20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1651
Okunma


Şu güzelliğe bak.Şu güneşin alacalı renklerdeki elbisesinden sızan o sımsıcak gülüşlere bak hele. Nasılda doğuyor doğanın kucağına.Nasıl mutlu kocaman tebessümleri sığmıyor kucaklara. Ağaçlar canlandıkça, beyaz güllerinin yerine, yeşile boyanmış eprime kumaşlarda elbiseleriyle nasılda salınıyorlar, rüzgârın kolunda adeta dans ediyorlar.
Haydi kalkın. Bakın nasıl ışık ışık her yan. Nasıl da geceden dinlendirmiş soluğunu, misk amber tadında.Tıpkısı çam ağacının yapraklarını iki elinin arasına alıpta birbirine sürtersınde, çam kokularının binbir derde aroması karışır ve içerine çekersin derin derin ve sindirirsin her köşesine.
Kalk artık ama sabah oldu.Yer gök uyandı. Dağ taş taptaze doğallıklarıyla kuruldular bayırlara. Kuşlar ah o kuşlar nasılda şakırlar. Benim kanaryamda eşlik eder onlara.Ya kumrular nasılda müteassıp bakarlar insanın gözüne.Nasıl nasıl kenara çekiliyor bulutlar. Mavi, maviliğiyle sereserpe uzanıyor gökte.
Evet ,evet haydi kaltın bakalım uykucular. Kış uykusundan bıkmadınız, yorulmadınız mı? Az biraz silkelenin. Atın şu ağır gelen kalın hırkaları üzerinizden.
Evet sen ! Ne güzel şeysin öyle. Gözlerin hele bir afet yada kışkırtıcı bir kartal bakışı attın öyle içime. Evet, sana dedim. Sağına soluna bakınma. Ben senden bahsediyorum. Dur orda ve dinle daha bitmedi söyleyeceklerim. Sen çok özelsin, ayrıca güzelsin. Eşin benzerin yok. Ve öyle hassas kalbin var ki! Nerdeyse kendi dertlerini silip atacak başka insanların sıkıntılarına koşacak kadar insansın bunun için özel ve güzelsin.
Ama haydi kalk bırak şu tembelliği. Açıyorum perdeleri. Bak şu havanın muhteşemliğine. Börtü böcekler nasılda mutlu bir kaç vakitlik ömürlerinde. Kelebekler pazardan aldıkları renkleriyle ne de mutlu ve eşsiz uçuşlarıyla nasıl da güzel yükseliyorlar göğe.
Kalk çabuk yıka güzel yüzünü. Aç radyoyu seç bir kanal. Coş şimdi.haydi in kahvaltıya. En beyazlarını giyin bugün. Coş hiç durmadan. Coş doya doya. Durma evde bugün. Sende baharla birlikte yeniden doğdun.S enin çiçeklerin gülüşlerindeki sıcaklık. Gözlerindeki insanlık ve merhamet ile şevkat. Sen işte senden bahsediyorum, hadi ben miyim de alın üzerine.
Çek sürmeleri gözüne, savur saçlarını geriye. Yada alelacele ilikle gömleğinin düğmelerini. Haydi acele et! Belki az sonra kapanıverir perdeler. Bu anı kaçırmamak lazım. Haydi hep el ele verip çıkalım kırlara. Bak ağaçlara, kirazlar erikler körpecik daha. Olacak olacak hepsi olur sepetlere dolacak. Şen eller toplayacak.Şen yüzlere kan dolacak.
Haydi ne olur hiç çekinme gülmekten. İnsanları mutlu etmekten. Gül ki gülsün için. Gül ki bahar anlam bulsun gülüşlerinde.Gül ki ağrıyan yerlerin şifa bulsun .Gül işte en azından sadaka yerine geçsin. Güldükçe güzelleşir evren. Güldükçe gülistan olur çevren.
Çocukları sev. Sarıl tut al bir an da annesinden. Hatta şeker koy çantana bir avuç. Yolda otobüste gördüğün çocuğun elinin ortasına bırakıver bir gülücük. Sonra seyret güzelliği. Renkli kağıdı açmaya çalışırken ki halini yada elini yüzünü batırışını. Gül o haline. Çocuk ol şen ol. Mutlu ol, sıkma canını. Güldükçe güzelleşir dünya.
Dert kederi bugünlük at bir kenara. Onlarda neymiş aman de. Bugün çok çok gülmeli gece gelecek olan yıldızlara ve tabiki ay/a.
Evet evet, sen; sen senden bahsediyorum. Sen öyle güzelsin ki! Yüreğin ulu bir çınar gibi. Kökün sağlam. Elinde tuttuğun çayın ile ne de güzelsin. Yüzün gibi içini de ısıtıyorsun. Sen güldükçe bende gülüyorum:)