19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4007
Okunma

(nedir ve tarifi nasıldır diye sorsam) ?
Şeklini hiç görmedim suretini hiç bilmiyorum ama ben onu kendimden daha çok seviyorum...
Çünkü ben onun adına,Aşk diyorum. Ne güzeldir Allahım sana gelmek ne güzel.
Kapatıp tüm dünya ışıklarını karanlığına gömülmek ne güzel. Aşk karası bir ölüm dileniyorum senden ve ne olur Rabbim esirgeme bunu benden...
Aşk ile ne derdimiz ve cevap olarak ne dersiniz?
Ben mi? Aşk yaratıcıdır derim ve yaratıcıyı bilip onunla hemhal olarak sevmektir karşındaki insanı ve yaratılan her şeyi. Hava gibi,su gibi ve en temel olan ihtiyaç gibi örneğin.
Hayat gibi sevmektir Aşk. Cennet gibi ve cehehnnem gibi sevmek.
Kıtalar ötesi ülkeler gibi,kopuk kopuk şehirler gibi,siyah beyaz insanlar gibi sevmektir Aşk. Yerler gibi ve gökler gibi daha çok belki. Kaç yüz milyon yıldız gibi,ay gibi, güneş gibi.
Gerçek gibi sevmek İman gibi. Kıtlık gibi sevmeli insan ve bolluk gibi. Kurak bir toprak olursun bazan ve okyanusları taşıran bir yağmur zaman zaman.
Alem gibi sevmektir Aşk yaratılış gibi.
Toprak ile su ne kadar ayrı duarbilir peki? Bunu ayrı olarak düşünmek mümkünmüdür,elbetteki değil. O vakit Aşk inkar edilmiş olmaz mı,elbet olur.
İster dünyevi beşer boyutu olsun, ister uhrevi mana da sonsuzluk boyutu olsun,hiç farketmiyorki.
Aşk sonsuzluğa son kez doğmaktır. Peki sevginin soznsuzluğu ne ile kâim"dir?
Elbetteki şüphesiz Allah"ı bilmek ve onun bak dediği yerden bakıp ve gör dediği güzelliği bulup görmektir. Allah"a olan İnanç Aşk"a akan soylu ve kutsal bir nehirdir. Allah"a imanın ilk adımı ise önce inanç ve sonra insanın cennete olan tek köprüsü Aşktır elbet.
İnanç uymuyor ise eğer,Aşk bu dünyada tekil olarak kalır. Ama uhrevi boyutta büyüyen bir sevgi, her iki alemi doldurur ve taşırır nihayet.
Sözde olan sevgiler havada uçuşan baloncuk gibi bir değer taşırlar. Hüff dense hemen sönecektirler.
Günümüz dünyasında Aşk ve hayat şartlı olarak kabul görüyor örneğin.
Erkek kükrer,"yüzü güzel olsun fiziyi hoş,bundan öte daha ne isterimki ben."?
Ve bayanımız,"arabası var parası bol, var mı bundan daha ötesi?
İşte dünya ayaklarım altında benim"der ve devam eder. Ama gerçekte öyle değildir işte, yağmur olmadan karada gemi yürümüyor.
Ölümüne severek evlenir deli Aşıklar ama üç günü delmeden parmaklardan halkaları çıkartıp atarlar ne hikmetse.Sebep ne peki? Anlaşamadık. Cevap bu kadar kısa ve basit.
Aşkta anlaşılmamak varmı peki?
Aşk eksi ve artılarla boğuşan bir nehirdir. Nil olur,Fırat olur,Dicle olur ne fark ederki,belki bir kıyamet tufan olur.
Ölümden dahi koparıp alırsın sevdiğini ve hatta kıyametlerin elinden. Almalısında.
Adı Aşksa eğer zafer vardır yolunda. Ama bu "Aşk-cılık" ise,ebediyyen kaybetme mahkumiyeti vardır sonunda.
Örneğin hiç unutmuyorum. Bir kadın doktor olan eşini bıçakla doğramıştı ve savunma olarakta ’onu kaybetmekten korktuğum için yaptım’ demişti.
Aşk mı bu peki? Sapıklık ve sapkınlığın alası. Bir çok böyle olay var. İntihar ediyorlar, ölümü düşünüyorlar, bilmem türlü türlü senaryolarla oyunlar oynuyorlar.
Acınacak bir düşkünlük ve hiçlik halinin en bariz örneğidir bunlar.
Aşk ölüm değil ölümsüzlüktür oysa.
Bile bile canına kast eden bir insan, ebediyyen cehennemde kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır. İmanı ve inancı sağlam olmayan bir insanın Aşkından ne olur. Yaşadığı kadar sevmiştir yalnızca sonsuz yaşamak için değil.
Dünya ve ülkemizde ne kadar böyle anlamsız vakalar var malumdur.
Oysa büyük oynamalı insan. Çok büyük oynamalı hemde. Ezileceğini ve ölüme ulaşacağını bilse de en sonunda, dünyayı sırtına yükler gibi yük altına girmeli bu yolda. Ebedi hayata yelken açmalı cesaret ile mutlaka.
İşte Mevlana,işte Yunus,işte Mecnun, İşte Kerem ve Ferhat gibi.
İkisi ilahi boyutta sevmiş üçü beşeri boyutta. Ama inanarak ama adanarak sevmişler.
Gerçek Aşk demek için böyle adanmak ve böyle sevmek lazımdır.
Aşk inkar etmez. Aşk vefadır merhamettir. En dar zamanlarda tutup alır ateşler içinden sevdiğini . Sen cehehnmde isen ben cenneti dahi istemem der gibi rest çekmeli sunulan tüm müjde ve mükafatlara. Sensiz cennet haram bana demeli. Seninle olduktan sonra cehennem dahi cennet bana demeli,diyebilmeli insan.
"Kişi sevdiği ile beraberdir" der sevgili Nebi. Bir insan bir başka insanı gerçekte Allah için sevmiş ise eğer,cennet onun ayakları altındadır.
Aşk; ahlakın anasıdır ve güzel ahlakta cennetin ta kendisi.
Aşk; özgür kılmalı insanı. Uçsuz bucaksız çöller kadar özgür kılmalı hemde. Git diyeceksin yeri gelince ve öyle bir git demelisinki o insana, gide gide senden öte bir başka suret değil, seni var edeni bilip bulmuş olsun mutlaka.
Aşk;insan yüreğininn can ırmağında hüzünle akan özge bir davasıdır. Aşk;şuhedanın göğsünde kıyamete kadar inleyecek ve asla kapanmayacak olan açık kalmış bir kutlu yarasıdır.
Sonuçta Aşk edeptir. Aşk vefadır, sadakattir. Aşk helal olan rızıktır. Aşk aysbergin bağrında doğan ve buzullara gülümseyen bir güneştir.
Aşk eritir,Aşk toplar,Aşk sel olup akar. Aşk Nil"e doğmak ve Aşk zindana ışık olmaktır.
Aşk dilsize lisan,Aşk köre ihsan,Aşk ümmiye izan olmaktır.
Aşk; Allahı sevmektir. Allah için sevmektir. Aşk; iki canı tek bir beden(d)e toplamaktır. Gerekirse mil atıp iki göze,tek bakışta birleşmektir Aşk.
Tekil paylaşmaktır canı,tekil paylaşmaktır mezarı. "Ölüm Sende kimsin? ayırasın (sevdiğim)aşkımdan beni..!" der gibi meydan okumaktır.
işte bu kadar cesurdur Aşk. Bizde bu c/esaret var/mı/dır?
dua ve esselam...