Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
sami biberoğulları
sami biberoğulları

USTURA - 2 -

Yorum

USTURA - 2 -

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1326

Okunma

USTURA - 2 -

USTURA - 2 -

Sanki özel bir manzaranın fotoğrafını çekiyormuşçasına şak-şuk deklanşöre basan turistlere ana-avrat dümdüz gitti. Az buçuk İngilizcesi vardı ama o dilde tek bir küfür bilmiyordu. Dangalakça, çocukça bir şey olan ve çocukluk yıllarında yine turistlere söylediği ‘Dankey boy dankey ‘’ ( Eşşeoğlu eşek ) de koskoca bir herife yakışmazdı. Taaa lise çağlarında öğrendiği Rusça bir küfürü salladı. ‘’Yebu Foymat ‘’ ( Ananı sin-kaf ). Analarına çekilen bu kalay hoşlarına gitmiş olmalı ki turistleden büyük bir alkış aldı.





Alkışlar hiç kesilmedi o gün adamın evinde. Zamanın hükümeti her doğum başına müthiş bir ikramiye verme kararı almıştı çünkü. Baba radyoda bu haberi duyar duymaz elleri acıyana kadar alkış yaptı. Anne de...Ve dört yaşındaki ağabey de…

Baba oldukça sevinçliydi. Baba sevinçli olduğu günlerde dayak atmadığı için anne de çok sevinçliydi. Evde bir neşe havasının hakim olduğunu gören ağabey hepsinden fazla sevinçliydi. Herhalde bebek de sevinçliydi. Ne zaman sevinçli olsa altına daha çok kaka salıyordu çünkü.

Anne hayatında ilk kez baba ile başbaşa bir yemek yedi biraz lüksçe bir restoranda. İlk ve de son kez…İlk defa ‘’Karı ‘’ değil de ‘’Kadın’’ hissetti kendisini. Ama o bile çok uzun sürmedi. Önlerine konan bifteği bıçakla kesmek yerine eline alıp yemeye çalıştığı için kocasından güzel bir iltifat aldı: ‘’ Çüüüşşşş Allah’ın sığırı. İnsan bir etrafına bakar hiç olmazsa. Seni Lokantaya getirende kabahat zaten. Odun geldin bu dünyaya yine odun gideceksin.’’

Kadın bıçağı eline aldı. Çatalı bifteğe sapladıktan sonra başladı doğramaya. Taa ki o biftek kıyma haline gelinceye kadar doğradı, doğradı, doğradı…Ne kadar da keskindi o bıçak. Kocasının boynuna da ne güzel yakışırdı hani. Bütün mesele birazcık cesaretti. Evet, birazcık cesaret.

*


Minibüs şoförünün sesiyle uyandı takıldığı hatıralardan.

-Abi son durak. İnmeyecek misin?
-Haklısın kardeş son durak.

İndi minibüsten.

Evine gelmişti az sonra. Yavaşça kapıyı açtı. Evlatları uykunun kim bilir kaçıncı evresindeydi. Belki en büyüğü uyumuyordu. Ankara o kadar da sıcak sayılmazdı ama asker adamı bu saate kadar uyuturlar mıydı hiç?

Yatak odasına yöneldi. Eşi de uyuyordu. Elini gömlek cebine attı. ‘’Allah kahretsin ne halt etmeye verdim bütün sigaraları Allah’ın ayyaşına’’ diye söylendi kendi kendisine. Allahtan iki numara da sigara içiyordu. Her zaman olduğu gibi bilgisayar masasının üzerindeydi sigarası. Her ne kadar Maltepeci idiyse de oğlunun Marlborosundan tırtıklamak zorundaydı o anda. Salonu kesif bir sigara dumanı kaplarken üç numara ‘’ Iııııı’’ diye bir ses çıkardı. Çıkarabildiği yegane ses buydu zaten.

‘’Sigara dumanından rahatsız oldu ‘’ diye düşündü. Fakat ona baktığında üzerinde üç tane sivri sineğin iştahla kan emdiğini gördü. Usulca üzerlerine bir tokat şaplattığında namussuz yaratıklardan biri emdiği olanca kanı kusmak zorunda kaldı. Üç numara bir kez daha ‘’Iııı’’ diyerek kıçını öteki tarafa çevirdi.


Üst üste dördüncü sigarasını bitirdikten sonra tekrar yatak odasına yöneldi. Hâla uyuyordu eşi. Onun böylesine umursamaz bir halde uyuyabilmesi bir anda tekrar usturayı hatırlattı. ‘’Madem ki aşk acı çekmektir o halde acıların en büyüğünü çekeyim’’ diyerek elini gömlek cebine attı. Usturaya sardığı kağıdı bir hamlede sıyırıp attı. Yıllar önce annesinin düşünüp de yapamadığı şeyi yapacaktı.

O güzel bembeyaz boyunda kıpkırmızı bir renk ne de güzel dururdu. Hiç bir zaman alamadığı inci gerdanlıkları bile layık göremediği o güzel boyuna iyice yaklaşmıştı ki üç numara kapının önünde belirdi. ‘‘Iıııııı’’

Ok gibi fırladı yataktan eşi.

