Okuduğunuz
yazı
28.7.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
...
Not : Söyleşilerim kitaplaştıktan sonra tekrar aktif hale getirilecektir...
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sayın Mehtap ALTAN : şiir üzerine yaptığımız bu söyleşiye düşüncelerinizle kattığınız değer için teşekkür ediyorum:)) Not:Gerçekten çok güzel olmuş Arkadaşım.... SEVGİLERİMLE!
Öncelikle özür diliyorum canım.Böylesi birgüzelliğe gecikmişliğimi bağışla. Baştan sona defa kere okudum.Üstadımızın şiire baktığı pencereden nefeslenmek büyük keyifti.
Sağol sevgili Mehtap.Teşekkür ederim bu değerli söyleyişiyi yaparak hem edebiyat adına, hem ondan feyz alacak olan biz amatör şiir yazmaya çalışanlar adına ne kadar teşekkür edilse az gelir.
Erzurum havaalanından beni ve kızımı alarak büyük nezaket gösteren hocama bu vesile ile selam saygı ve dualarımı gönderiyorum. Onun daha sonra söylenenden daha büyük bir değer olduğunu öğrendim.. ...Kızı Hatice ile sınıf arkadaşı olan kızımın verdiği bilgilerden daha önemli olduğunu anladım bu dünyada kendimi bulduğumda... Tanımakla onur duydum...Selamlar ve hayırlı Ramazanlar..Büşra'nın annesi.. Teşekkür ediyorum bizi bilgilendiren ve selam göndermemize sebep olan kaleme.... ESRA
Çok sevdiğim şairlerden biridir Nurullah Genç. Ders niteliğinde , hazine gibi bir söyleşi. Okuduğum, payıma düşenleri aldığım için çok mutluyum. Bu buluşturma için çok çok teşekkür ederim sevgili Mehtap Altan..
Söyleşiyi yapan, yazarın eserlerine vakıf olunca ve neler sorması gerektiğini sezince ,böyle kaliteli çalışmalar ortaya çıkıyor işte.Soruların edebi dilini beyan etmeye gerek bile görmüyorum elbette.
Sayın Hocam Nurullah Genç 1990-1995 yılları arasında Atatürk Ünv. Yönetim_Organizasyon dersimize girmişti(bu arada beni iki kez peş peşe bıraktı :) ) O günlerimizde hocamızın ''Tutkular Keder Oldu. '' romanı okumuştum. Ardından şiirlerini anlamaya çalışıyordum.
Bir gün hocam şiirlerinizin dili ağır değil mi diye sordum . Yahya dedi ''Birazda siz çabalayın'' ben o gün bu gündür çabalıyorum.
Bunu niye mi ? anlattım şiir de arapça ,farsça ve osmanlıca sözleri görüp , buna feveran eden dostlara... hocanın düşüncesini aktarmak için..
Evet Yağmur'un damlası ile şiir deryasına daldık.. Ellerinize sağlık.. Yakışmış yerine...
Yahya İncik tarafından 7/30/2011 2:31:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nurullah Genç sevdiğim şairlerden.Derin bkış açısıyla hep dikkatimi çekmiştir. 20'li yaşlarım da tanıdım şiirlerini.Bir dönem her mısrasının altında kalmıştım adeta.Burada bu söyleşiyi görmek öyle mutlu ettiki .Tebriklerimle sevgili Mehtap Şanslı olduğumuzu düşünüyorum en azından kendi adıma...
Nurullah hocamızı çok severim.. mütevaziliğyle tanıdığım en değerli kalemlerden... teşekkürler sevgili şairem güzel ve anmalı paylaşımına. her dem şiirle*
sorular mı daha güzeldi cevaplar mı diye sorsalar cevap veremezdim, çok güzel yararlı bir çalışma olmuş, paylaşılmsı gerek şiirin olduğu her yerde. Tebrikler canım.
yine geç kalmışım ihtiyarlık:) Nurullah hoca ile ilgili teferruatlı bir çalışma gerçekten seçkiyi hak etmiş. güzel şeyler yapmaktasın eyvallah kardeşim...
