18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1629
Okunma

Edebiyat defteri; eserlerimizi emanet ettiğimiz ve büyümelerini an be an izlediğimiz bir güven otağı… Çoğu zaman çoğalırken çoğaltmanın asaletini karşılıklı yaşadığımız bir ayna aslında… Sırrında bizi bizde sırrını harmanlayan koskoca bir Kültür Sanat Platformu…
Ansızın ve yönetimdeki vefalı yol arkadaşlarının yürek terlerindeki ak emeklerinin yansıması bizlere etkinlikler, yıllıklar ve paylaşımlardaki kalite olarak geri dönüyor… Bu özgün hareketin bize sunduğu her ayrıntı sanırım eserlerimizin ömrüne ömür katan hakkı yenilmeyecek bir sebep-sonuç ilişkisi…
Sitemizin üyelerine kattığı her yenilik şiirleri ile nesirleri ile kültür sanat etkinliklerinde dünyalarını genişletmek isteyenler için kaçınılmaz bir ortam… Deftere bizleri çeken ilk şey sürekli bir devinim içinde olması… Sürekli yeniliklerin şakağına edebi temellerin atıldıkça doğduğu yerden yeniden yeniden doğacak ışık huzmelerinin var oluşu…
Her yıl çıkan yıllıklarımız artık geleneksel bir şölen havasında kendi içimizde… Kırmızı, Şemsiye, Merdiven ve en son yıllığımız ise Anahtar… Çıkan her yıllık bir öncekinin eteğinden dağlar doğuran koca bir masal yankısı oluyor… Ve çıkan her yıllık şiirlerimizi aynı çatı altında çoğaltırken o çatının dışa açılan penceresinden hep birlikte yağmur olup dış dünyaya birlik içinde yağdırma şansı veriyor… Bilirsiniz yağmurlar yağdıkça toprak bereketini savurur düşlere yaşama ve insanlığa…
Anahtar; kilidinde saklı kalmış birçok hazineyi günışığına kavuşturan yaşam, düş ve gelecek bekçisidir… Paslanmış ya da perde arkasında kendisini dokuyacak her hayale yol olacak bir ışığın atlasa yükselebilen soluğudur çoğu zaman da… Bizler bu soluğa sığınıp bir uğur böceği endamında süzüleceğiz yarının gök bakışlı yollarına…
Merdivenin basamaklarında zirveye yüreğini dikmiş uğur böceklerinin beneklerinde sırrını demleyen duygular, avuçlarına saklanan anahtarla şimdi kilitlerdeki ve gönüllerindeki coşkuyu asumanın koynunda şiir şiir uçurmaya hazırlanıyor…
sükûnetin kurşuni rengi
meneviş yangını susuşlar
ve…
fiyakalı yalnızlıktır
tin demine zan olan!
döşeğini ser ey mabed-i huzur
merdivenin son basamağı t/arar
kiliti pas tutmuş yarının saçlarını
gölgesi sızar anahtarın geceye
heybeti
çoğalırken çoğaltışıdır!
tutunun uğur böcekleri
kutsanan şiirler
cılga düşler doğuracak
doru tayların yelelerinde
hadi !...
Anahtar düşlerimizi ördükçe kor bakışlı kıvranışları susturacak yıldızlar… Uykunun en tatlı yeri rüyanın koynundan gerçeğin saçağına asılıp salıncağın ruhumuzu sallayan sonsuzluğuna tutunmaktır…
Ben şiirlerimi anahtarın açtığı o tılsımlı vadide sallamaya başladım bile… Sessizliğin çığlık ülkesinde harman yerinde dizelerim… Birazdan tozu dumana katan düşlerimin kurgusunu savuracağım rüzgârın kanatlarında… Ve sağımda, solumda, arkamda, önümde birlikte yürüyeceğimiz dostlarla bu bereketli hareketin yamacına asacağız şiir şiir savurduğumuz uçurtmalarımızı… Uçurtmaların ipinden kuyruğuna dek uğur böcekleri saracak şiire soyunan “Anahtar” tılsımındaki kelimelerimizi…
Ansızın gelen bir rüzgâr yüreğimizdeki edebi ateşi şiir ülkesine taşırken, yarına kanatlanan emeklerimiz biliyorum ki huzuru ve başarıyı tavaf edecek bu çabaların sonucunda…
Bu heyecanın, güzelliğin ve kıpırtının sonu birliğin, azmin, sabrın ve şiirin kazandığı başarı kurgusunun gerçekleşmiş galibiyeti olacak biliyorum… Hadi uğur böcekleri yıllığın anahtar düğününe hepiniz davetlisiniz avuçlarınız kızarana dek alkışlayacağız başarımızı…
Mehtap Altan
15Nisan2011