14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1738
Okunma

Ön giriş biraz uzun ve sıkıcı gelebilir değerli dostlara. Lakin benim internet maceram nasıl başladı ve gelişme kaydetti bunun anlaşılması için bu ilk bölüm de gerekiyor.Yine de isteyen dostlar çizginin altından başlayabilir okumaya.
Görev yaptığım tüm okulların vazgeçilmez Kurul Katibi ( Son zamanlarda yazmanı ) ben olduğum için okullardan yavaş yavaş daktilo makineleri kaldırılıp yerine bilgisayarlar gelince mecburen ben de bilgisayara yatay geçiş yapmak zorunda kaldım. Ama sadece ve sadece yazı yazıyorum.
İlk zamanlarda dosya açmak. Yapılan yanlışları düzeltmek, yazılan yazıları kaydetmek dışında hiç bir şey bilmiyordum tabii ki. O kadarcık şeyi bile bin bir zorlukla öğrenmiştim. Bilgisayarın yanlış bir tuşuna dokunarak bozulmasına sebebiyet vermekten acayip şekilde korktuğum için öyle internete girmek vesaire lükslerim yoktu.
Çocukların zorlamasıyla eve bir bilgisayar almak mecburiyetinde kalmama rağmen yine de o korkunç(!) aleti kullanmıyordum. Taa ki 2008 yılına kadar. 2007 de eşimden boşanıp da tamamen bunalım takılmaya başlayınca benim veletler ‘’ Baba sen okey oynamasını seversin. Gir internete hem vakit geçirirsin, hem de bir sürü arkadaşın olur’’ dediler. Uzatmayalım efendim veletlerden öğrenerek internette bir oyun sitesine girdim .Bu arada msn den de arkadaşlar filan edindim. Gayet NET muhabbetler de bundan sonra başladı.
BU MASA BAŞKA MASA-NE GAM KALIR NE TASA.
NOT: İsimler tamamen uydurma fakat konuşmalar gerçektir
-İyi günler Hanımefendi. Masa boş mu?
-Ben hanımefendi değilim.
-Pardon…Adınızı ‘’Pembeli Fıstık’’ olarak okuyunca bayan olacağınızı düşünmüştüm.
-Sevgilime diyorum pembeli fıstık. Onun için de ‘’Pembeli Fıstık’’ nickiyle( Yani takma ad) girdim siteye.
-Tehlikeli bir nick seçmişsiniz ya neyse. Başka oyuncu yok mu?
-Gelirler birazdan. Topitop’a davet gönderdim. Az sonra burada olur.
-Hımmm ben de Halimem’e davet göndermiştim. ( İlk tanıştığım bir Bayan. Abi-Kardeş takıldık onunla hep )
Az sonra Halimem ve Topitop da geldi masaya. İlk söze giren Halimem oldu.
HALİMEM-Merhaba ağabeyciğim nasılsın bakalım bu gün?
BEN-Sağol gülüm . Nasıl olsun.İç güveyisinden halliceyim.
TOPİTOP- Kız bize merhaba yok mu ha?
HALİMEM- Sana da merhaba topitop. Pembeli fıstık bacım sana da selamlar.
PEMBELİ FISTIK-Yav ben bayan değilim.
HALİMEM-Hem pembelisin, hem fıstıksın, hem de bayan değilsin. Helal olsun valla.
PEMBELİ FISTIK-Sevgilimin lakabı yahu. Olamaz mı?
HALİMEM-Olur da millet yanlış anlar.
TOPİTOP- Ayol kızlar nerelerdensiniz bakıyım. Ben İstanbul Etiler..
HALİMEM- Yozgat- Boğazlayan ( Yalan tabii ki Almanya-Bilefeld aslı…Memleket de Giresun. )
PEMBELİ FISTIK- Ben de Kanada
BEN- Ben de İstanbul’dan.
‘’Hepimiz birden M.O yazıyoruz. (Yani Memnun oldum). Sonra Topitoptan bir özel mesaj geliyor bana:
TOPİTOP- Bekar mısın?
BEN- Evet.
TOPİTOP- Ne kadar zamandır bekarsın?
BEN- Bir sene oldu.
TOPİTOP-Oooo baya olmuş. O zaman birlikte takılalım mı?
BEN- Ben şimdi anlamadım ki sen bayan mısın yani?
TOPİTOP-Fena halde bayanım hem de.
BEN- Fena halde bayan nasıl oluyor?
TOPİTOP-Anla işte
BEN- Anladım …Nickinin ilk dört , ya da son dört harfini silerek okumak gerekiyor seni.
TOPİTOP-Haa haa haaayyy…Çapkın nasıl da anladın.
BEN- Teşekkür ederim ben almayayım.
TOPİTOP- Sen bilirsin şekerim.