Çok emek verdin ama değmiş doğrusu. Sayın Genç'e de teşekkür etmek isterim. Böyle güzel bir hanımefendiyle bu kadar güzel bir çalışma çıkması için vakit ayırdığı için. Bu nev'i çalışmalar çok önemli. Yazarlarımızın ve şairlerimizin hayattayken kıymetinin bilindiği ve tanımak, tanıtmak için yapılan bu çalışmalar ciddi önem arz ediyor. Hele de titizlikle sunuyorsa müellif bu çalışmayı tadına doyum olmuyor.
Tebrik ediyorum Sevgili Mehtap, selam ve saygımla...
sevgili Mehtap en kalbi muhabbet ve sevgimle merhaba yüreğine
kalbimle geldim ve kalbimle satırlarda gezindim huzurla şiir her şeyden öte şuurdur diyoruz ve şair ise bir edebi mimar elbette
bu kıymetli üstadı kaleme alma cesaretini gösterdiğin için candan tebrikler bırakıp kalbinden öpüyorum adaşıım kısa bir zaman önce geldim ve Nurullah genç üstadımızın doğup büyüdüğü köy ilçe ve şehrini akıl süzgecimden geçirmeden şwhri ıstanbula taşıdım
kokusu hala üzerimde ve ellerim hala üşümekte
o çatlak ve güneşe küs toprakların içinden bu ateş rengi kalemin ıstırabını okumak daim içimizi tufana sürükleyip bernliğimizi bize hatırlatıp biz olmayı anımsatmıştır her dem
hemşehrimiz olan ve aynı köyün ve aynı ilçenin ve şehrin insanı ve yakın bağı olan aile büyüklerimiz adına sana sonsuz şükranlarmı sunuyor başarılarının devamını diliyorum...
Sizden okuduğum ilk mülakat değil bu ama bugüne kadar yazdıklarınızın üstünde bir çalışma olmuş. Bravo Aynı kalitenin artarak devamını getirebilmenizi dilerim.
Teşekkür ediyorum Mehtap Hanım ve " keşke daha çok soru sorma, daha güncel sorular sorma imkânınız olsaydı " diye de hayıflanıyorum.
Nurullah Genç günümüz şiirinin, özellikle şehirli hecenin en önemli temsilcilerinden biridir. Bilgi ve birikimi, söze hükmederken kullandığı kelimelerin ve cümlelerin genişliği ve enginliği belki enm önemli vasıflarından biridir. Zannediyorum, bu kadar usta olmasına rağmen bir şiire ayırdığı zaman bizlerin ayırdığı zamandan da oldukça fazladır.
Bu uğraşınızı ve bu türdeki uğraşları şahsen çok önemsiyorum.
Röpğrtajlar, soranın ve cevaplayanın ona çeşni kattığı durumlarda albenili oluyor. Saygıdeğer hocam, bu istediğim gibi bir örnekti. Emeğinize minnettarım.Saygılar.
Süper bir paylaşım. Çok istesek, arayıp da bulamayacağımız birçalışma olmuş. Tüm kalbim diz çöktü, tebrik ediyorum sizi. İyi ki varsınız ve takip edebiliyoruz sizi.
Sevgili mehtap ALTAN; henüz tam olarak içi görünmeyen kozalar olur ya, dizelerde giz yanıyla... bu muhteşem söyleşiniz tam da bu noktada araladı o giz' i, kozanın içini biraz daha netleştirerek görmemizi sağladı. Söylemleriyle dizelerinin örtüşürlüğünü -birebir- anladık, bir okur gözüyle . Bu söyleşide öyle çok güzellikler gördüm ki...Henüz ayırdına varmadığım, tam olarak tanıyamadığım tanımlayamadığım kavramlar, tasvirler aralandı ışığınızla...Ve erincimi ifade edecek söz bulamadım, duygu ve düşüncelerimi size aktarmada... Üstelik, değerli şairin hemşehrim olduğunu öğrenmenin onurunu da yaşadım ayrıca, sayenizde. Söyleşilerde öyle bir derinlik var ki; kültürel olsun,tarihi, toplumsal, sosyal olsun...Bir çok yaşanmışın izini görür, yeniden yaşarız satır aralarında.Kültürei yapılan bu hizmetiniz de ileri süreçlerde önemiyle daha farklı ivme kazanacak, nesile daha net anlatacak bazı şeyleri, altını çizerek.
