14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1301
Okunma
Merhaba Öksüz Nesir,
Her defterin bir kenarına iliştirilmiş dörtlüklerin yerinde duruyordun. Bir kenarda boynu bükük, asıl sahiplerinin elinden tutmasını bekliyordun uzun zamandır, biliyorum... Defterin ilk sayfasına kendi adımı yazdığımdan beri gözümü dikmiş, çektiğin ıstırapla dertleniyordum ben de. Geçen bunca zaman içinde, bir gün hak ettiğin gibi deli fişek gönüllü müellifler tarafından sahiplenileceğin günleri özlüyordum. Geldiler...
Evet, geldiler… Her birinin ismi yazılı şimdi ilk sayfanda. Her biri adına açılan sayfalarında, güne düşecek güzel yazıların satırlarında, gönüllerini, akıllarını, parmaklarını yoruyorlar. Geldiğim ilk zamanlardaki o birkaç yazıdan çok daha fazlasıyla… Söylenmesi beklenen sözleriyle içinde dolaşıyorlar. Gecenin ertesi güne kavuştuğu ilk anlardan itibaren, yıldız yıldız yağmaya başlıyorlar. Biraz kırgın, biraz buruk… “Öksüz Nesir”in “Öksüz Müellifleri” olup ses oldular sayfalarının sahipleri olarak.
Komşun Şiir’in, rengârenk coşkusunun aksine bembeyaz bir sayfaydın yıllar önce. Tek tip bir sayfan, tek bir yazı rengin vardı. “Hiç değilse” yüzüne renk geldi zaman içinde harflerinle birlikte. Ardından resim ekleyebildik her yazımızın önüne, sonra ses olduk yazılarımıza.
Birkaç dost yazısı kifayet etmedi bize. Gün boyu peşi sıra eklenen her yazı sahibinin satırlarında sözlerinde kaldı aklımız. Okudukça ilham aldık, okudukça bambaşka membalarda büyüyen, bizden başka insanların, eşyaya nasıl baktığını anlamaya uğraştık. İsim ayırt etmeden her dostu okumaya olanak bulduk “Sonraki Yazı” adımıyla. Dünyanın merkezi gibi duran, Defterin ana sayfasına gidip yeni yazıya ulaşmaktan kurtardı bizi “sonraki yazı” tercihi. Sevindik yapılan her yenilikle. Ama yetinmedi çok şükür, sende sesini bulan müelliflerin. Komşun “Şiir” kadar güzel olmalıydın sen. Orada olan sende de bulunmalıydı. Her fırsatta yönetime “öksüz başı okşamanın” yetmediğini hatırlattı Nesir’e gönül verenler. Başı dik, onurlu, güçlü bir ses yükseliyordu sayfalarından. Kendi eserine sahip çıkan Nesir’in asıl sahipleri, müellifler senin için yükselttikleri sesleriyle artık “başardık” diye uyanacaklar yakın bir sabaha. İstedikleri ve layık oldukları gibi bir sayfaları olacak yakında. Büyüyecek “Öksüz Nesir” defterimizde. Müellifler okurlarına eserlerini sunarken bebek beler gibi özen gösterecekler cümlelerine. Bundan sonrasında, nesirci kardeşleriyle çıkaracakları bir kitap hayal edecekler öncelikle. Ardından birbirlerini yorumlarıyla büyütmeye devam edip Türk Edebiyatı içerisinde teker teker kendi isimleriyle basılmış kitapların hayalini kuracaklar kalem tutan ellerinde.
Evet sevgili Öksüz Nesir, geldiler… Gelecek olanların müjdecisiydi gelenler.
Hayalini kurduğunuz her şeyin gerçek olması dileklerimle.
Nesir sayfasındaki tüm yenilikleri gerçekleştirmek için çok çalışan Sayın Habib Dağ ’a, teşekkür ediyorum.