Bu arada Halimem de yazdı özele
HALİMEM- Abi bu pembeli fıstık bana asılıyor.
BEN- Bana bırak. Dalıyorum.
HALİMEM- Sen zahmet etme. Ben ağzının payını verdim.
BEN- Ne dedin ki?
HALİMEM: Pembe giyen fıstıklarla işim olmaz dedim.
BEN-Aferin kız. İyi etmişsin.
HALİMEM- Sen de konuşmuyorsun. Bir şey mi oldu?
BEN- Sorma, topitop da bana asılıyor.
HALİMEM- Ha ha haa…Desene bu gün kısmetimiz açık.
BEN- Ne kısmet ama…Sorma
Oyun tekrar normale döndü. Artık ortaya yazmaya başlamıştık.
TOPİTOP- Ay iki saattir dönüyorum bir taş atsana ya karizma mısın keriz ma mısın nesin?( Karizma ben oluyorum )
HALİMEM-Keriz sana benzer. Abimle düzgün konuş.
TOPİTOP- Ay abin de abi olsa içi geçmiş moruk.
HALİMEM- Bana bak. Topitop musun , lolipop musun nesin. Adam gibi oynayacaksan oyna. Oynamayacaksan ikile.
Topitop oyundan çıktı. Hemen peşinden Pembeli fıstık da çıktı. O arada Msn den bir mesaj geldi. Işık yanıp sönüyor. Halimem’den izin isteyerek ben de oyundan çıktım .
DIGIL ÇELEBİ’NİN AŞKI
Baktım ‘’Sarı Afet’’ diye biri msn den arıyor beni. ‘’Hay Allah kim ki acep? Böyle birini tanımam etmem’’ diye geçirdim içimden ya merak da var bir taraftan. Tıkladım. Karşımda oldukça güzel bir genç kızın profil resmi.
-Merhaba babacığım ben Alev.
-Merhaba Alev de, ben seni tanıyamadım. Eski öğrencilerimden biri misin? ( Öğrencilerim içinde bana baba diyen bir hayli fazla )
-Hayır babacığım. Ben oğlunuz Bora’nın kız arkadaşıyım.
-Vay canına…Demek namussuz karı bana bunu da yaptı? Bunca zamandır benden gizledi ha?
-Anlamadım. Kimden bahsediyorsunuz. Kim, kimden, neyi gizlemiş?
-Benim eski hanımdan bahsediyorum. Demek ki benim Bora adında bir oğlum daha varmış ama eski eşim benden gizlemiş bunca yıldır.
-Siz Bora’nın babası değil misiniz?
-Valla eski eşimden başka hatuna uçkur çözmüş olsaydım ‘’ Olabilir’’ derdim ama öyle bir durum olmadığına göre sanırım ben Bora’nın babası değilim.
-Ama nasıl olur? Bana sizin msn adresinizi o verdi. Sizin güvenlik görevlisi olan bir oğlunuz yok mu?
-Benim güvenlik görevlisi olan iki oğlum var.
-Biliyorum. Biri Cihangir, öteki de Bora
-Şimdi hiç şüphem kalmadı. Demek ki benim eski avrat ‘’ Çok fazla oldu ‘’ diye evlatlarımdan birini sakladı benden. Kızım ne olur bana yardım et de evladımı bulayım…Bunca zamandır göremediğim evladımı ölmeden önce bir kez olsun dünya gözü ile göreyim. Kollarımı açıp sarılayım ona oğlummm diye ‘’
-Babacığım sana yolluyorum Bora’nın resmini bak bakalım.
-Tamam yolla…Ben de merak ettim bu tanımadığım ‘’canım evladım ‘’ olan eşşeoğlu eşeği.
Az sonra resim geldi. Bu benim 2 numarlı veledim Tuğrul du.
-Tanıdınız mı babacığım.
-Tanımaz olur muyum. Eşek sıpası benden habersiz adını değiştirmiş demek ki?
-Aaaa adı Bora değil mi?
-Biz resmi yazışmalarda Tuğrul demekle beraber , kendi aramızda ona ‘’Dıgıl’’ deriz genel olarak.
-Hımmm demek ki asıl adını gizlemiş.
-Öyle yapmış demek ki namussuz. Seni birazcık kandırmış Ayşe kızım.
-Aaaa nereden bildiniz benim asıl adımın Ayşe olduğunu?
-Valla attım , tuttu. Ayşe’ler genelde Alev oluyorlar bu net ortamında. Oradan bildim sanırım.
-Çok zekisiniz valla…Eeee ne de olsa öğretmensiniz… Öğretmensiniz değil mi?
-Evet…Mütekait Öğretmen Sami Biberoğulları.
-Ay ne güzel…Bora…Pardon Tuğrul, bana Mütahit olduğunuzu söylememişti. Demek ki binalar yapıyorsunuz Babacığım.