Öncelikle sizi kutluyorum bu duyarlı, zarif ve bir o kadar da sorumluluk gerektiren söyleşiyi omuzlarınıza tatlı ve onurlu bir görev anlayışıyla yüklediğiniz, bizlerle paylaştığınız için... Ve tabii ki değerli hocamızı samimi, içtenlik dolu, net ve derin söylemlerin nakış gibi yüreğimize, ufkumuza kazınmasında doğrudan pay sahibi olduğu için teşekkür ediyor; başarılarla dolu, kalıcı , çoğaltıcı nice edebî paylaşım dileklerimle saygı ve dostluk selâmlarımı gönderiyorum buradan.
RefikaDogan/YeniEdebiAkım tarafından 7/28/2011 12:20:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
RefikaDogan/YeniEdebiAkım tarafından 7/28/2011 12:24:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
o kadar keyifliydi ki:) ablam sen harikasın.. tüm kitapları mevcut olan bir yazarla senin söyleşinin karşıma çıkması çok hoş.. ben de, aynen yazdığın gibi onu okurken Necip Fazıl kokusu almışımdır hep.. çok değerli bir paylaşımdı.. sevgim güzel yüreğine:)
Sevgili Mehtap Hanım, bu emek için öncelikle çok teşekkür ederim. Aslında bunu yapmakla önemli bir eksikliği de gidermiş oldunuz. Genel için böyle olmakla birlik, benim için özel yanlarıda olan bir fırsatta yaratmış oldunuz ki bunun içinde ayrıca teşekkür ederim...
Yıl sanırım 1986 olmalı. Erzurum'un bir ilçesinde, bir anlamda bir ücrada ziratçı olarak mesleğimi sürdürürken, biryandanda şiir hevesimi kitap aşkıyla birlik yürütmeye çalışıyordum; şiirlerimi de yakın dostlarımla paylaşıyordum. Bir arkadaşım Atatürk üniversitesinde bir şair olduğunu ve onu yoncalık semtinde bir kahvehanede bulup konuşabileceğimi salık verdi. Hiç ara vermden, ertesi gündü sanırım kalkıp gittim ve Sayın Nurullah GENÇ'i tavla oyunun başında buldum. Baktım yaşlarımız dek gibiydi, fazlada durumu abartmadan, görüşmek için geldiğimi söyledim. Belki o anki oyunun hazzından, belki zaman darlığından , sonradan da sormadım ama, bir başka zaman görüşsek diye beni cevapladı. Tabi ki bundan hoşnut olmadım. Nedeni kırılmış olmam değil, nedensizlikti aslında. Verilen cevaba bir küçük neden daha eklese belki daha hoş duygularla ayrılmış olacaktım. Bu durumun bende kötümser bir intiba bıraktığını söylemeliğim. Bana da bir faydası oldu; benimle görüşmek isteyenlere bu demden sonra hep ayrıntılı cevaplar vermek mecburiyeti hissettim. Birincilik aldığı ilk yarışmasınada şiirimi hazırlamış, bir talihsizlik sonucu katılamamıştım.
Yıllar sonra, sanırım 1997 yılıydı. Trabzon Akçaabatta bir şiir gecesine ben de davet edilmiştim. Orada Nurullah GENÇ'le birlik Bahattin KARAKOÇ ve birçok isimde vardı. Orada daha yakın temasta bulununca, o eski hoşnutsuzluğumun bir nebze kırıldığına da şahit oldum. Kendisine sormadım ama, farklı anlamlar yükleyerek rahatlamaya çalıştım. Sonra resimler filan çektirtik; yemek, çay derken iyi intibalarımın da yolu açılmış oldu. Tabi ki böyledir diye kendisini okumaktan asla vazgeçmedim. Geldiği iklimi biliyordum; dolayısıyla diğer yazar ve şairleri anlamamdan daha kolaydı onu anlamam.