-Kalktın mı annem…Tamam merak etme hemen şimdi hazırlarım kahvaltını.

Sonra kocasına döndü?

-Sen niçin kalktın böyle erken erken?
-Sivri sinekler uyutmadı. Ayrıca midemde bir gariplik var.
-Rengin bembeyaz. Hasta mısın yoksa?
-Sanırım evet.
-Bir tansiyonuna bakalım.


Önce üç numaranın kahvaltısı için çay suyunu ocağa koydu. Daha sonra bir ay kadar önce aldığı elektronik tansiyon aletini getirip taktı kocasının koluna ve düğmelere bastı. O anda da gözüne kocasının gömlek cebindeki ustura ilişti.

-O usturayı cebine niçin koydun ki?
-Güya traş olacaktım. Oğlanın sesini duyunca dalgınlıkla lavaboya bırakacağıma cebime koymuşum.
-Hay Allah ben de beni keseceksin sanmıştım. Allah iyiliğini versin e mi?

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ustura - 2 - Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ustura - 2 - yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
USTURA - 2 - yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
siyahgecem
siyahgecem, @siyahgecem
22.1.2012 03:19:55
selam arkadaşım ustura hayatın gerçeğini yansıtan bir hikaye evet bir bayana çok özür dilerim karı diyen bir zihniyet ve benim hiç hoşlanmadığım sözlerdir bir beyden en son duyacağım bir söz olmalı bence hikayelrini zevkle okuyorum arkadaşım kalemin yüreğin var olsun
glenay
glenay, @glenay
20.1.2012 23:06:13
Öykünün ilk bölümünü okuduğumu anımsadım. öyküyü ilgiyle okuyacağımdan eminim.

tebrikler, selâmlar..
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
19.1.2012 20:43:12
Mizah kaleminize çok yakışıyor. Nasıl başladım nasıl bitti anlayamadım. Tebriklerimi bırakıyorum sayfanıza. Selamlar.
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU, @ibrahimerzurumlu
19.1.2012 14:23:50
Ustura gibi keskin bir anlatım...tebrik selam ve hürmet ile
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
19.1.2012 11:28:53
kalem yine dans ediyor....ettiriyor...saygılar hocam
Roza
Roza, @roza
19.1.2012 09:17:26
10 puan verdi
Değerli öğretmenim,
Usturanın her ikisini de okudum ve anıların dışında öyküyü de hakkıyla yazdığınızı düşünüyorum.Devamını da sabırsızlıkla bekliyorum.
Soluklandığım keyifli bir durak paylaşımlarınız.
Yunus'a büyük geçmiş olsun,Allah bir daha böyle korkular yaşatmasın..Yanaklarından öpüyorum ablası olarak..

Size de kalbi sevgi ve selamlar abim..
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
19.1.2012 07:55:12
yine güzeldi güzel ötesi hemide
kutluyorum saygılarımla herdaim
Lodoš
Lodoš, @lodo353
19.1.2012 01:56:24
hocam değişik bir tarz deniyorsun galiba. Anlatım çok güzel ve heyecan vericiydi heyecanla devamını bekliyorum iyi geceler...
Ve
Veysel Başer, @veyselbaser
19.1.2012 01:24:06
İyi Geceler Hocam,

Öykünün içeriği merak uyandırıcı, anlatım su gibi. Bunlardan yana sizi kutluyorum. Bir hususta eleştirim, bir de açıklamam var. Bundan önceki yazılarınızda, konu kadar bulup buluşturduğunuz resimler de çok hoştu. Yazı gülümsetmese bile resim gülümsetiyordu. İlk bölümde ustura koydun, tamam. Bu bölümde daha bir değişik resim koymalıydın. Usturanın o hali soğuk.
Açıklamam da şu: Yazım kuralları yönünden hiç bir uyumsuzluk gözüme çarpmadı. "Restaurant"
orijinal adının yazılışı doğru. Toplumun benimsediği ve TDK'nun kabul ederek sözlüğüne koyduğu bu sözcük artık restoran.
Günübirlik öykü yazıp yayınlamak çok zor ve sıkıntılıdır. Kolay gelsin dileğiyle saygılar.
destina*mltm
destina*mltm, @destinamltm
19.1.2012 00:42:27

Bazen tesadüfleri sevmeliyiz... An'ı bozsa bile, büyük pişmanlıkları engeller değil mi Sami Hocam...

Ama ne yalan söyleyeyim ne diline ne eline yakışmamış ustura... Sen yaz hocam, içine neşe kat... En dar an'ını anlat büyük bir keyifle ki biz küçükler bilelim yaşamın zorluklarına gizlenmiş çareleri, olur mu?

Sevgiler..
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
19.1.2012 00:31:07
çok güzel hocam her olay bir diğerine bağlıdır yani Allahın sırası ve dünyanın dengesi her şey bazen insanların istediği gibi olmuyor hayat kendi kurallarınla oynuyor yarını merakla bekliyorum yüreğin var olsun
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL