.................................

Mayıs, benim ay’ım desem yeridir...

1 Mayıs, emekçilerin günü... İşçilerin haklı bayramı... Çalışanların yanında saf tutarım. Teri kurumadan emeği avuçlarına düşsün diyenlerdenim. Şartları ve çalışma koşulları iyileştirme taraftarım...



Mayısla birçok şansa, değere, anlama ve mevkiye sahip oldum...


6 Mayıs, AZAD’ın doğuşu, aramıza gelişi, dünyamızı zengin kılışı...


Mayıs’ın ikinci haftası, her pazar günü, Annemi güllere boğuşum, candan onu bağrıma basmam, ellerine sarılmam, anne gibi yar olmaz deyişine mazhar kalışım...


24 mayıs, Mimoza ile bir ömre imza atmak, sevdamızın ileriye dönük ilk adımı, yüzüklerin aşk kazancı...


31 mayıs günü ise oyun çağım, çocukluğum, doğallığım, kuzuları otlamaya götürüşüm, badem ağaçları gölgesinde düşlere dalışım, dağlarda bir aslan gibi dolaşmam, kendimi yaşadığımı anlamam...



Ve mayıs çiçeklerine bayılırım. Mayıs ki çiçeklerin en yeşile ulaştığı iklim. Mayıs ki kelebeklerin, böceklerin ota doyduğu mevsim. Mayıs ki güneşiyle bedenleri serinleten, ısıtan ılıman klima...


Mayısla bir başka hale geçerim. Kendimi bulmaya çalışırım. Kendimi tazelerim gerçekleren yana ne varsa. Ne güzelse, heybeme doldururum. Ne sağlıklıysa, ruhuma şifa niyetine serperim. Ne yararlıysa, yamacından parçalar koparırım mayısın...


Mayısın deli deli esişine, masum masum bakışına, uslu uslu oturuşuna, engin engin tevekküre dalmasına, dalga dalga bulutlamasına, can can kucaklamasına HAYRANIM...



......................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
1 Mayıs 2010,,,16.56
Mardin