10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1236
Okunma

Babam demişti genç kız,
-tek suçlu babam
.
Herkes susmuş, zümrüt yeşili gözlerden süzülen damlaların ardından gelecek sözleri beklemeye başlamıştı.
Bugün de İstanbul en yağmurlu günlerinden birini yaşıyordu, yarış mıydı bu zümrütle ?
Hadi gökyüzünü affettik diyelim...peki ya diğerleri ne olacaktı ?
.
Zümrüt gözler iliklerine kadar ıslaktı, yüreği ise kupkuru...
Nasıl mı görebiliyordum.?
kimbilir belki de...herşey aşikârdı.
.
dışarda öfkeyle yağmur yağıyordu,
anlattığı herşeyi yağmura anlatıyordu, hakime değil.!
. . .
-Suçlu babamdır...
-Kardeşim değil.
-Eğer tutuklamanız gereken biri varsa, mezarını açın babamı çıkarın onu tutuklayın.
...yutkunamadı...
.
Önce yağmur şaşırdı, şiddetle cama vurmaya başladı...
Sonra da hakim,
.
-sen ne diyorsun, olur mu öyle saçmalık,
-olur hakim bey, eğer suçluyu arıyorsanız işte size gerçek suçlu.
-iyi de ölmüş adamı neden suçlayalım, ölmüş gitmiş.Bu kadar suçu ölmüş bir adama nasıl yükleriz kızım.
-babam suçlu ki, suçlu diyorum.sizin çocuğunuz var mı hakim bey ?
-var,
-sizin çocuğunuz bıktım okula gitmekten deseydi, ona ne derdiniz ?
-kafasını koparırdım
-benim babam kardeşime tamam oğlum canın istemiyorsa gitme, keyfine bak, okul senden önemli mi dedi.Eline de bir tomar para verdi onu özgür bıraktı.Babamın koca bir fabrikası vardı, bağları, bahçeleri, bankalarda milyonlarca dolar paraları...Gün geldi babam hastalandı vefat etti.Ben ve annem fabrika işlerinden anlamayan iki bayan, çaresiz erkek kardeşimin eline düştük.Aradan bir yıl geçmeden kapımıza ihtar mektupları gelmeye başladı.İhtar mektuplarının ne olduğunu bile bilmeyen annem kardeşimin adına olduğu için imzalamaya başladı.Birgün eve döndüğümüzde evimize giremedimizi gördük...kilit değiştirilmişti.Evimiz dahil hiç bir malımız artık bizim değildi.
ve
işte bugün sizin karşınızdayız...Kardeşimin izini ne siz ne de biz bulamıyoruz.
Üstelik ondan kalan minik de bir bebek var...Benim gibi o da ağlıyor.
Babalık demek, yeri geldiği zaman, kaşlarını çatmasını, sözünü geçirmesini bilmek değil midir, hakim bey ?
-peki kardeşin, bu kadar parayı ne yaptı haberiniz yok mu ?
-sizin haberiniz var mı hakimim, varsa bize de söyleyin ?
.
Yağmur daha da öfkelendi, zaten İstanbul’da yağmur yağdı mı seller alır başını gider...yağmur yağar, arap kızı camdan bakar,
yağmur yağar, o el sallar...
-zümrüt müydü adın ?
-hayır.
-kardeşine ulaşamazsanız haliniz ne olacak ?
.
Yağmur dindi, bekledi, dinledi...merak ediyordu zümrütün halini...
2011 Davidoff