ROMANIM KİTAP OLARAK BASILACAĞINDAN İÇERİĞİ BURADAN SİLİNMİŞTİR... KİTAP OLARAK ALIP, OKUMANIZ DİLEĞİMLE... SAYGILARIMLA
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Siteye eklediğin"YATIRLI EV" sanırım ilk yazındı ve seni o zamandan sonra okumaya başladım. Espiriyle karışık ve gerçekçi yaklaşımın hoşuma gitmişti. (dili geçmiş gibi oldu ama senden vazgeçmedim, aman yanlış anlama) Tatil de olduğum dönem kaçırdığım yazıların var, ancak geriye dönük onları da okuyacağım inşallah.
Yanlız, bir hikaye eklediğin zaman onu bitir bence... Başka kişilere, geçtiğin zaman biraz kafam karışıyor. Sevgiler
not: öykünün kişileri önemlerine göre sırasıyla: 1-GÜLBAHAR 2-HALİL KAYA 3-BORA KAVAK 4-ÜMMÜHAN 5-HÜLYA, 6-Cemal... Diğerleri önemli olmayan geçici karakterler... Öyküyü bunu bilerek okursan anlaşılır olacaktır.
çok haklısınız da, ben naptığımı biliyor muyum bakalım...:) Valla dağıtıyorum bazen... Neyse çözümü, öykünün başına eklediğim, altılı çizgili notta buldum kendim için: işte bu GÜLBAHAR'ın 1.bölümünün 5. öyküsü" diye... Gülbahar'ın 1. bölümünü bitirmeden araya başka bir şey sıkıştırmamaya kararlıyım. Gülbahar'ın 2. bölümünü ise maalesef daha önce yazmaya başlamıştım. (KAYAKÖY, ALİELMAS CİNAYETİ, ÜZGÜNÜM KARDEŞİM, FIKO...) şÖYLE BİR RAYINA OTURTABİLSEM, BİDAA ALIP BAŞINI GİDER YA.Hayırlısı. Yeni bölümü beş dakika önce tamamladım. Ümmühan sayfadan düşer düşmez koyacağım...Görüşmek üzere. Saygılarımla.
Bugün geç geldim ama nihayet burdayım, ait olduğum yerde:)) Sayfanız ve öyküleriniz gün geçtikçe olgunlaşıyor, dimağlara kattığınız okuma hevesi gözle görülür bir artış içerisinde. Bunda aslan payı, kurgu yönünüzü geliştirmeniz ve en çok da konuşmalarla anlatım arasındaki dengeyi gayet iyi kurmanızdadır. Tebrikler, iyi bir ivme kazandınız, beğenim devam etmekte.
Sayın yazar hızlı koşan tez yorulur kanaatim hala devam etmekte. Korkarım bu hızla yazmayı sürdürürseniz bir ay sonra yazacak isteğiniz de kalmayacak konunuz da:))
Yine de azminize maşallah diyorum. Kendinizi böyle mutlu hissediyorsanız, size kim ne diyebilir ki?
Daha öbür yazınızın kahramanları bavullarını toparlayıp gitmemişken, bir yenisini eklediğinizde kafamda garip bir telaş oluyor. Kim kimdir hangi zamandayız, burası neresi, ben kimim diye sorasım geliyor:) Fakat yazılarınızı okumak herşeye rağmen keyifli.
YBeyefendi teşekkür ediyorum. Size sadece bir şey tavsiye edeceğim: Başka yazarlara hayran olun, takip edin. Ama hiç "kimseden daha az yetenekli değilim" cümlesini sık sık kendinize tekrarlamayı ihmal etmeyin.
Saygıdeğer hocam; sizin yazılarınızın/üslubunuzun hayranı olmamdan rahatsız olmayınız, çünkü samimiyim ve siz bu hayranlığa layıksınız. Keşke sizin kadar iyi yazabilsem...Saygılarımla.
Ya biraz daha böyle söylemeye devam ederseniz dalga geçtiğinizi düşünüp yazılarınızı okumaktan vaz geçececeğim haberiniz olsun:)) Yok eğer ciddi ciddi hakkımda böyle düşünüyorsanız, inanın bana o sandığınız kişi ben değilim. Yani ben o kadar abartılacak kadar başarılı olduğumu sanmıyorum. Ama çok iyi bir okur ve gözlemciyimdir. Ancak bu konuda yardımcı olabilirim.( Vakit buldukça) Roman yazmak hakikaten kolay değildir. Ben bir kez denedim. Hatta bitirdim de. aMA SEVMEDİM ONU. Ben sevmeyince hiç şansı olamaz. Sildim gitti. Dört ayda yazdım tek tuşla sildim :))
Allah kolaylık versin. Dilerim dağılmadan başarabilirsiniz.
Saygıdeğer hocam; kafamda rahmetli babam Halil Paracıkoğlu'nun Muş Bulanık Yetiştirme Yurdu'nda müdürlük yaparken keşfettiği GÜLBAHAR isimli üstünzekalı bir kürt çocuğu hakkıında anlattığı anekdot var. Detaylar bir tarafa, bu kızcağız babamın desteğiyle, mezradan profesörlüğe uzanan bir hayat yaşamış ve ufak çocukluğumdan ben de hatırlıyorum, ailemle temasını kesmemişti... Onunla ilgili bir seri öyküleme ile roman oluşturmaya giriştim, ama usta yazarların bile altından zor kalkabileceği bu maceradan "DAĞILMADAN" nasıl çıkabileceğimi BİLEMİYORUM, inanın... Önceki KİRAZ, AYŞE, PAŞAZADE gibi YETİŞTİRME YURDU MEKANLI öyküler de, sonradan bu romana dahil edeceğim, yan öyküler... BENİ EN İYİ SİZ ANLAYABİLİRSİNİZ, ÇÜNKÜ BU SİTEDEKİ EN KABİLİYETLİ YAZAR SİZSİNİZ (Mübalağa yapmıyorum)... Ne olur, bana da elinizden gelen yol göstericilikten üşenmeyin.. SAYGILARIMLA...
oğlum Halil Sezai.. babam Halil Sezai...Üstelik yetiştirme yurdu müdürlüğü yapan yalnızca birisi...Bu öykülemelerimin mekanı olarak Yetiştirme Yurtları işleneceğine göre, varın siz karar verin hangisinden esinlenerek yazıyorum...:) SAYGI VE SEVGİYLE.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.