16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1505
Okunma

Acıların kaynağı sınırsızdır. Fakat en büyük acılar ; adaletsizlik ve zulümden doğar. Anadolu halkı da çok büyük acılar yaşamıştır. Şefkat ve adalet dini de onun acılarına derman olmamıştır yeterince.
Fakat edebiyatı, Rus edebiyatı gibi şahlanamamıştır.
Bunun sebebi olarak sık sık yönetime el koyan orduyu görüyorum. Sansürler, baskılar ve ağır cezalarla edebiyat ve edebiyatçılar silikleştirilmiştir.
Halkın her hakkı elinden alınmış, yıllar yıllar sonra budanarak verilmiştir.
Halk için fakirlik öyle bir kader haline sokulmuş ki; halk kendini sorumlu görür olmuştur. Basiretsiz sivil yönetimler ardı ardına gelip gitmiş. Hep boş vaatlerle halkı kandırmıştır.
Ölme eşeğim ölme, gün gelir yonca biter.
Sıradan bir gazete haberi. Her gün onlarcası yaşanıyor. Birini paylaşmak istedim. Belki bir ilgili, merhametli ve yetkili duyar diye.
Gazete diyor ki; İzmir’in Torbalı ilçesinde önceki gün önce eşini sonra da kendisini öldüren Kıbrıs Gazisi Caner’in bu kararı, 84 bin lira kredi borcunu ödeyemediği ve bunu gururuna yediremediği için verdiği ortaya çıktı. El ele tutuşmuş olarak ölmüş halde bulunan 30 yıllık evli çiftin ayrı ayrı not bıraktıkları ortaya çıktı.
Ergün Caner’in bıraktığı notta “ Karım bensiz yaşayamaz, birbirimizi çok seviyoruz. Birlikte intihara karar verdik. Bizi affedin” yazdığı belirtildi.
Çiftin cenazeleri dün Kıbrıs mezarlığında yan yana açılan mezarlara defnedildi.
Haber bu.
Sizce kim kimi affetmeli?
Çok yazdım.
Demek ki; okuyan yok. Gözleri bir şeyi görmüyor.
Feryatlar yükseliyor her yerden. Demek ki; kulakları duymuyor.
Demek ki; sayıları az diye kale alan yok.
İşleri bitti nasıl olsa.
Sesleri de gür çıkmıyor.
Bu millet kör ya da nankör değil. Ne yapıldı ise biliyor. Kimin ne kadar yaptığını da biliyor. Hakkını da hak edene veriyor. Ama faturalar her ay gelir ve seçimler beş yılda bir yapılır.
Gazilerin sahipsizliğini defalarca yazdım. Gerçi Türkiye’de her zaman sahipsizdi halk.
Gaziler cemiyetinde dağıtılan vaat listesinin tümü boş çıktı. Ama birikmiş aidatlar istendi hemen.
Derdini ağlayan gaziye bin tane hikaye uyduruldu. Ağlayandan çok ağlıyorlar bu ülkede.
Sözüm hükümete olmadı hiçbir zaman. Çok sayıda ve çok başarılı çalışmalarını takdir ettim sürekli. Ama bazı şeyler onların da gözünden kaçtı demek ki.
Büyük vaatler genelde fos çıkıp hayal kırıklığı yaratıyor. Bu çokça yaşandı.
Fare büyüklüğünde göz boyamacalar dağ yapıldı. Beklentiler yükseltildi. Uzun süre gündemde tutuldu konular ve hüsran. Dağ yine fare doğurdu. Moraller çöktü çok zaman.
Fakirlik kader değildir.
Kamu da Taşeronluk sistemi zulümdür. Acilen kaldırılmalıdır.
Biriken bütün sorunların suçunu bir nesle yüklemek haksızlıktır.
Sürekli kemer sıkma olacak iş değildir.
Sihirli çubuk yoktur ama adaletli dağılım diye bir şey vardır.
Şu an Türkiye de hakkaniyetli bir paylaşım mı vardır?
Yoktur tabii ki. Neden hala düzeltilemiyor?
Adaletin gelebilmesi için emekli ve gazilerin ölmesi mi bekleniyor?
Kaynak yaratacak olan sizsiniz. Çünkü harcayan sizsiniz.
Para basın gerekirse. ABD gazete kâğıdını para diye basmıyor mu?
Ne yaparsanız yapın.
Bir avuç gazi göz göre göre ölüyor. Ölmeleri de uyandırmıyor mu ilgilileri? Tabuta röveşata mı atsınlar?
Vatan için seve seve ölüme koşanlara bunlar reva mı?
Zaten 0/0 80’inin psikolojisi bozuk.
Her yıl Kıbrıs’a yapılan yardım gibi bir yıl da gazilere yapılsaydı olmaz mıydı?
Şehit ve Gaziler olmasa KKTC ya da TC olabilir miydi?
Kaldı ki; haraç değil haklarını dahi alamıyor Gaziler.
Emekliler de farklı değil.
Asgari ücret adil değil.
Çalışma şartları adaletli değil.
Fakirlik,
İşsizlik,
Vefasızlık kader değildir. Yönetimin halka biçtiği mintandır.
Seçimden önce görmeyen sonrasında hiç görmez. İnşallah yanılırız.
Fare doğuran dağlardan bıktı yüce millet.
Fuhuş turizmi ile Rusya’ya akan parayı kesemedik yirmi yıldır.
Bir günlük işti inanın.
Efendiler, Sayın yöneticiler; Atatürk gibi ya bir yılda başarırsınız ya da delinir gider yasalarınız.
Dil İnkılâbı size bir şey ifade etmiyor mu? Hız sorunu yaşıyorsunuz maalesef.
Aceleye ne gerek var? Adamlar tek tek ölüyor zaten. Sorun kendiliğinden çözülüyor işte de diyebilirsiniz elbette.
Bu hızla güneydoğu Gazilerine bile fayda sağlayacak nemalar çıkmayacak ölmelerinden evvel.
Fare doğurmayan, kadük olmayan ve tez gelen paketler bekliyor garip-gureba.
İlla kul olana veya zorbaya mı ulufe dağıtılacak Hükümetler?
Rastgele senede bir ay her eve elektrik ve su faturası gelmese.
İkramiyeler ve işçi hakları ele alınsa, teslim edilse.
Bekletilen ve halkın yararına olan yasalar acilen çıksa.
Fakir vatandaş nakitle görüyor her işini. Nakit para yardımı yapılsa çalışan başına mesela 250 lira.
Asgari ücret adil hale getirilse. Gerekirse 100 lirasını devlet ödese asgari ücretin.
CHP vaat ediyor.
Rusya gibi aile başına nakit yardımı yapan devletler de var.
Gaziler, Emekliler, asgari ücretli ve fakirler ile ilgili acil nakit para yardımı yapmanızı istiyoruz.
Şimdi seçim rüşveti sayarlar demeyin.
Seçimden sonra vermezler diye düşünüyor millet.
Bundan sonraki vaatlerinize dikkat edin ki dağ fare doğurmasın lütfen.
"Açık kalpli, mert düşman, içinden pazarlıklı dosttan iyidir"der HZ. ALİ.
Demek ki dalkavuklara aldanmamak gerek.
" Her siyasi parti kendi yalanını yutarken ölür" der John Arbuthnot.
Yani sadece Gaziler ve emekliler ölmez; siyasi partiler de ölür. Hem de kendini öldürür yalan vaatlerde bulunarak.
Şimdi gönül rahatlığı ile sandığa gidip vatandaşlık görevimi yapacağım.
Demedi demeyin.