok teşekkür ediyorum bu vesileyle.
SORU- Kitabınızı daha çok kimlerin okumasını diliyorsunuz?
YASEMİN DUTOĞLU- Tokatlı olan, burada ya da gurbette yaşayan, şehri seven veya en azından yaşadığı yere ilgi gösteren herkesin okumasını diliyorum. Nacizane, ne kadar çok okunursa Tokat dostlarının o kadar çoğalacağını umut ediyorum. Çünkü Tokat gerçekten de çok özel ve güzel bir şehir. Bunu bir nebze olsun anlatmaya gayret ettim.
SORU- Bu konuda başka neler anlatacaksınız ?
YAEEMİN DUTOĞLU- İlgi gösterdiğiniz için şahsınıza ve Tokat gazetesine teşekkür ederim. Şehir tarihine, kültürüne ve edebiyata meraklı olan aziz okurlarımızı, bu dağlar arasında saklı güzel şehrin belki ilk elde göze çarpmayan özelliklerini keşfetmeye davet ediyorum.Tokat’ı veya başka herhangi bir şehri sevmeyi başarmış yüreklere selam, sevgi ve hürmet olsun.
TURAN YALÇIN-TOKAT