3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1906
Okunma

Sen özgür bıraktıkça, dokunduklarında kaçıyorum. Kaçıp kaçıp başka yerlere saklanıyorum. Yine de hep seninleyim. En kötü anında içini gıdıklıyor, seni kıkır kıkır güldürüyorum.
Evet, uyurken benimle uyuyorsun. Gecenin en koyu anında sımsıkı sarılıyorum sana. En renkli ışığım oluyorsun, tatlı bakışıyoruz, usulca öpüşüyoruz. Mis gibi, yumuşacık kokuyorsun. Yürüdüğünde gözlerindeyim, süzüyorsun etrafı, fark etmeden beni de yanında taşıyorsun.
Bak! Baharın ilk çiçeği…
Mimoza! Kimse görmeden usulca dokun, kokla ama sakın kırma. Tren istasyonunun kenarında o badem ağacını görüyor musun? Ah, ne muhteşem! Çocukluğumuzda hiç badem ağacı görmemiştik. Bu, bizim ilk ağacımız. Hadi, yürüt beni ona. Sarıdan sonra o pembe çiçekler… Henüz küçücük olan yeşil yaprakları… Mis gibi kokuyor!
Kış boyu inatla açan o katmer katmer kırmızı beyaz güller… Onlara ne demeli? Her geçişimizde bize selam verdiler, yol arkadaşımız oldular. Merhaba diyelim, dokunalım, sevelim…
Hadi, deniz kıyısında yürüyelim. Kediler ve köpekler oyun oynuyor, biz de onları izleyelim. Bak, uzaktan geçen vapur… Maviliklerin içinde gelin gibi süzülüyor. Bense onunla birlikte adalara doğru süzülüyorum. Hadi, el sallayalım!
Bak! Tepemizden geçen bembeyaz uçak… Dünyayı dolaşıp duruyor. Biz de içinde olsak mıydık? Hayalimizdi, değil mi? Dünyayı dolaşmak… Birkaç sene daha var, bekleyelim. Ama bir gün… Mutlaka!
Acıktım…
Hmmm… Sıcacık simit kokusu geliyor! Yanına eski peynir de istiyorum. Korkma, kilo almazsın! Yine yürürüz seninle. Hadi, şimdi evimize dönelim. Çayımızı demleyelim, yudum yudum içelim. Bugünün güzelliğini gözlerimizde hissetmenin heyecanıyla…
İşe koyulalım ama önce…
Bak, asık suratlı arkadaşlarımız var. Tılsımlı gülücükler saçarak yüzlerine üfleyelim.
Sen benim en güzel yanımsın.
Bazen beni üzüyorsun, bazen ben seni… Ama ne sen benden vazgeçebilirsin, ne de ben senden. Sarılıyoruz, iyileşiyoruz. Çünkü ben senin…
Mutluluğunum.
Ümmühan Yıldız