Sevgili günlük,

Yakında asker yolcusuyum. 12 aralık 2010’da kısa dönem için(5 aylığına) asker ocağına gideceğim. Gideceğim ama dağ kadar kaygılarım var. Yeni bir hayat, değişik insanlar beni bekliyor olacak. Gideceğim ama ’iyi bir yere’ ya da ’adam gibi adam bir komutana düşer miyim’ hesapları matematiğimi bozuyor.


Askere gideceğim diye endişeler içindeyim anlayacağın. Alışkanlıklarımdan, sevdiklerimden, dokunduklarımdan, hatıralarımdan uzaklaşacağım diye içimi bir şeyler kemiriyor ha bire. Kendime mukayyet olamıyorum, kendimi teselli etmede başarısız kalıyorum, kendime güvenmeme söz konusu olmuş. Halim pür perişan vaziyette...



Sevgili günlük,

Bundan sonra sık sık sohbet edelim olur mu, ben askerde olsam da. Sakın ola ellerimi bırakma. Sakın ola arkana dönüp gitme, beni tek başına dünyaya yem etme. Çok fazla ihtiyacım olacak sana. Sakın ola memleketi özlettirme bana. Sen de benimle askere gel. Orada günlerimizi edebiyatı konuşa konuşa geçireceğiz. Birlikte şafakları sayacağız, beraber içtimaya çıkacağız, tek ağızdan tekmil vereceğiz. Sana uyar mı bu dediklerim? Uymaz deme. Mızmız etme günlük. Sensiz askerlik zor olur...



Sevgili günlük,

Biliyorsun çok seviyorum seni. Sensizliğe alışkın değilim. Kokladığım gülüm kadar değerlisin. Hoşlandığım çiçek kadar kıymetlisin. Göz bebeğim sıfatını şahsına uygun gördüğümü hiçbir zaman unutma. Unutma ben sana iyi bakmak için kaleme, kalbime ve beyaz sayfalara(defterlere) söz verdim. Sözüm erkek sözüdür günlüğüm.


Sen yeter ki her şartta benimle nefes alıp ver. Sen yeter ki yalnızlığımı paylaş, sen yeter ki beni kendi halimde kimsesizliklere atma. Hem sana çok güveniyorum. Güvenimi sarsma. Beğenimi kazanmak için, daha çok sokul yakınlığıma, daha çok yüreğime değdir varlığını...



Sevgili günlük,

Günler çabucak akıyor. Zamanı durduran zaten yok. Gel bir’e binler katalım. Gel üzerimizdeki tüm kederleri bir çırpıda atalım. Gel her macerada favori arkadaşım, yegane sırdaşım ol. Gel adımların gittiği yere herkesten önce var. Gel soluklandığım şehri kendi vatanım sağla. Gel düşüncelerime düşlerle gir. Gel fikirlerimi zenginleştir. Ve gel bir ömür boyu, rahatsız et edebi yönümü can günlüğüm...



.................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
18 Kasım 2010,,,10.46
Mardin