Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
perihan reyhan ALKAN
perihan reyhan ALKAN

DEFNE JOY FOSTER’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!!!

Yorum

DEFNE JOY FOSTER’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!!!

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1616

Okunma

DEFNE JOY FOSTER’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!!!

DEFNE JOY FOSTER’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!!!


Hepimiz, mutlaka böyle bir sabaha uyanacak veya böylesi acı bir geceye ulaşacağız. Ne zaman? Belki yıllar, belki de az sonra!

Öyleyse bu anlamsız kin, bu anlamsız, mesnetsiz hezeyanlar, hırslar, oyunlar niye? Ne uğruna?

Ölüm! O kaçınılmaz, o mutlak son. Eski deyimiyle, “ Zat-ı mutlaka ulaşım”

Nedendir bilinmez, en çabuk unutmak, hep bu konudadır. Her ölümde; “Değer miydi?” diye başlanılır.- Bunca koşturmalara, kırmalara, hırslara, kinlere- önce ölen için, ölen adına pişmanlıkla. Ne var ki, birkaç metre bez, varsa birkaç güzel anı, yaşanmış birkaç güzel gün, paylaşılan iyilik ve güzellik dışında götürülen? Nedense kötülükler, çirkinlikler kalır arda ve hatırlanır. İyiyi güzeli çabuk unuturuz. Kırılmış bir kalp, yaralanmış duygular varsa geride bırakılan, hep onlar gelir akla, öncelikle. Rahmet dilemek bile unutularak. Ya da yarım yamalak dile getirilir; ardından ama ilavesiyle devam edilerek…

Sonra da, kendimiz geliriz aklımıza. Yürekli ve herkese olduğu gibi kendimize de eleştirel bakabilme yetisine sahipsek, başlarız vicdan muhasebelerine. Hayatı boşa harcamışlık gelir ardından özeleştirilerle. Ne adına? Ne için?

Sözler verilir çoğu kez; hayatı daha anlamlı, daha yaşanılası kılmak adına. Lanet edilir, hırslara, kinlere, nefretlere ve pişmanlıklar sıralanır pek çok savaşımlar adına. Ardından keşkelerle desteklenen.

Vazgeçilir o an her şeyden, değmez denir, ne hırslara, ne onca edinim peşinde koşturmalara, ne kalp kırmalara ne de yarın kaygılarına. Anı yaşama kararı verir, hiçbir şeye üzülmemeye, hiç kimseyi kırmamaya, hele de mal mülk sahibi olma telaşlarının boşluğunun buluncuyla vazgeçmeye karar verilir…

Verilir de ne kadar süre muhafaza edilebilir bu duygu ve düşünce? Anında unutulur ya da birkaç gün sonra…

Unutana kadar geçen süreçte, sevgi dolar yüreklere sıcacık, tüm kötülükleri bir bir silerek, her bir hücrede hissedilir, tüm güzelliği, tüm aydınlığıyla. Dahasında paylaşmak, herkese bol bol, olabildiğince esirgemeksizin, daha fazla gecikmeksizin vermek kararıyla… Daha bir büyür, daha bir ısıtır içimizi, ılık ılık, ığıl ığıl. Ve ardından, frenlenemez ıklamalar. Karar verilir; bundan böyle, her etkinlik hasbetenlillah yapılacaktır. Düzgüsüzlükten uzak, düzeyli yaşanacaktır.

Ne kadar? Kaç yıl, kaç ay, kaç gün, hatta kaç saat sürer bu kararlılık! Unutulur en kısa sürede. Uçup gider o güzel, o insani duygular; ta ki bir başka ölüm, bir başka kapıyı çaldığında hatırlanana dek. Kendi kapımızı hiç çalmayacakmışçasına!

Hep yaşlılarda, hep hastalarda sanırız sıra ve sanırız ki daha önümüzde çok uzun yıllar var…

Yaşı ne olursa olsun, ister sağlıklı, ister çok ağır hasta olsun kişi, yine de ölümüne şaşırırız, yine de bir müddet şokunda kalırız ve yakıştıramayız da kimselere ölümü ve de kaç olursa olsun yaşı, gençti diye düşünürüz…

Hele de böyle genç, böyle hayat doluysa daha bir şaşırır, daha bir çıkamayız şokundan, anında da muhasebeleşmeye başlarız yine kendimizle ve yaşamla…

Ardından da yine ölüm bizim kapımızı hiç çalmayacakmışçasına, önümüzde daha çok uzun yıllar varmışçasına, hesapsız, kitapsız yaşamalara döneriz, ta ki ölüm yine bir başka kapıyı çalana dek!

Oysa ne kadar da çok şey düşündürür bize her bir ölüm

Götüreceğimiz, birkaç metre bez parçasından ibarettir, bize ait tek mülk ise yaklaşık iki metrelik toprak parçası… Bir müddet sonra tamamen toprak olunduğunda ise, üzerimize bir başka ölümlü gömülecektir.

