..................................

Mardin bugün çok sıcak-tı. Termometreler 40’ları gösteriyordu. Yerle göğün buluştuğu mesafelerde can sıkıcı ısılar görmek mümkün-dü. Dayana can kurban. Birkaç dakika güneş altında durana helal olsun...

Ama biz esmer tenliler alışığız böylesi yüksek sıcaklıklara. Kanımız sıcak kal û beladan beri... Toprak nasıl razı haline, biz de eyvallahız durumumuza çoğu yaz...

Buna rağmen çok sıcak oldu mu, sitem ederiz; havalar neden bunaltıcı diye...

Biz insanlar böyleyiz işte... Yani kışken sıcaklığı özleriz, yazken serin havaları isteriz. Yağmur yokken dertlenirken ancak yağarken damlalarından kaçtığımız vakitlerimizde olduğu gibi... Birbirine benzemez cümleler kurarız mevsimden mevsime. İklimlerden yana hep dertliyiz, hep şikayet doluyuz...


Sıcak havalardan kurtulmanın yolları çok ama...

Allah kulları için güzellikleri esirgemez. Rahmeti boldur her zaman... Her şeyin telafisi mümkün gibi...


Sıcak havalar yakama yapıştı mı, sızlanmam. Önce bu nimete şükrederim. Sonra cehennemi düşünürüm. Yakıcılığın verdiği ızdırabı hatırlarım...

Sonra sonra serin bir gölge ararım kendime. Gölge yoksa, suya sarılırım. Su ki serinliğin diğer tanımı. Su ki rahatlığın anlamı. Su ki sıcak ile soğuğu dengeleyen hayat kaynağı, yaşam sıvısı...


Çünkü bilirim hiçbir şey boş değil. Hayatta doğa olayları konusunda olup biten ne varsa lazım bize. Rıza göstermek, kabullenmek başa gelenleri bize düşen erdem olmalı...



...........................................
MehmetSelimÇİÇEK
4 Haziran 2010,,,17.36
Mardin