Yağmur bulutları,oldum olası beynime kazınmıştır. Çocukluğumda yaz tatillerinde köye gittiğimde;dayım,radyodan hava raporlarını dinlerdi. O yıllarda köyümüzde tütün ziraatı birinci sırayı alıyordu. Spiker, “Bugün,Tokat çevresi parçalı bulutlu ve sağanak yağmurlu” dediyse,hemen tedbirini alırdı. Kuruması için dışarıya asılı olan tütün tafaları, koruluğun içine alınırdı.

Tütün için böyleydi. Buğdaylar içinse tam tersi;dört gözle yağmur bulutları gözlenirdi.

Yağmur,altın gibidir,çiftçi için. Yağmur altın gibidir,biz insanlar için.Geçen yıllarda yağmursuzluktan barajlarımız tamtakır olunca az mı strese girdik,değil mi?

Velhasıl yağmurun önemini anlatmakla,sıralamakla bitmez. Yokluğu ayrı bir dert,fazlası ise ayrı bir sorun.

Bu aralar,sel seli götürüyor her tarafı. Sabah kalkıp bakıyorum;güneş kızdırıyor.Belli ki yağmurun yağacağının haberini veriyor sessizce.

Pazara gider gitmez,pazarcı esnafında aynı telaş,korku ve bekleyiş:

-Bugün yağmur,yağacak mı?

Paraya ihtiyacı olanlar,zorlukları göğüsleyenler tezgahlarını her türlü doğa koşullarının tersliğine rağmen yine de açıyorlar.Benim yaptığım gibi…

Güneşin kızgınlığı arttıkça pazarcılardaki telaş da artıyor.Bütün gözler,gökyüzünü tarıyor.Yağmur bulutları geliyor mu diye…Çok geçmeden uzaklardan kararan bulutların arasından şimşekler çakıyor.Gök gürüldüyor…Bu arada pazarcılar arasında değişik yorumlar da başlıyor:

-Bu bulutlar,eğer batı tarafından gelseydiler,tehlikeli olurlardı.
-Yine de belli olmaz,bulutun işine.
- Biz tedbirimizi alalım da.

Çok geçmeden bulutların siyahlığı, üzerlerimize doğru gelmeye başlayınca,herkes kendi derdine düşüyor,başının çaresine bakıyor…

Çabuk çabuk naylonlar çekiliyor tezgahların üzerine…Yağmur yağdı yağacak.Şimşekler çakıyor…İşin kötü tarafı da müşteriler çoktan tüydüler pazardan…Olan bizlere oldu.Yağmur sıkıntısı bir taraftan,iş yapamazsın bir taraftan.

E,ne yapalım canım. Yağmur yağarken şarkı söylemesi çok hoşuma gider.Başlıyorum,çadırım altında;

“Yağdır Mevlam Su” şarkısını söylemeye.

Çatlayan dudaklara,sararan yapraklara
Kuruyan topraklara,yağdır mevlam su

Alev saracak kadar,yandım yanacak kadar
Suya kanacak kadar,yağdır mevlam su

Suya hasret güllere,sana açık ellere
Tutuşan gönüllere yağdır mevlam su.