16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1565
Okunma

Yıllardan hangisiydi hatırlamıyorum ama mevsimlerden bahardı. Bir bahar mevsiminde İstanbul’da ne işim vardı onu da hatırlamıyorum. Ama İstanbul’daydım işte. Kadıköy’den Ümraniye istikametine doğru yol alıyordum. O eski kırmızı renkli belediye otobüslerinden birinde en arkadaki koltukta oturmaktaydım.
’Bir bahar akşamı rastladım size. Sevinçli bir telaş içindeydiniz.’ Otobüs daha birinci durakta durmuştu ki bir dilber-i rânâ, te’sir etti acayip şekilde bana. Yine bir günihal aldı bu gönlümü. Sim ten, gonca fem of anam of...Of ki offff. Bir of çeksem karşıkı dağlar yıkılır Mubarek Yüce Rabbim tarafında özel olarak imal edilmiş sanki.
Gülünce gözlerinin içi gülüyor Gözümü ondan alamıyorum ve de Yalvarıyorum Rabbime ’ Ne olursun Allah’ım benim yanıma otursun’. İlk kez bir duama bu kadar acil cevap geliyor. ’O gül endam bir ipek şala bürünsün yürüsün’ gelip tam da yanımdaki boş yere oturuyor. ’Gönlüme gir, doğ güneşim’ diyorum kendi kendime.
O Güzeller güzeli kız yanıma oturduktan sonra yavaş yavaş gözleri süzülmeye ve başı öne doğru eğilmeye başlıyor Belli ki çok yorgun ’Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma ’ diyorum.
Aman ya Rabbim o ne güzel sapsarı saçlar. ’Sarı saçlarını deli gönlüme, bağlamışlar çözülmüyor Mihriban’ Adı Mihriban olabilir mİ? Ya kirpiklere ne demeli? Gel de çağlama ’Kirpiklerin ok ok eyle. Vur sineme öldür beni’ diye.
Başı iyice öne eğiliyor. Gözlerini tamamen kapadı. ’Uykuda mısın sevgili yârim ?’ Hafif bir dirsek dokunuşu yapıyorum. Gözlerini açıyor.
-Çok uykunuz var galiba?
-Hıııı
-Nereye gidiyorsunuz?
-Ümraniye’ye?
-Hımmm çok güzel. Ben de oraya gidiyorum. Adınız ne?
-Mehtap
Diyor ve tekrar uyumaya başlıyor. Şoföre sesleniyorum:
- Aheste çek kürekleri Mehtap uyanmasın.
Şoför sövüyor bana galiba ama sanki ’Merak etme abi biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık demiş gibi geliyor.
Ah be Mehtap benzemez kimse sana tavrına kurban olayım. Resmen bir görüşte aşık oldum kıza. Seviyorum işte var mı diyeceğin iz?
Otobüse bindiğimizden beri öne öne doğru giden Mehtap’ın başı bu sefer yaya yana doğru kaymaya başlıyor. Yani tam benim omuzuma doğru. ’Geçmesin günümüz sevdiğim yasla. O güzel başını gösüme yasla’ diyorum. O da beni duyuor adeta ve başı artık omuzumla göğsüm arasında bir noktada. Kızcağız resmen göğsümde uyuyor.
Ömrü hayatımda ilk kez bir yabancı benim göğsümde uyuyor resmen. Kıpırdasam bir dert. Millet tacizci sanacak. Kıpıdamasam içimdeki kıpırdanmalara nasıl engel olcağım onun derdi var. Öylece heykel gibi oturuyorum ya bu sefer de Emel Sayın sanki kulağımın dibinden bağırıyor ’ Mum gibi durma öyle...’ İyi de ben koskoca bir yaşlı kurt ( Bazıları kart da diyor ) o ise daha kuzu. Bu sefer sol taraftan şeytan da karışıyor muhabbete ’ Gönül oyunu bu. Çarpar adamı. Yaşa maşa bakmaz gönül oyunu ’ diyor.
’Bu ne sevgi ah...Bu ne ızdırap’ Of ülen offfff. Batsın bu dünya
Uzun ince bir yoldayım. Gidiyorum gece gece. Derken yaban gülüm çalı kuşum uyanıyor.
-Çok afedersin amca seni baya rahatsız ettim galiba. Çok özür dilerim.
Başımdan aşağı bir kova soğuk su dökülüyor adeta. Amca ha? Amca...
Artık sevmeyeceğim. Bütün kabahat benim ve dahi ölürsem kabrime gelme istemem...
Zeki Müren Söylüyor:
Mevsimlerden ilkbaharken
Gönüllere aşk dolarken
Sevenler hep eş ararken
Neden benden kaçıverdin
Seni sordum yıldızlara
Seni sordum yalnızlara
Seni sordum kuşlara
Ucan kuşlara
Hani beni seviyordun
Yalnız benle gülüyordun
Yokluğumda özlüyordun
Neden benden bıkıverdin
Leylaklarla acıyordun
Mutluluklar saçıyordun
Seni sevdim biliyordun
Neden bana küsüverdin
İsmini hep anar oldum
Hiç dinmeyen acı duydum
Gidişinle harap oldum
Neden benden kaçıverdin
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Arayıp da bulamadığım şiir bir dosttan geldi :
Değirmenden gelirim beygirim yüklü
Şu kızı görenin del olur aklı
On beş yaşında kırk beş belikli
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
Bizim ilde üzüm olur alc olur
Sızılaşır bozkurtları aç olur
Bir yiğide emmi demek güç olur
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
Birem birem toplayayım odunu
Bilem dedim bilemedim adını
Elbistan yanaklı Kürdler kadını
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
Karacoğlan der ki noldum nolayım
Akar sularınan bende geleyim
Sakal seni makkabınan yolayım
Bir kız bana emmi dedi neyleyim
FİKRET YILMAZ ÇAVDAR