Dünyanın malı, mülkü bizim olsa, en üst düzeyde görevlerde de olsak, hatta dünyanın tek hâkimi, o toprağında altında eşitizdir artık servetimiz veya makamımızla.

Esas farklılığımız, esas makam ve mevkiimiz sonrasında görülmeye başlanacaktır. Bizim elimizden alınmıştır artık kalem, oturup hesap kitap yapmamız mümkün değildir. Hatalarımızı, eksiklerimizi telafi de mümkün değildir, pişmanlıklar ise faydasız…

Artık o dünyanın muhasebecileri alacaktır kalem kâğıdı ele, artılar ve eksiler yüklenecektir terazilerin kefelerine…

Öncelikle de hesap gününde, kul hakkı sorulacaktır, kişisel sorgulamamızın hemen ardınca!

Biliriz, hepimiz biliriz de, unuturuz yine de…

Sırf dünya için yaşamak ne denli yanlışsa, dünyayı bir yana itip sırf gidilecek dünya için hazırlanmak da doğru değil ve yaşamı yaşanılasılıktan çıkartır. O nedenle halkımızın bir söylemi vardır; DÜNYADA MEKÂN, AHİRETTE İMAN…

İşin özeti ise, Hz. Muhammed’in o anlamlı sözünde:

HİÇ ÖLMEYECEK GİBİ BU DÜNYA, YARIN ÖLECEK GİBİ AHİRET İÇİN ÇALIŞINIZ!!!

Demek isterim ki bu vesileyle ben de:

Sevelim; olabildiğince çok…
Kucaklayalım sevgimizle tüm insanları…
Sarıp sarmalayalım sıcacık…
Hayvanları, ağacı, çiçeği, otu, böceği…
Gözümüzün gördüğü her şeyi…
Kırmayalım kimseyi, üzmeyelim, hakkını yemeyelim…
Yanında olalım, yandaş olalım, yâr, yaren olalım gerektiğinde…
Ellerini tutalım gereksindiğinde…
Gülümseyelim, selam verelim, hatır soralım…
Başını okşayalım hiç tanımadığımız bir çocuğun bile…
Doymayalım komşumuz açsa biz de.
Bir kap yemek, bir tas su koyalım kapımızın önüne, hayvanların da üzerimizde hakkı olduğunun bilinciyle…
Açları doyuralım, yoksulu gözetelim gücümüz yettiğince…
Yalan ise hiç konuşmayalım hiçbir durumda, hele de arkadan, dedikodu yapmayalım, iftira atmayalım, riya yapmayalım, nifak sokmayalım…
Ne Yaradan’a, ne de yarattığına saygıda kusur etmeyelim, görevlerimizi, borçlarımızı unutmayalım, kırmayalım…
Haklının yanında duralım, susmayalım haksızlığın karşısında!
Ağacı kesmek şöyle dursun, ağaç dikelim, dünyadaki son günümüzse bile…
Hoyrat davranmayalım doğaya, tüketmeyelim kaynaklarını, katletmeyelim hayvanlarını…

Hepimizi Allah’ın yarattığını ve bir gün hepimizin O’na döneceği gerçeğini
UNUTMADAN!

(Kendisine ve hepimizin tüm ölmüşlerine rahmet diliyorum, varsa günahları affolunsun.)
p.r.alkan




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Defne joy foster’ın düşündürdükleri!!! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Defne joy foster’ın düşündürdükleri!!! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DEFNE JOY FOSTER’IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!!! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
3.2.2011 10:58:13
Çok üzüldüm bu kadına gerçekten. Ağladım bile. Çok neşeli ve insancıl bir kişiliği vardı. Bir kez daha kaderden korktum. Ve ölümün her an yanıbaşımızda olduğuınu hissettim.
Allah rahmet eylesin.
Sevgiler.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
3.2.2011 06:59:12
10 puan verdi
Duyguların samimi, açıkyüreklilikle paylaşımı, ölüm gerçeği her yeni olayda tazelenir.
İnsan olarak çok çabuk unutuyoruz, ölümü hatırlamayı, ona göre davranmayı...
Teşekkürler bu hatırlatıcı yazınıza, Defnenin de Rabbim günahlarını mağfiret etsin, rahmet buyursun, selamlar.
Gülay Göktürk
Gülay Göktürk, @gulaygokturk
3.2.2011 02:31:43
'' kalbimi hijyen bakımından
mercek altına aldım
yormayacak artık sahte sevgiler...

biliyorum ; o sevgi , o kadar büyük ki
insan değerinde insan sevgisiyle dolu yürek
kalbine sığdırmış , dünya küçük kalır orda
ben önemliyim demesini bilmeli ona
her şeyin üstesinden gelir onda

sevgimdesin pericik perinazım
ruhun üşümesin
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL