Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
Timur KOHEN
Timur KOHEN

Yalnızlığın Kanat Sesleri 2

Yorum

Yalnızlığın Kanat Sesleri 2

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1152

Okunma

Yalnızlığın Kanat Sesleri 2

Yalnızlığın Kanat Sesleri 2



Kokuşmuş ruhlarımızın huzur bulduğu terk edilmiş bir yıkıntıdır yalnızlık aslında, fuhuşa zorlanmış bedenlerin sevmek zannettiği karanlık gecelerde çalan şarkıların çığlığıymış yalnızlık. Ve o şarkılar eşliğinde söylenen ’Seni seviyorum.’’ yalanı, darağacı gibi bir sonmuş ayrılığın ardından.

Odamın duvarlarına çakılmış şarkılar ve zaman asılmış birer çerçeve gibi gözlerinde, donuk bir anın canlı şahidiyim, nefesim bitik, ne olur anla sensiz olmuyor. Tanrı eli değmiş gibi anılar canlanıyor, suret buluyor hayalin ve yanıma sokulup göğsümde uyuyor hiçliğin. Ve ben yine, sen uyanmayasın diye nefesimi tutuyorum. İşte asıl yalnızlıkta bu.

Terk ettiğim acılarımın yamacındayım şimdi, bir yanım yalnızlık diğer yanım ölüm ve ben ortasında gezinen bir cambaz misali... Yalnzılık benim ebedi dostum ve canımı yakan işgenceci. Ölüm her an ensemde ama acın, en derini. Belki de yalnızlık bu yüzden acı ve dayanılmaz bir vezgeçme süreci. Ki ben hiç vazgeçmedim.

Ne sanıyorsun bir daha sevmem mi, yoksa bir daha sevmeyeceğini mi? Sen zaten sevmedin, kaygısız bakışlarının derinliğinde kaybolan arlanmaz bir yalnızlık gezginiydim ben sadece. Emin ol sevdim, bütün kalbimle sevdim, yalnızlığı göze alarak sevdim. Umrunda bile değil biliyorum ama işte yanızlık bu olsa gerek.

Şimdi şarklarımın yanında çalıyor dinlediğin şarkıların ve her şarkı ömrümü eğeliyor. Ve sen bundan habersiz, bir şehir de mışıl mışıl uyuyorsun gönlün rahat ve huzurlusun. Onlar çaldıkça ruhum örseleniyor ve batağa çekilmeye çalışılan bir çocuk gibi kaçmak istiyorum tüm varlığından ama anıların çıkıyor karşıma ve ben tıpkı bir elma şekeriymişçesine koşar adım geliyorum sana. Ruhum tecavüzün doruklarında ve yüreğim çığlık atıyor. Sen öyle kör ve acımasız bir günahkarsın ki çığlığıma kulak vermiyorsun, ki işte yalnızlık bu olsa gerek.

Soğuktan üşüyen terk edilmiş bir dilenciyim ben. Ama bir atkı bir bere için kimseye el açmıyorum, aslında dilenmiyorum bile bütün yalnız kalanlar gibi ben sadece yokluğunla üşüyorum ama herkes beni dileniyorum zannediyor. Oysa yalnızlık bu.

Yalnızlık, iki yüreğin paylaştığı bir yok oluş sürecidir ve sen şekerlerini paylaşan bir çocuk masumluğuyla terk edip gittin beni. Ey yüksek insan bu kadar mı basittik biz? Yoksa yüksekliğin bir çukurun hemen yanı başında bir nokta mıydı? En çok ne için üzülüyorum biliyor musun, beni çocukluğunla kandırıp yüreğime yalnızlığını da pay ettiğin için. İşte bu yüzden yalnızlık bu olsa gerek.

Sen önemli değilsin ve inan hiç bir ’Sen’ dediğim de önemli değildi, ardında bir avuç anısın sen ve en çok çocuğumuz geliyor aklıma, onu bir yerlere çarpışımız ve gerçekten bir canmışçasına özen göstermeye çalışmamız. İşte asıl yalnızlık buki hangi salak çantaya baksam sen doluyor gözlerime.

Yalnızlığın en acı yanıysa hiçbir anında, anılarımda olduğu kadar acı çekmiyorsun. Geceleri rahat ve bir an düşünmeden uyuyabiliyorsun. Sanırım asıl yalnızlık tek taraflı anıların tek taraflı acılarını çoğul bir yalnızlıkla yaşamak.

Heplerin ve hiçlerin savaşıdır yalnızlık ve engin bir komutandır hiçlik, heplerin korkulu rüyasıdır. Hiçlerin en büyük gücü gururudur ve hepler her zaman kaybetmeye mahkumdurlar. Ben hep kaybettim ’Sen’ gibi ama gurum hiç kaybetmedi tıpkı ya hep ya hiç diyişimdeki kararlılık gibi. Ve inan kimseyi sorunlarım yüzünden, aldığım ilaçlar yüzünden hırpalamadım. İşte bu yüzden en büyük aptal yalnızlık bu olsa gerek.

Sadece bir şey için pişmanlık duyuyorum. Yalnızlığımı karşıma alıp kadeh tokuştururken sana söylememem gereken şeylerin acısını çekiyorum. Sonra soruyorum kendime, ’’Acaba o pişman mı?’’ ne de olsa depresif bir anında harcadı beni. İşte en çokta bu yalnızlık oluyor bana.

Sonra Tanrıya attığım kazıkları düşünüyorum ki onu hiç bu kadar sevemedim. O’nun yarattığını ondan çok sevmek en büyük yalnızlık sebebiymiş yeni yeni anlıyorum. İşte bu yüzden yalnızlığı en çok ve en derinden yaşıyorum.

Yüreğin varsa ki olmadığını sen söyledin, bir damla göz yaşı akıt adıma, ben senin bir ömür o yalnızlık ateşiyle bekleyeyim.

Timur KOHEN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yalnızlığın kanat sesleri 2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalnızlığın kanat sesleri 2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalnızlığın Kanat Sesleri 2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL