Eylül...



Sana güle güle diyen sadece şu dilim ve ağaçların sarı yaprakları.Alıp başını gitmek isteyen sen değil misin ?



Oysa;
senin yüzüne bir bebeği resmini çizmiştim.
sarışın, mavi gözlü, yeni doğmuş, masum bir bebek...
adın yine eylül oldu,
seni bir annenin kucağına koydum,
temiz sütüyle emzirttim,eylül bebek
. .

belki sevmezsin diye hiç akşam boyamadım.gökyüzü masmavi bulutlara boyandı,
sen gidersin diye göçmen kuşlar koymadım,küçük serçeler vardı sizin camın önünde.
eylül’ün sarı yapraklarını saklamak için yerleri papatyalarla süsledim.


. .
resmini yaparken senin en sevdiğin şarkıcılar çaldı,
yine Shirley Bassey, yine Elton John gülümsedim, onlar çaldı ben dinledim.
ben boyadım, sen büyüdün...
emeklemeye başlayınca sen, uzaklaştım ben.


hayallerimle beraber gözlerim de üzerinde olacaktı güya...sende mutlu bir eylül olacaktın dünyada.

.
.

sana güle güle diyen sadece şu dilim ve ağaçların sarı yaprakları.alıp başını gitmek isteyen sen değil misin ?




ne çok yağmur yağıyor senin yokluğunda,
ne çok fırtına,
ne çok yanlış masallar anlatılıyor senin yokluğunda...





Dönersen; gelirken taze simit almayı da unutma.


günlerdenbireylül 2011 Davidoff