ABD yönetiminde yıllardır etkinliği fazla olan Ermeni ve Yahudi lobilerinin, bu ülkenin dış politikalarında etkisi oldukça fazla olmuştur. Buna rağmen ; özellikle bizi gözden çıkaramamasının tek nedeni, kendi çıkarlarıdır.

İsrail’i , Ortadoğu’nun başına belâ eden ABD’dir !
Fakat en çok bu yüzden düşman kazanmıştır. Bu yüzden başı belâdan kurtulmamış ve kurtulma ihtimali de görünmemektedir. Oysa Ortadoğu’da, ikili ilişkilerinin doruk noktasında olduğu başka ülkeler de vardır ; Suudi Arabistan, Mısır ve Küveyt bunların en başında yer alırlar.

İsrail, babasından yüz bulan şımarık çocuklar gibi , Ortadoğu’da yıllardır at oynatmakta ve güçlenmektedir. Uluslararası kuralları bile hiçe sayarak, adeta dünya kamuoyuna kafa tutmaktadır. ABD, yine kendi çıkarları ve planları gereği, bizi de İsrail ile stratejik işbirlikçi yapmıştır.

Hüseyin Barak Obama ; İsrail’e öz babalığı reddediyor gibi bir görüntü var şimdi. Bence, üvey baba oluyor. Ortadoğu’daki insanların kan bağı ağır basmaya başladı.

Ülkemiz iktidarı ; İsrail ile iyi geçinmenin, yakınlaşmanın, özellikle tabanı tarafından tasvip edilmediğinin farkına vardı. Gazze’ye yapılan son saldırıların ardından ve Davos’ta yapılan saygısızlıktan da yararlanarak ’’ One minute ! ’’ çekildi..
İlk o zaman anlaşıldı ; Obama’nın İsrail’e öz babalık yapmayacağı. Bizimkiler de bu durumun farkına vardılar ve tabana karşı oy potansiyelinin madenini keşfetmiş oldular.

Biraz da İlâhî adalet diyelim ; İsrail, kendi tuzaklarına düşmeye devam ediyor. Arkasında ne dünya kamuoyu ne de ABD var. Bu saatten sonra İsrail ; en azından genel seçimlere kadar , bizim iktidarın, hatta muhalefetin bile, dayak tahtası, kum torbası, belki de şamar oğlanı olacaktır !

ABD, Şah Rıza Pehlevi’den sonra kaybettiği İran’ın yerine, iç işbirlikçiler sayesinde ele geçirdiği Irak’ı, çoktan oturtmuştur. Suudi Arabistan, Mısır ve özellikle Türkiye ile ikili ilişkileri aslında israil’e ihtiyaç bırakmamaktadır. Üstelik, İsrail’e verilecek her türlü destek, Türkiye’yi ve diğerlerini diğer Ortaduğu ülkelerine karşı zor duruma sokmaktadır. Savunmasız bırakmaktadır.

Sezgilerimde haklı çıkarsam ; İsrail’in altın çağı sona ermiştir. Şimdi , Filistin Devleti’nin kurulma zamanıdır. İsrail de şimdiki sınırlarının çok daha azına razı olmak zorundadır. Direnirse eğer, daha da zararlı çıkacaktır.

İşte, bizimkilerin yapmaya çalıştıkları da , bu senaryoda, önemli bir rol kapmaktır. Bu yarışta , yalnız olmadığımızı, Suudi Arabistan, Mısır ve İran gibi rakiplerimizin olduğunu da unutmamak ve onlarla bu yarışı bozuşmadan, akıllıca yürütmekte yarar var.Hiç bir kazanım, tek bir dostu kaybetmeye değmez.

Hüseyin Barak Obama ; beni yanıltmazsa eğer , Ortadoğu ateşinin oldukça azaltılması gibi bir şans doğacaktır. İran’a ve Yemen’e vurmayı düşünmemesi, benim umutlarımın yeşermesine sebep oldu. Özellikle , İran için bahaneler, Irak için uydurulan bahanelerden çok daha önemliydi. Yemen’in durumu ise ; Afganistan’dan hiç de aşağı kalır değil.

Bence ; ABD uyanıyor ! Bu defa hayra yorabileceğimiz bir uyanışa benziyor bu. Dilerim yanılmam da, insanlık kazanır. Sonunda, düşmanları azalacağından dolayı; ABD de kazanmış olur.

Fikret TEZAL