Bugün bir TV programında program sunucusu konuklara şu soruyu yöneltti;
“Anne, eş ve çocuklar için bir sıralama yapmanız gerekirse tercihiniz nasıl olur?”

Kimisi tereddütsüz sıraladı, kimisi tereddüt ettiyse de sunucu ısrarla kesin yanıt istedi ve tek tek konuklara sordu.

Çoğu birinci sıraya annesi, üçüncü sıraya da eşi koydu…
Bir konuk da annesini ilk sıraya koymasının nedeni olarak Peygamber Efendimizin “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözünü örnek verdi…

Oysaki şu kısacık cümlede Peygamber Efendimizin sözünü doğru olarak anlayamamışlar;

Peygamberimiz orada “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyor. “Sizin annenizin ayakları altındadır” demiyor… Bunu iyi anlayalım önce…

Anne-çocuk-eş gibi ölçülere sığmaz değerde 3 varlığın sıralanmasında ısrar edilmesi bana biraz anlamsız geldi. Bu üçü de bizler için uğruna can verilecek değerde kişilerdir bence. Bunlar arasında bir sıralama yapmak kalplerde burukluk yapar…

Bizleri 9 ay karnında taşıdıktan sonra doğurup, yemeyip yediren, uyumayıp uyutan, saçını süpürge, kucağını şefkat limanı eden annelerimiz tabi ki her türlü sevgi ve saygıya layıktır. Ayakları altına Cennet serilmesi kadar doğal bir şey olamaz…

Peki, eşimiz bizim çocuklarımızın annesi değil mi? Onları 9 ay karnında taşımadı mı? Onlar için saçını süpürge etmedi mi?

Kızlarımız, gelinlerimiz bizlere boy boy torunlar vermiyorlar mı? Kız kardeşlerimiz yeğenlerimizin anneleri değil mi? Gördüğümüz başka anneler sonuçta çocuklarının anneleri değil mi? Onların ayakları altında Cennet yok mudur?

Gelecekte anne olacak kızlarımız bu saygıyı sevgiyi hak etmiyorlar mı? Onların ayakları altına serilmek üzere hazırlanmış Cennetler yok mu?

Bu 3 değer için sıralama yapmadan önce iyi düşünmek gerek…

Sizleri seviyoruz…
Değerli annelerimiz, anne adaylarımız, canlarımız…

Kadir Tozlu
13.12.2011