YAĞMURLA GELECEĞİM
Esinti öylesine serttiki,sanki camlar açık olmamasına rağmen perdeler ürkmekten olsa gerek hafifçe sallanıyor gibiydiler.Ben masada duran tespih tanelerini çekmek istiyordum rüzgara karşı,çay yudumlar gibi..Ama o zaman çekmemişim ne garip.Neden şimdi öyle de o zaman farklı düşünmüşüm.Kemal,telaşlı telaşlı sürekli evin içinde dönüp duruyor,aslında niyeti temizlik değilken,ucundan parmağı ile masanın üstündeki tozu sanki şekil vermek ister gibi zik zak yaparcasına siliyordu.
Hızlı bir şekilde üst üste,alacaklı gibi kapı şiddetle çalındı.Kemal basamakları üçer beşer inerek kapının kolunu hızlıca çevirip kapıyı açtı,baktı,baktı ve baktı,ardından tamam deyip kapıyı kapattı.Kemalin arkasından koştum ama yetişemedim.O zamanlar kapının ardında kimin olduğunu bilmiyordum ama şimdi biliyorum,ona kapıyı açmamasını söylüyecektim,ama o benden hızlı davrandı ve kapıyı bi hışımda açtı.Kemal kapıyı kapattıktan sonra,tavan arasına çıktı,yanımdan geçtim ve aslında ne kadar da aptalca düşünüyormuşum,onu da farkettim.Kemal fermuarı bozulmuş,tam ortada fermuarı tıkanıp kalmış mavi çantasını açmaya çalıştı,karıştırıp baktıktan sonra bir kenara atıp tekrar aşağı indi.Kemalin beni görmemesi o zaman yaptığım yanlıştan onu geri çevirmeme imkan vermiyordu,ve olmaması gereken şey devam ediyordu.Kemal elini dolaba attı.Yok bu olmazdı,tekrar geri kapattı.Yerini yağmura bırakan esinti biraz daha hızlandı.Sanki kemalde hızlanmalıydı.Kemal delirmiş gibi kapıda tamam dediği şeyi nasıl yapacağını bulmaya çalışıyordu,....
Ben işimde gücümde iyi bi adamdım.Karımı ve çocuklarımı çok seviyordum.Eşim Menekşeyle ta çocukluktan beri seviyorduk birbirimizi.iki çocuğum vardı.Cenkle Erdem,onlarla yağmurlu havalarda top oynamaya bayılırdık.Sanki dünyanın en güzel yemeğini yer,yada hayatın en mutlu ailesi biz olurduk.Bu duyguların tadına sonuna dek varırdık.O zamanlar hayatıda severdik zamanıda.Taki hayat ve zaman bizi yağmurlu bi günde iki farklı çizgilere koyup sonsuza dek ayırana kadar..O günden sonra bende yağmurlu bi günde gitmek için hiç bırakmadım zamanın peşini,ondan haber gelene dek ailemin ynına gideceğim vakte kadar hep bekledim......İşte haberde,zamanda kapıdaydı ve beni beklediğini acele etmem gerektiğini söylüyordu.....
Kemal,sallanan perdelerin arkasına geçti,canım çok yanmıştı ama o zamanlar bunu umarsamıyordum bile.Sanki Cenkle Erdem biraz daha hızlı olmamı istiyorlardı.Bunu hssediyordum çünkü yağmur gittikçe hızlanıyordu.Kemal perdeyi çekti,önce camda ağlayan damlaları sevdi sonra elini camda kendini geri iterek çekti..İki saniye sonra büyük bir gürültü..Cam parçalara ayrıldı.Şimdi menekşe,erdem ve cenk,hepsi yanımda...yağmur yağıyordu ve çocuklar bana bahçeye çıkıp geçen uzun zamanın ardından yeniden top oynamak istediklerini söylüyorlardı.....
Mutluydum,çünkü hayattayken kapımın çalmasını uzun zaman beklemiştim,ve değmiş beklememe çünki şimdi yeniden hava yağmurlu ve yine kalabalğız...