16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1497
Okunma

Diyelim ki sana benim için öl dedim.
ama,
Bana öyle bir sarılıp öl ki...
İlk defa İstanbul’ u fark et gözyaşları içinde.
Uzaklardan bir çığlık sesi gelsin kulaklarına,
Sarıl bana, sarıl ki avazlara yaklaşalım.
Kimsesiz bir kadın doğursun İstanbul’un köhne bir evinde...Avaz avaz.
Pardon...Sen, belki de boğaz’ı görmek istiyordun.
Tekneler geçsin mavi denizden, peşpeşe.
Sarıl bana, daha sıkı sarıl ki teknelere binelim.
Yalılar var kıyılarda ve yükseklerde karbon kağıdına düşmüş...Yalılar.
Yaşlı bir adam, yatalak karısının çamaşırlarını ipe seriyor.
Ah pardon...Sen, belki de Boğaz’da sarışın bir dilbere rastlarız diye hayal ederdin.
Nasılsa teknedeyiz...Tek tek gezeriz.
Al sana bir sarışın.
O da tek tek ayıklıyor yakaladıklarını,
Büyükleri büyük kaba, küçükleri küçük kaba ayırıyor.Üşümüş...Burnunu silip duruyor.
Az sonra gecenin bereketiyle kovaları yüklenip balık haline götürecek.Eline kaç para geçerse Allah Kerim...
Pardon...Sen belki de balığı ve sarışını, boğazda şöyle lüks bir restaurantda görmek isterdin.
Güneşi gördün mü, az önce bu teknedeydi...İnip gitmiş...
Pardon...şimdi seni ben mi öldürdüm ?
öyküsatıcısı2011Davidoff