Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
perihan reyhan ALKAN
perihan reyhan ALKAN

HASRET KAPIDA NÖBET TUTUYOR!!!

Yorum

HASRET KAPIDA NÖBET TUTUYOR!!!

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2172

Okunma

HASRET KAPIDA NÖBET TUTUYOR!!!

HASRET KAPIDA NÖBET TUTUYOR!!!

UNUTMA BURADA SENİ BEKLEYEN BİRİ VAR.
VE
HASRET KAPIDA NÖBET TUTUYOR.
BEKLİYORUM…

BEKLİYORUM
AMA
SEN YİNE DE GELME!..


Birini sevmek ve dayanılmaz özlemine rağmen onu görememek!

Ne hemen gel diyebilmek, ne de hemen kalkıp koşa koşa ona gidebilmek, özlemin çıldırtası boyutlara vardığında.

İçinde yanardağlar patlayıp, avazın çıktığı kadar onu sevdiğini, çok özlediğini haykırmak, onu yanında istediğini bağırmak isterken en yalçın dağların doruklarına çıkıp da ya da en uçsuz bucaksız ovaların orta yerinde avaz avaz…

Hatta önüne gelene anlatmak sevginin içeriğini, özleminin boyut ve nedenlerini. Ama herkese, hatta yoldan gelip geçen hiç tanımadığın insanlara bile. Herkes bilsin isterken onu ne kadar sevdiğini, nasıl sevdiğini, neden sevdiğini bir bir uzun uzun...

Hiç kimsenin bilmemesi gerektiği, herkesten saklanması gerektiği, her istediğinde göremeyeceğin gerçeği, geçit vermez dağlar gibi önünde sarp, acımasız, kaskatı dururken.

Büyük değişimlerin arifelerinde çok büyük acılar yaşanıyor; gelgitlerin sancılarıyla çok acı çekiliyor.

Evet, çok acı çekiyorum! Kaçmaya çalıştığım her yerde, yine geçit vermez yalçın dağ olup dikiliyor gerçeğin karşıma.

Kimi zaman, yıkılmaz kale duvarları oluyor, kimi azgın okyanuslar; ulaşamıyorum sana. Oysa birkaç sigara içimlik mesafedesin. İki öğün arası uzaklığına inat, okyanus ötesi ulaşılmazlığın kahrediyor beni.

Onun için gelme. Beklemiyorum! Beklemiyorum ama sen yine de gel.

İçimdeki beni yaşatmaya çabalıyorum inatla. Ölmesine izin veremem. Her gün ölen bir şeylere, can çekişen bir şeyler rağmen.

Yaşama hevesimin her gün biraz daha azalışına, yaşamaya değer bir şeylerin acımasızca yok oluşlarına inat; içimdeki ben direniyor. Sarsılıyor, sendeliyor, vazgeçiyor zaman zaman ama kısa bir süre sonra toparlanıp daha bir hırsla, daha bir inatla direnip doğruluyor dimdik. Kendi kendini yok etme davranışlarına büyük bir güçle karşı çıkıp daha güçlü, daha dayanıklı, daha dik ve sağlam doğruluyor tüm umarsızlığıma rağmen. Her gün yeni, her gün başka renk, yeni yeni filizler oluşuyor umut tarlalarımda.

Hayır, ölmene izin vermeyeceğim. Ben henüz hiçbir şey yaşamadım. Çok şey, birkaç kişilik bir hayatı çok yoğun, çok yorucu, dolu dolu yaşadım; içimdeki benin yaşamasına, hatta nefes almasına bile izin vermeksizin. Onu yok var sayarak. Hiç kulak vermedim haykırışlarına, sızlanmalarına, ağlamalarına. Tersleyip susturdum hep, çocuk şımarıklığını baskılarcasına.

Şimdi tam zamanı… Epeyce geç kalmışlığı gerçeğini görmeksizin, tam zamanı, - Hiçbir şey için geç değildir - deyişinden hareketle.

İçimdeki ben; beni yaşamaya karar verdiğinde, sen çıktın karşısına ve o seni aldı yanına. Seni yaşamak, seninle yaşamak için. Yılların özlemini, seninle dindirmek istedi. Yıllardır baskıladığı düşleri, seninle gerçekleştirmek için aldı seni yanına. Yıllardır bomboşluğundan sıkılan, o koskoca yüreğe yerleştirdi seni. Ayrıcalı bir misafir gibi yere göğe sığdıramayarak, titiz ve duygun bir ev sahibi niteliğiyle. Yılladır kapısı açılmayan, kimseleri konukluğa lâyık görmeyen yüreği, bedelsiz tapuladı, ev sahibi niteliğinde yerleştirdi en ayrıcalı yerine.

Bir tek ölüm kokusunu silemedi gerçekliğin. Her yer ölüm kokuyor şimdi. Şimdi, başka bir şeyler ölüyor. Umutlar ölüyor içimde sana dair. Özlemler daha bir arttıkça, daha bir dayanılmazlaştıkça, daha bir ölüyor kavuşma ümidi. Daha bir öldükçe umutlar, daha bir özlüyorum seni. Daha bir bekliyorum.

Bekliyorum diyorum ya, aldırma bana sen. Sen kendi gerçeğini yaşa doyasıya…

Bekliyorum seni.
Özlüyorum.
Baharı bekleyen doğa gibi.
Annenin doğacak yavrusunu beklediği gibi bekliyorum.
Her gün daha bir uzayan günlerce, askerin tezkere bekleyişi gibi bekliyorum.
Acılarla kıvranan ağır hastanın, ölümü arzulaması gibi bekliyorum.
Günlerce çöllerde susuzların, suya özlemi gibi bekliyorum.
Bir lokmaya hasretliğince ölüm orucundakilerin…
Yaşamak gibi, sevmek gibi, aşk gibi, tapınmak gibi bekliyorum.
Bekliyorum ama gelme.
Gelmemen gerek.

GELMEMELİSİN!!!

p.r.alkan




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hasret kapıda nöbet tutuyor!!! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hasret kapıda nöbet tutuyor!!! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HASRET KAPIDA NÖBET TUTUYOR!!! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
8.4.2011 23:21:18
Gelirse geçer zaten...Gelmeli ve geçmeliyse eğer çağırmalı...

İçten bir sesleniş...

Tebrik ediyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL