Tüm günü beraber geçirmek için ,akşamdan sözleşmişler ama hiç bir plan yapmamışlardı.Sabah kahvaltıdan sonra ,ayakları nereye götürürse oraya gideceklerdi.

Güzel bir bahar sabahı ,erkenden kalktılar..Demini almış çaylarını yudumlarken, birbirlerine ne kadar aşık olduklarını söyleyerek her fırsatta buseler kondurdular..

Tanışma yıldönümlerin de aldıkları kazakları giydiler..Şirin sevgilisinin yakasını her zaman ki gibi sevgiyle düzeltiyor, gözlerinin içi gülüyordu..Kapıyı kapatıp evden el ele çıktılar..

Bir süre deniz kenarın da dalgaların aşk şarkıların da dans ettiler..Yosunların kokuları ,rüzgârın savurduğu saçlarını ara ara dağıtırken çok güzel görünüyordu Şirin.Ferhat’ta bunun farkın da olduğu için el üstünde tutuyor gözü gibi bakıyor ,yanlış bir laf eder , incitirim diye korkuyor, içi içini yiyordu.

Kağıt helva aldılar.Bir de rengarenk balonların içinden en beyazını seçmişti Ferhat.Şirin gibi tertemiz,masum ve doğaldı.Gökyüzünün mavilikleri arasın da bulutlara eşlik etmenin verdiği şevkle ,,adeta dans ediyordu balon.O da farkındaydı.Ferhat ile Şirinin bu derin ve yüreklerine kor düşmüş aşklarından..

Bir süre daha dolaştıktan sonra , ilk buluştukları park’taki bank’ta oturacaklardı.Ama birbirine sarılmış bir çift duruyordu.Kumrular gibi öpüşüp, koklaşıyorlardı.Başka bir yere de oturmak istemediler.Biraz daha birbirlerine sarılarak yürüdüler.İlk günün coşkusuyla yaşadıkları sevginin ,şu anın hiç bitmemesini hep devam etmesi ve nazar olmaması için dualar ediyordu içinden ,Şirin..

Bu ara da sevgililer, bank’tan kalkmaya hazırlanıyorlardı.Hemen o tarafa doğru yöneldiler.Birbirlerine sarıldılar.Şirin çok duygulanmış, gözyaşlarını sevdiği erkekten gizlemeye çalıştıkca ,içli ağlayışıyla yakalanmıştı ..

Ferhat-Kıyamam ben göz bebeğime ..Neden ağlıyorsun bir tanem?

Şirin-Seni özledim aşkım...

Ferhat-İyi de ben yanındayım ya Şirinim .Gözümün nuru?

...

Şirin-Ben seni yanımdayken, daha bir başka özlüyorum Ferhat..

Şu an ,her zaman olduğu gibi yine seni düşünüyor ,özlüyorum...Özüme ruhuma indiğin her anımda seni ,bir değil bin kez daha yaşıyorum sevgilim.Bana yaşattığın her saniye için,mutluluktan ayaklarımın yere basmadığını,yüreğimin ateşten bir gömlek giyip ,harlandıkça yandığını hissediyorum.

Canım aşkım..Sen yanımdasın ya ne göz başka göze takılır..Ne yürek aşkından cayar..Eyy yiğit olan sen varsınya biriciğim..Başka söze ne hacet var.

Şirin sevdiği adamın elini tutmasından ve gözlerinin içine bakıp ,kulağına aşk sözcükleri fısıldamasından oldukça mutluydu.Yüreği huzur ile dolmuş.Kanatlanmaya hazır bir kuş gibi ,kalbi ellerinin arasında atıyordu.
Kollarının arasında sevdiği kadın vardı.Elleriyle gözlerinden akan yaşı silip ,alnından huşu ile öptü.

Sıcak bir baş ,yüreğinin tam ortasına düşmüş ,serçe masumluğuyla girivermişti .Göğüs kafesinden içeriye.


Bunu nasıl anlatabilirdi Ferhat’a..Bir şekil de hastalığını ondan gizleyecekti.Ömrünün son günlerini yaşadığını ,nasıl söyleyebilirdi? Yüreği buna el vermezdi. Başka bir şey bahane edip ayrılacaktı.Daha bir sıkı sarılmak istedi Ferhat’a..Ellerini, ellerinin arasına ,alıp öpmek ,öpmek hiç bırakmadan sevmek istiyordu.Göynüne yasladığı başını, hiç kaldırmamak ve içine sinmiş kokusunu ,son nefesini verinceye kadar saklamak ..


Birden ayağa kalkıp.

Şirin-Ayrılmak istiyorum.Dedi.

İçinden kor ateşler yanmaya ,eli ,ayağı titremeye başladı .Ferhat’ın gözlerindeki anlayamamazlık ve dudaklarının kenarına oturan acı bir tebessümle ,daha bir kötü olmuştu.Gözlerini başka bir yöne çevirdi..Görmemeliydi.Bakarsa bir daha her şeyi mahvedebilirdi.Derin bir nefes almak için çabaladı.

Lakin bir şey nefes almasını engelliyordu.Rüzgâr yanından geçerken" sakın yapma" der gibi ,acı çeken yüreğine doğru, eğilmiş bakıyordu ..Bank’ta oturan Ferhat bu sözler üzerine adeta yığılmış, kalmıştı.Ne yapacağını bilemediği zaman, ellerini oğuştururdu.

Ama kendini teskin etmeye çalışıyor,daha fazla acı çekmemesi için ,bir taraftan bunu yapmak zorunda olduğunu biliyordu.Başını kaldırdı.Kendine bir nevi cesaret veriyor ,hiç Ferhat’ı tanımıyormuş gibi davranıyordu..

Şirin-Çok güzel günlerimiz oldu.Seninle çok mutluydum ama buraya kadarmış.
Ferhat hiç bir şey diyemiyordu.Sadece sus kalmış, başını eğmiş, koca bir çınar adeta devrilmişti..Şirin Ferhat’ın bu haline anlam veremiyordu."Hayır olmaz gidemessin ,seni bırakmam "demesini bekliyordu.Belki de şok yaşıyordu."Gitme dese^"gitmeyecek belki de koşup boynuna sarılacak ,son günlerini onunla yaşayacaktı.
Sessiz adımlarla uzaklaşmaya başladı.Her yürüdüğnde bir sesin"gitme"demesini bekliyordu.Ama o ses hiç gelmedi.

Ferhat evde bulduğu ilaçları ,doktor bir arkadaşına göstermiş ve neticeyi öğrenmişti.Böyle bir konuşmayı bekliyordu.Ama bu sadece Şirin’in kendi için de yalnız kalmayı isteyip ,acılarını ona göstermemek içindi.Şimdi sıra Ferhat’taydı.Evde valizlerini toplamak üzere olan Şirin’e ,cebindeki alyansı parmağına takacak ve onun için sipariş ettiği gelinliği giydirip ,sürpriz hazırladığı nikah törenin de ömrünün son demlerin de o na aşkın tüm ihtişamıyla, kucak açacaktı.


Fotoğraf:Aynur Engindeniz