-Yaaa sorma ‘’ Kerpiç kerpiç üstüne kuruyorum binayı, binayı kurar iken de görüyorum Leyla’yı…Sonra da Leyla başıma açıyor türlü belayı’’
-Leyla Kim Babacığım?
-Leyla’ya takma kızım.
-Tarih Öğretmeni ymişsiniz öyle mi?
-Evet…Sever misin Tarihi?
-Ay bayılırım valla…Hep Tarihi filmler seyrederim ben. En son da Karayip Korsanlarını seyrettim.
-Hımmm. Çok tarihi bir filmdir. Çoookkkk. O Avatar serileri var onları da kaçırma. Onlar da çok tarihidir.
-Onların en sonuncusunu seyretmedim ama seyredeceğim babacığım.
-Tarihin epeydir içine ediyoruz da asıl sorun o değil.Asıl sorun şu şimdi: Bu baba nın yanındaki cığım eki nereden geliyor?
-Ay anlamadım valla.
-Yani ben hangi sebebe münhasıran babacığınız oluyorum?
-Ay ne hasırı babacığım. Ben seni kuş tüyü döşeklerde oturturum.
-Sağ ol kızım. Benim tampon alışık değildir öyle kuş tüyüne, ördek tüyüne…Benim sormak istediğim :Aramızda bir kan bağı olmadığına göre bu babalık nereden geliyor?
-Haa o mu? Biz senin oğlunla evlenmeyi düşünüyoruz. Öyle olunca da siz benim babam oluyorsunuz değil mi?
-Hımmm Yani bizim ‘’Dıgıl Çelebi ‘’ senin Dest-i izdivacına mı talip oldu?
-Ay anlamadım ki şimdi. Testi mesti bir şeyler dediniz ama…
-Yani Tuğrul sana evlenme teklif etti öyle mi?
-Eed ( Evet olsaydı dişimi kırardım. İlle eed olacak )
OĞLUMUN KAYNANA VE ÜVEY ANNE ADAYI
-Hımmm anladım. Babalık oradan geliyor. Lakin bu iş zor biraz.
-Neden?
-Hiyerarşik düzene aykırı da ondan.
-Hıyar Raşit de kim? O ne karışıyormuş bizim aşkımıza?
-Yok yok korkma..Ortada ne Hıyar ne de Raşit var aşkınıza engel olacak. Demem o ki önünde bir abisi var. Haydi onu boş verelim. Asıl önemlisi ben varım. Önce benim evlenmem münasip olmaz mı?
-Ooooo senin sıkıntın buysa kolay.
-Nasıl yani?
-Benim annem de dul. İstersen sana yaparım. Uyar mı?
-Uymaz mı hiç? Bayılırım valla. Hem çifte düğün yaparız .( Anında gaza geldim ve de havaya girdim. Tecrübesizlik işte )
-Cihangir ne olacak peki?
-Yemişim Cihangir’i. Sen bana buldun ya gerisi önemli değil…Eee annen nasıl biri?
-Sarı saçlı, mavi gözlü, süt gibi bembeyaz, balıketi bir hatun .
-Afrodit gibi bir şey yani.
-Anlamadım?
-Şahane dedim.
-Sana bir resmini yollayayım mı?
-Daha duruyor musun? Hemen, derhal, acilen.
Bir iki saniyede geldi resim. Adriana Lima’nın sarışın hali mi desem yoksa Cristina Aquelera mı desem bilemedim.
-Nasıl beğendin mi annemi?
-Şapırt
-Anlamadım ki? Beğendin mi beğenmedin mi?
-Şapırt diyoruz ya anla artık. Bana bunu yap , dile benden ne dilersen.
-Babacığım şimdi sen benim Tuğrul’la evlenmeme okey diyor musun?
-Güzeller güzeli kızım benim. Okey ne demek..Okey, pişti, elli bir, Maça kızı hepsini birden diyorum. Yeter ki sen anneni bana ayarla.
-İyi o zaman sen hazır ol annemle tanışmaya. Ben ona durumu açacağım.
-Tamam tatlı yavrum benim. Ben tamamen müsellah bir vaziyette bekliyorum.
-Estafurullah babacığım. Sen hiç salak olur musun?
-Salak değil yavrum. Müsellah…Yani silahlarımı kuşanmış olarak bekleyeceğim ananı.
-Tamam babacığım. O zaman ben bu akşamdan itibaren gerekli girişimleri başlatıyorum. Şimdi bana müsaade…Ellerinden öpüyorum. Haydi bye
O gece her zamanki gibi uyumak için çitten atlayan beyaz koyunları saymadım. Bu sefer çitten, üzerinde beyaz gelinlik giyinmiş gelinler atlıyordu hep.
Elbette ki devamı var.