19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1595
Okunma

Büyük bir şehrin aşık olduğum kıyısındayım.
Yağmurdan kalan son damlalarla, kıyıya vuran küçük dalgalar birbirine karışıyor. Bu kez martıları değil, kuğuları izlemek istiyorum... Çünkü kalan son göçmen kuşlar.
Acaba yağmura mı aşık oldular, dalgalara mı, denize mi, yoksa..Diye düşünürken çaycı geldi.
- yaşlı oldukları için gidemediler.
- kim ?
- kuğular.
- anlamadım.
- yaşlı kuğular uçamaz.
- nasıl yani, onları düşündüğümü nasıl anladınız ?
- adeta denizin içine düşmüştünüz, anlamayacak ne vardı ki bayan.
Sustum.
Çayımdan bir yudum aldım, sımsıcaktı.
Merak ettim, canım bu güzelim manzarayı bırakıp eve gitmek istemişti, eve gidip kuğuların hayatlarını incelemek istedi.
- bakar mısınız, hesap lütfen.
- korkmayın ölmüyorlar, tam tersine yuva yapıp yavrularını bekliyorlar. En güzel yerde, en güzel yiyecekleri, içecekleri hazırlayıp bekliyorlar. Mesela bir annenin okuldan dönen çocuğunu bekler gibi bekliyorlar. Sonrada belki sınav nasıl geçti diye soruyorlardır da biz o dilden anlamıyoruz. Ben bu sakalı ağarttığım süredir hiç ölen kuğu görmedim.
Belkide görmek istemedim. Ama göç zamanı ailesini merakla bekleyen kuğu gördüm bayan.
Neyse siz hesap mı istemiştiniz ? Bir çay daha içer misiniz ?
- evet, bir çay daha isteyecektim.
öyküsatıcısı2012Davidoff