Türk şiirinde kalıcı bir yer edindiğine inanıyorum. Bir şair için sanırım önemli olanda budur. O bunu hakkıyla başarmıştır.
Sevgili Hocama'a bir ömür başarı ve güzellşikler diliyorum. Yeni fikirleri içinde ayrıca müteşekkirim...
Selam,saygı...
hyazici58 tarafından 7/28/2011 2:12:50 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Mehtap heyecanına değmiş. Gerçekten ilk defa söyleşi yaptığın şairin cevapları senin sorularını bastırdı. Sayın Genç, senin şiir gibi sorularına dolu dolu cevaplar vermiş. İşte gerçek sanatçı ve halk insanı demek geldi içimden. Kelimelerin her biri özenle seçilmiş. Seninle bir kez daha gurur duydum. İşine gönlünü de katan sevgili arkadaşım. Yolun açık senin evvelallah.
Kutluyorum.
Gururum benim...
Aynur Engindeniz tarafından 7/28/2011 1:25:02 AM zamanında düzenlenmiştir.
N.Genç: İnsanlığın batıldaki kuytusuna düşen ateş. Ne kadar güzel ifade etmişsiniz. Ama bir şeyi unutmamakta fayda var. Şiir bazen de batılın ufkundan insanlığın kuytusuna hatta merkezine düşen bir ateşe dönüşebilir. Çünkü iki vadisi vardır. Birisinde şairler şaşkın şaşkın dolaşırlar ve ne için yazdıklarının evrensel ve ilahi bilincinin dışında, kötülüklerle iç içe yaşayarak yazarlar. İşte burada şiir insanlığın merkezine düşen ateşe dönüşür şiir. Diğer vadide ise inandıkları için ve güzel ameller işledikleri için yazan şairler vardır. Onlar yazdıklarıyla da hakkı ve sabrı tavsiye ederler. Onların şiiridir batılın kuytusuna ya da merkezine düşen şiddetli bir ateş olur. Toplumun aynasında bir ince saz olması da bundandır. Acılarını ve sevinçlerini, iyi yanlarını ve kötü yanlarını dolaylı bir biçimde dile getirebilir. Aşkları terennüm eder. Ve tüm hayatı.
Benim görevim ikinci vadide olmaktır kısacası. Birinci vadide olmayı asla istemem.
Saygıdeğer Mehtap hocam, çok güzel bir çalışma, bu güzel söyleşi sayesinde bir üstadı tanıma imkanım oldu Daim saygılarımla.....
Nurullah Genç sıkı sıkıya hayranı olduğum değerli bir şairdir kişiliğiyle örnek teşkil eden mütevazi bir insandır
Nurullah Genç ile şiir üzerine fevkalade güzel bir söyleşi gerçekleştirmiş Mehtap Hanım bu söyleşi şiir yazmaya yeni başlayan benim ve bizler için son derece öğretici ve aydınlatıcı olmuştur
şair hakikaten geliştikçe şiir şairin dilinde boy atar " çok önemli bir noktaya parmak basılmış"
tabii ki soruları şaire yönelten Mehtap Hanımefendinin sayesinde dikkatlerimiz bu yöne çevrilmiştir eminim şiir ülkesine emekleyerek yürüyen bizlerin ufkunu genişletip yolunu aydınlatacaktır...
şiire olan sevdanız bizi de heyecanlandırıyor sevgili Mehtap hanım zira siz yazdıkça okuttukça bizler de nemalanıyoruz. SAYGIYLA EFENDİM
Yağmur ile tarihe bir de ben imza atmış olayım diyen ve nice şiirlerinde de aynı ufku yaşayan bir şairi, düşünen insanı buralara taşımanız ve bizle paylaşmanız çok güzel ablacım...
Kimi şiir uğruna, kimi aşk uğruna, kimi aş uğruna, kimi yurt uğruna, kimi can uğruna çile çeker bu dünya da..
En hayırlı çilekeşlerden olmak ve olmanız dileğiyle daim/ hürmetle..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.