15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3228
Okunma
Sevgili Defter,
Her sabah uyanır uyanmaz korunaklı sınırlarına dahil olan tüm sevenlerin gibi yine sana koşuyorum. Kimi zaman apaçık görünür ismim kimi zaman görünmeden usulca izlerim bir misafir gibi.
Biliyor musun en çok neyi seviyorum sende? Çelik bir iradeyle her gün için durmadan emeğini kelimelere dönüştüren, aklını ve gönlünü nesire kaptırmış aşıklarının, o vazgeçmeyi aklından asla geçirmeyen üretken yanlarını. Bazen işitiyorum, diyorlar ki; “o kadar çok yazı var ki, hepsini okumak imkansız”. Belki de haklıdırlar. Dünya telaşesi hepimizin başında. Aç karnına şiirlerle, nesirlerle karınlarımız doyabilseydi keşke. Ama verilen her emeğin aslında bir yaralı gönlün kanaması olduğunu düşünmesem belki bende takip edemezdim her yazılanı. Oysa, her bir satır özel ve önemli.
Kıymet gören olmayı kim istemez. Peki ya kıymet verenler olmasa kıymet görmek mümkün mü? Elbette birileri bir değer biçmeli verilen emeklere. Gün boyu Ana Sayfa’nda arz-ı endam eden o iki yazı işte bu sebeple orada karşılıyor gelen her okur yazarı.
Diyorlar ki bazen; “efenim, güne en yüksek puan alan yazılar gelmeli” ya da “hayır efenim, en çok yorum alan daha çok hak eder güne gelmeyi”. Bir de “elbette bunlar önemli ama yeterli değil, imlasıyla, orijinal oluşuyla, fark oluşturmasıyla veya gelecek vaad ediyor olmasıyla güne seçilmeyi de hak etmeli nesir çalışmaları” diyenler var.
Hangisi haklı sence? Bana kalırsa hepsi baktığı yönden dosdoğru gerçeği söylüyor. Ne yapmalıyız o halde? Gayet kolay bir cevabım var sana. Bu ve benzeri görüşlerin her birini aklımızda tutmalı ve ona göre kolaj bir seçim yapmalıyız.
Çok başarılı bir yazı, gece yarısına beş dakika kala eklenmişse gözlerimizi ve algılarımızı açık tutup gün için şans tanımalıyız ona da. Yeni üyelik alan bir üye daha kimseyi tanımadan o gün için gayet başarılı bir çalışma çıkartmışsa “tanımıyoruz efenim biz sizi, önce bir tanışın bizimle. Yazın defalarca defalarca, sonra düşünürüz güne gelişinizi” diye aklımızdan bile geçirmemeliyiz.
Sen de farkındasın, bazen güne gelsin diye hiç tanınmayan isimler gelip oturuyor Ana Sayfa’na. Hakikaten, mutsuz mu oluyorsun yeni insanların güne gelmesine ya da kızıyor musun yeni isimlere başarılı olmaları için verdiğimiz cesarete. Onların da daha çok insan tarafından okunup yorumlarla yönlendirilmeye ve bir yazı tavrı geliştirmeye hakkı yok mu gerçekten sence? Bence mutlu olmalısın. Sen de biliyorsun, rekabet seni başarılı kılar. Çukur çukura bakmış kendini tepe sanmış sözünü hatırlatmama gerek var mı sana.
Kısa bir zaman öncesine kadar, günde tek bir yazıyla endamını gösteriyordun. Artık seçilen iki çalışmayla daha zenginsin. Çok güzel yazan büyük kalemler doğsun diye yapıldı bu yenilik. Unutma, en güzel inciler, denizlerin derinlerinden çıkartılır.
Sevgimdesin Defterim…