6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1289
Okunma

Nasıldı sevmek ya da nasıldı sevilmek? Unutmuş muydum ?Ruhumun karanlık dehlizlerine mi gizliyordum yaşamayı korktuğum duyguları?
Somali’de açlığa mahkum bir çocuktu, sevgiye aç ruhum hep bir arayış içindeydi. Gözlerde hep bir damla gizlenirdi, yağmurlar ile yarışmaya hazır.
Yüreğim sızlamalıydı, yanmalıydım aşkın korlarında, cehennem alevi gibi harlanmalıydı. Bulmuşken, kaybetme korkusu hep uzaklara atıyordu, anlatmaya çalıştıkca, susuşlara gebe kalıyordu yarınlarım. Ya yanılıyorsam ya sadece geçmişin acılarını unutmaksa niyetim veremezsem yeteri kadar sevgi verdiğimde bulamazsam karşılığını derken, hep uzak durdum bana sunduğun aşk serabından.
Gelişinde sıcacık bir sarılmaydı beklentin; ama yapamadım içimde bir buz dağı duygularıma prangalar vuruyordu. Sadece gözlerine bakabiliyordum. O sıcacık bal rengi gözlerine, içinde kaybolup gidiyordum...
O gözlerin birer aşk dilencisi olmuştu yalvarırcasına. Dileniyordu aşkı. Korkularım yine başımda esmeye başlamıştı. Kaçmak isterken kendimi buldum aşkın kollarında. Erirken içimde buzdağı şelale olmuş sana akıyordum...
Üşüyen ellerimi yüreğinle ısıtanım oldun her dokunuşun yüreğimi sarıyordu. İçimdeki duygular Atlantis’in yeniden doğuşuydu, çoktan yitirdiğim duyguların dirilişiydi.
Ruhunda tüm kirlerinden arınmak istediğim sevgili hadi inandır beni AŞKINA .