Geciktin Ramon


- farkındayım bayan, tartışmaya katıldım o yüzden geciktim.Mazur görün.

Neyse, sen yokken bende bol bol çigân müzikle beraberdim.Bir de o balkon kenarına konan kumkuma kuşlarının sesleri, onlar yok mu ramon..ah okumalıydın onları, çok isterdim...düet yaptı keratalar...düet.Hangisi yazdı, hangisi okudu bilmiyorum.Az önce üşüdüler de gittiler.


- bizim ustalarda, aralarında onu konuştular.Yazmak mı kolay, yoksa okumak mı dediler.
Kimi usta yazmak kolay dedi, kimi okumak.En arkalardan bir küçük usta parmak kalktı;
kısacık boylu, eciş-bücüş, saçı sakalına karışmış, gözünde bir gözlük var ki; İstanbul’dan baktığı zaman Van’ı görür.


- okumaktır...dedi, cırtlak sesiyle.

Herkes sustu, belli ki bir bildiği, öğreteceği vardı.Neden okumak, durdular özenle bu cırtlak sesi dinlemeye koyuldular.

- yazmak güzeldir ustalar, ben şimdi gözlüğümü çıkartırsam da yazarım, ama okuyamam.
O halde demek ki okumak zor olandır.
Üstelik okuyup okuduğunu anlamak da zordur.Daha da zoru okuduğunu bir daha unutmamaktır.Eğer okuduğunu, iyi okursan unutmazsın.
O sana okuduğunun hediyesi olarak kalır, okumuş olmak ise anlıktır, asla geri dönmez.
Dönün arkanızı ne yazısı kalır, ne de kazıntısı...


Ustalar başını önlerine eğdiler...ortalık sessizdi, eciş-bücüş usta, kalın camlı gözlüğünü elinle düzeltip ramon’a döndü.


- bayana söyle ramon,
Çigân hep aynı müziktir, oysa kimi insan onunla dans eder, kimi ağlar, kimi güler.
Kıyısında, köşesinde saklı, kırmızı ipek gömlekli bir kemancısı da mutlaka vardır.
Şarkılarda böyledir, kimini güldürürken kimini hüzünlendirir...
Yani tıpkı palyaçolar gibi ramon.




- size selamı var ustamın bayan.


Ama kumkuma kuşlarını unutmuş Ramon.


- ustam asla unutmaz bayan...okumak zor iştir demişti ya, mutlaka bir yerinde bir kılçık
vardır.Gözünüze ya batar, ya çıkar.


Okuyun bayan.

öyküsatıcısı2011Davidoff