Ve.... Sevgili Nazın korktuğu başına gelmiştir artık..
Hani her öykü, yada filmde kötüler vardir ya, burada ki kötü kalp ne yazık ki, bir ikinci ŞahIs değildir, Serdarın anneannesidir..
Nazin iŞ yerine kadar giderek; torunumun işi yok gücü yok, hem sen ondan yaşca oldukça da büyüksün, ve bu evlilik katiyyen olmaz, olamaz; onay vermiyorum demiş..
Evliliğinize onayımız olmadığı gibi, bir de Serdar şeker hastasi evlenme olasılığınız, tümüyle ortadan kalkıyor...Çünkü yasak demiş..
Şayet; evlenirse ölecek ve Serdar bunları bilmiyor..Serdarın anneannesinin ses tonu o kadar soğukmuŞ ki, Naz kendisini o an boğuluyor gibi hissetmis..
Naz sanki bir kabahat işlemişcesine boncuk boncuk yaşlar akıtıyordu, Serdarın kıyamadan baktığı gözlerinden, nereden seni sevdim der gibi, sitem ediyordu kendine
kadın kızgın, kadın öfkeli, ölecek biriyle de, izdivaç etmeyi düşünmüyorsundur her halde değilmi? Umarim bu kadar da cahil değilsindir,
diye arka arkaya sözcükleri, kelimeleri bir biri ardına sıralıyormuş..Doktorumuza rüşvet verdik, konuşmayacak bu konuda da, Serdar cabuk yorulan bir genc sor istersen,
biz onu çalıştırmıyoruz bile ! Evet Serdar başka yerde çalışmıyordu, ve ondan bu kadar çok üzerine düşüyordu Nazın..keşkeler ardı ardına gelmeye başlamışdı,
keşke Serdarım çalışsaydı, bu kadar sıklıkla beraber olamazdık, ama gücümüz olurdu hiç olmassa diye düşünmeye başlamış,
ve git gide de omuzları düşmeye başlamışdı..rüyamı bu diye düşünmeye başlamışken; kendini bilmez ukala anneannenin sesiyle irkildi yeniden..
Sen ne yaptında; bu cocuk seni her gün işten alip evinin caddesine kadar götürüyor, hadi ondan gectim, sabahin köründe bir saatlik yolu senin icin nasıl yürüyor...
Serdarın harçlığını da kesmiştik, sana gelmemesi icin yine de vazgeçiremedik, neymissin sen ! Naz şaşkın Naz ağlamaklı, Naz bizim sevgimiz masum dedikce,
kadın biraz daha terbiyesizlesip..Hangi para ile evleneceksiniz ! Sorarim size ? Yoksa ic güveysi mi alacaksiniz,
kücük Serdarı demeye gidecek kadar da terbiyesizlesiyordu..Bu kadının söylediklerini canım annem duysa; beni hafif bir kız gibi düşünür diyordu..
Naz ise yerin dibine giriyordu kadın konuştukca ! Ne yapmışlardı ki; sorunun cevabını veremiyordu kendine..Masumdu aşkları sevgileri,şeytani duyguları yoktu ki..
Naz kendince; karşılıklı konuşulanları analiz ediyordu, bir kez kadından nefret etmişti..Kadın ise bozuk plak gibi hala, baskın ses tonu ile;
seni bir daha uyarmam, Serdarin ne babası ne annesi nede ben asla ve asla evlenmenize razı degiliz...
Bu dünyadan göçecek torunum; yeter sen neyin peşindesin torunumu asker olarak bile göremeyeceğiz, askere bile gidemeyecek..
Serdarın babası subaydı ve oğlu askere gidemeyecek; yani ! Benimle evlendiğinde ölecek öylemi ! Hayır bu olamaz diye isyan ediyordu lal cığlığı yüreğinde nazlı Naz..
..Hain anneanne son söz olarak da, senden önce biri daha vardı, demezmi.. Ama Naz bunu Serdardan farklı bir şekilde duymuştu.. Han kadın konuşmasını sürdürüyordu;
evlendi baskasıyla da ondan kurtulduyduk demez mi? Bu farklı anlatım kızı üzmüştü, nihayetinde yanlarında, Serdar yoktu..Dogruluk derecesi neydi elbette bilemezdi..
Anneanne otoriter bir kadın, biz evlensek bile ! Allah korusun, ben ne düşünüyorum ya...Allahım yardım et demeye başlamıştı yeniden..
Nazın dünyası bir kez daha başına yıkılmışdı, demek, evlenmiş olsalardı sonları ayrılık mı olacakdı ! Naz ne kadarda acizdi, yanlış yapamayacak kadar da korkakdı..
Düşündü birden, acizim evet ama korkak değilim dedi ve ağlamaya basladi, hem de cok ağladi..Serdar ona kaçmayı teklif etmisti,
kaçmak büyük bir acizlik, aynı zamanda da bir cesaret isiydi..Ama Serdarı kaybedeceğini bilse de; hayır diyecek kadar kararliydi..
Bu gurur kırıcı bir durum, annem ve babam bunu hakketmek için ne yaptılar ki ! peki, ya sülale onlar annemi ve babamı dışlarlar diye düşünüyor ve olmaz diyordu..
Naz bizim kitabımızda; kacmak diye bir kelime ibaresi yok demisti, Sevgili SerdarIna kesin ve net olarak !
Anneside ikide bir ! Bak kzım otu çeker köküne bakarlar, kim sevdiğin ? Tamam Serdar olmaya Serdar da kim ? Naz annesine durumları birazda olsa çıtlatmış ve..
Anneside; yavrum biz kendini bilenlerle muhatap olmak isteriz, ailesi seni istemiyorda sanki bizim rızamız olacakmı bakalım ? demez mi..
burukluğu artıyormuş annesi konuştukca..Yanliş yapamazdı ebeveynlerine..KaÇamayacak kadar gururlu bir kızdı Naz..
Annesi besbelli babasına bir şeyler söylemiş ki; iki arada bir derede, gel bakalım kızım, sülalesi nasIl temiz mi bakalIm ? deyip duruyormuş..
Ne yapmali ve nereye gitmeliydi ? Damdan düşer gibi..Tabiri de bu sanırım, damdan düşer gibi diyordu, her seferinde !
Ev de bir türlü, iş yerin de ise bir baska türlüydü..
Hesap kitap iŞlerinde, ya da yaptığı her hangi bir işe hic adapde olamıyordu..Serdarı düŞünmekden ÇalIşmalarında konsantre bozukluğu yaşıyordu..
Durumu bu iş yerinden uyarı alacak kadar vahimdi, hele son günlerdeki aşırı duygulu halleri.. Annesinin gözünden nasıl kaçardı ki..
Ve her zamanda kızına destek oluyordu..Ona, hakkına her zaman, ne hayırlı olacak, onu dile; ya Serdarin ailesi seni üzerse ne olacak ?
biz ne yaparız, o kendi ailesinin gözbebeği, Ama sende bizim göz bebegimiz degilmisin ? Evet, annesi üzüntüsünü belli etmeden, hakli olarak bunları Diyordu...