Ay, dev sahneyi aşarak açık havalı tüm seyircilere merhaba derken, suyun kadınları, kendi dillerinden söylemeye başlamışlardı şarkılarını.

Rita, Aynur, Buika…o gecedeki suyun kadınları onlardı. Ve yüzlerce kadın vardı orada onları izleyen.

İlk kadın hepimizi büyülemişti çoktan ki, ay işte o anda başını uzatıp gülümsedi. Dolunay bazı insanları etkisi altına alırmış. Bu ne kadar doğrudur bilemiyorum. Ayın müzikle kardeşliğinden öyle emindim ki, Aynur sahneye çıktığında bu duygum daha da yoğunlaştı. Farklı etnik kökenlerdeki bu üç kadın, gitar, piyano , kanun eşliğinde o muhteşem sesleriyle-hiçbirinin dillerinden anlamasam da- dostluğu, barışı, kardeşliği seslendiriyorlardı bana göre. İçimden bu organizasyonu gerçekleştirenlere minnet duydum.

Ancak, dolunay çok geçmeden etkisini gösterdi. Ah ay, çok ayıp ettin ama. Buika’yı tam dinleyemeden kalkmak zorunda kaldık senin yüzünden.

Aynur, beyaz elbisesiyle bir melek gibiydi oysa. Kıvır kıvır kızıl saçlarıyla asil ve zarifti. Sesi coşkun bir çağlayan gibi aktıkça bizi de alıp götürüyordu… kesinlikle ay kıskandı Aynur’u. Benden güzel olma diye yaptı yapacağını.

Üçüncü şarkıda bir yuhalama başladı. Sesler gittikçe büyüdü. Aynur devam edemedi. Yaşadığı toplumun bu duyarsızlığından onlar adına utandı. Saf bir çocuk gibi büktü boynunu ve çekildi sahneden.

Birkaç kurtarıcı vardı elbette. Aynur adını ünleyerek alkışlayanlar. Fakat öyle cılızdılar ki …Aynur’u geri getirmeye yetmeyecek kadar cılız.

Yanımda oturan seyirci ısrarla yuhalarken Aynur’u orada kalamazdım. Zaten çoğu izleyici ayağa kalkmış, gitmeye hazırlanıyordu.

Ben ve arkadaşlarım, sessizce çıktık dışarı. Terkettik konseri. En güzel şarkı bile yetmezdi bizi mutlu etmeye sonrasında. İçimiz kırılıp dökülmüştü. Kardeşliğe leke sürülmüştü. Ve bizim elimizden hiçbirşey gelmiyordu.

Ülkemizde olan biten talihsizliklerden Aynur ve Aynur’un şarkıları sorumlu olabilir mi? Buika’ya hayran olan yan komşum, neden Aynur’dan nefret ediyordu acaba?

Biz ‘’suyun kadınları’’ neden birbirimize sahip çıkmıyoruz?

Alacağın olsun ay... Ay-nur’ un ne suçu vardı?