13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
928
Okunma
.
Geceyi Gaziantep’te geçirdik; yorgundu bedenler,herkes odasına çekildi.
Saat yedi otuz da açık büfe kahvaltının ardından Gaziantep’i gezeceğiz; burada pasajlar çok... Kimi alış veriş yaptı .Gaziantep çok güzel bir yer; yalnız her tarafını gezmenin imkanı yok;zamanımız kısıtlı ve saat ikibuçuk gibi bu güzel yerden ayrıldık. Çok fazla yer göremeden sadece çarşılarında dolaştık yinede şükür dedik bu kadar gördük ya.
Bu güzel beldeyi de geride bırakıp yola koyulduk;antepfıstığı bahçeleri arasından geçiyoruz, doğa çok güzel her yer yemyeşil.Küçük tepelerde zeytin ağaçları dikkatimizi çekti; biz zeytini Ege’de sanırdık buralarda da var.Nizip ilçesinden geçtik.Yolculuğumuz çok güzel geçiyor vaktin geçtiğini hiç anlamıyoruz.Birecik’e geldik on beş dakika mola verdiler; buradan kelaynak kuşlarının barındığı yere gideceğiz. Fırat Nehrinden geçiyoruz; uzunca bir köprüsü var.Birecik içinde bir tur attık ve kelaynak kuşlarını gördük;bu kuşların dünyada bir eşleri yokmuş sadece bu bölgede üreyip çoğalıyor, yaşıyorlarmış.
Üremesi için bayağı bir çaba sarfedilyor, yuvaları ve yaşam tarzları çok güzeldi; resimler aldık hatıra için,fotoğraf çekenler oldu.Birecik sırtını dağlara dayamış bir kentimiz..
Yol devam ediyor; kenarından Fırat Nehri öyle sakin akıyor ki.
Yolumuz fıstık bahçeleri arasından devam ediyor;ova dümdüz nohut tarlaları, zümrüt gibi yem yeşillikler içerisinden ilerliyoruz.Buralarda köy kasaba hiçbir şey yok; çok nadir bir köy görsek oda toprak evler ve bir kaç hanelik mahalle gibi bir şey.Urfa’ ya yaklaştık;önce organize sanayiden geçtik. Girişi küçük dağlardan meydana gelmiş dağlık bir arazi hiç yeşili yok ,sarı sarı kayalar ...O güzelim düz ova bitiyor vee ani kayalık insanın inanası gelmiyor.
Urfa çok büyük bir şehir,yüksek binalarıyla oldukça zengin geldi bana.Henüz vakit var deyip Harran’a gitmek için yola koyulduk.
Urfa’nın elli kilometre dışında imiş, hava alanından geçtik .Gap tan gelen kanallar var etrafımızda, Harran ovasını sulayan. Bu yörenin toprağı kırmızı.ve öyle büyük ki ucu bucağı yok.dümdüz ova uzaklardan yerleşim bölgeleri görünüyor.Farklı bir manzara var ama çok güzel...
Tarlalar pamuk ekimine hazırlanmış,Harran dayız... dünyanın ilk İslam üniversitesi burada kurulmuş.kubbe şeklindeKİ toprak evler labirent gibi birbirilerinden geçiliyor.Bir kısmını dekore edilip turizme açmışlar; turistler gelip görüyor.
Diğer evlerse bura halkı kullanıyor.ne eskimiş nede harap olmuş Topraktan yapılan çok güzel eserler diyorum tarihi canlandırıyor.Kimler yaptı, ne çok emek verdi? diye düşünmeden edemiyor insan.
Şimdi kimler oturuyor? Bir hayli de var; kocaman bir köy olmuş.İçeri girip gezdik; buralara ait yöre kıyafetleri koymuşlar, satış yapıyorlar. Şallar, örtüler çeşit çeşit .Biz de muhteşem yerin tepelerinde o yöre kıyafetlerini giyip resimler çekildik . Havalandırması var ve mutfak olarak kullanılan yerde kışın sıcak, yazın serin olan bu yeri hayranlıkla dolaştık. Burada fakirlik var; çocuklar sardı arabanın etrafını kimi bir şeyler istiyor; kimi yiyecek, kimi gazete var mı ?diye soruyor.
Zamanımız yine doldu ve dönüş başladı. Gün batımı yola devam ediyoruz; öyle güzel bir manzara oldu ki anlatılmaz bu harika manzara içinde Urfa ya dönüyoruz ; o gece burada kalacağız .
Güzel bir otel de dinlenip sabah yedi otuzda kahvaltıdaydık .Yolumuz Atatürk Barajı’nın Urfa çıkışını göreceğiz.Buradan çıkan su kilometrelerce Urfa’nın altından geçiyormuş buralara insanların girmesi yasakmış.Ama biz şanslıydık Aydın’lı bir gıda mühendisi rehber olarak bizi gezdirdi.Çok güzel bir yer suyun derinliği on sekiz kilometre imiş.sakın bir görünümle Harran’ı ovasını suluyormuş.artık Atatürk Barajına gidiyoruz. Ekin tarlaları, fıstık bahçeleri arasından yol alıyoruz; köylerden geçip,Adıyaman’a girdik; ara sıra küçük tepecikler göze çarpıyordu.
Urfa ile barajın arası altmış km imiş. Evet barajdayız; balık yetiştirilen havuzlar yapmışlar; bu havuzlarda yetiştirip baraja bırakıyorlarmış, büyüsünler diye.Sazan ve yayın balıkları bu yörenin geçim kaynağı imiş.Buralarda ağaçlar, küçük ormanlar ve çok güzel manzaralar var .Ve baraj bütün ihtişamı ile karşımızda. Bazı üniteleri kapalı çok büyük ve güzel.yurdumun en büyük barajı
Bundan başka bir tane daha varmış; Fırat Nehri’nin üzerinde.baraj yapılırken Samsat ilçesi suyun altında kalmış.rabbime şükürler olsun bu güzel yeri de gördük. Bu gün Hıdırellez ve çok kişi evler yaptı bende yaptım acizane bahçeli bir ev inşallah Rabbim verirde bende bahçe sefası sürerim çünkü çok seviyorum çiçekleri ve bahçeyi.
AYŞE KARAN