10
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1551
Okunma
Bir arkadaşım şiirde başarıya ulaşmanın yollarını sormuştu ona verdiğim cevabı edebiyat Defterindeki dostlarla da paylaşmak istedim.
Öncelikle ne kadar başarılı olduğumu zaman ve okuyucu belirleyecektir ki, bunun olması da sesimi duyurabilmemle mümkündür. Yoksa kıyıda köşede kalmış, bir çok iyi şair vardır, bir kısmı ancak öldükten sonra tanınmış ve sevilmiştir. Onlardan birisi de olabilirim.
VE CEVABIM:
Edebi bir geçmişim yok, çok fazla ilmi bir cevap veremiyeceğim. Sadece düşüncelerimi paylaşacağım ki bu da istediğiniz cevap olur mu bilmem.
Şiir yazmak için elbette yetenek gerekir. Ama bunun dışında kendimden örnekler vererek olması gerekenleri söylemek istiyorum.
1. Aşırı derecede duygusal birisiyim. Belki bir yaradılış hatası daha doğrusu bunun bir sakatlık olduğu da söylenebilir, asla mantığımla hareket edemem. Hayatımı duygularım yönlendirir, bunun içindir ki çok yanılır, çok pişman olurum. Bana göre şiirin öz kaynağı da üzüntü, hüzün, pişmanlık, dargınlık gibi duygulardır. Ve bu duyguları son derece yoğun olarak yaşamaktır.çok fazla sevgi şiiri yazamamam bundandır.
2. Severim, her şeyi canlı cansız görebildiğim, hissedebildiğim herşeyi. Elime aldığım taşın bile kalp atışlarını hissettiğim zamanlar olmuştur. Yürürken toprağı incittiğimi düşünürüm kimi zaman. Ve bu hislerim sayesinde şiirlerimde teşhis sanatına çok yer veririm. En çok insanları tanıdığım için hepsini insan gibi düşündürür, insan gibi davranışlar biçimine sokmaya çalışırım.
3. Zamanında şiir haricinde çok fazla kitap okudum. Hafızamın elverdiği ölçüde kelime haznem geniştir. Tahsilimin fazla olmaması yüzünden Arapça ve Farsça zamanında kullanılmış kelimeleri kullanamasam da dağarcığım çoklarına göre geniş sayılır. Yani okumak gerektiğini düşünürüm.
4. Şiire başladığımdan beri ki, çok zaman olmadı ciddi anlamda sadece 3 yıldır ilgileniyorum, okuduğum her kitapta, izlediğim filmlerde, dinlediğim müziklerde sadece kelimelere yoğunlaşırım. Bunun içindir ki defalarca dinlemezsem , izlemezsem, okumazsam eserin konusunu bile hatırlamam. Beni çeken sadece kelimelerdir.
5. Gözlemciyim, insanların doğanın hareketlerini gözlemlerim her zaman. Bir yaprağın titremesinden yüzlerce mâna çıkarttığım olur.
6. Kendimi duygusal olarak kendim gibi yaşamam. Gördüğüm her kişi benim içimde yer alır, onun gibi düşünür, onun hissettiklerini hisseder, daha doğrusu o olmaya gayret ederim. Hiç yaşamadığım bir mekânı, hiç olmadığım bir kişiliği benmişim gibi anlatabilirim.
7. Ahengi severim, rüzgârın esişinde bile duyduğum müziktir, yağmurun sesinde... Okuduğum şiirlerde öncelikle ahengi aramam bu yüzdendir. Zaten şiiri düz yazıdan ayıran şey ahenk değil midir? Duygular düşünceler her şekilde ifade edilebilir, ama şiir olması için yetmez. Ahengi oluşturmaya en çok katkı sağlayansa hece sayısı, durak ve kafiyedir bana göre. Alitersyon, cinas gibi değişik sanatlar da olmalıdır. Şiiri şiir yapan sadece bunlar mıdır, hayır o zamanda şiir değil manzume olur. Sadece şekil şiir değildir. Bu yüzden yazmasam da serbest şiirlerin bir bölümünü seviyorum.
8. Şiirde olması gereken en önemli özelliklerden birisi de imgeleme denilen, (ki bunun asırlar öncesinden de örnekleri vardır adı başka olmasına rağmen) edebi tamlamalardır. Defalarca söylenmiş olanlarına simge, hiç söylenmemişine, ya da duyulmamışına imge denilen bu tamlamalar şiiri somut bir dünyadan soyutluğa götürür ki şiirin güzelliği buradadır. Daha önce üstte yazdığım duygusal durumum yüzünden bunu yapmam kolay geliyor. Çünkü hiç birşey bana başkasına göründüğü gibi görünmüyor, ya da görmek istemiyorum, görmekten hoşlanmıyorum. Şiirlerinde yoğun olarak güzel imgeler bulan insanların sadece düşünerek bulduklarını da sanmıyorum, onlar da benim gibi hissediyorlardır.
9. Bazı arkadaşlar şiir kalıplara sığdırılmamalı derler, onlara katılmıyorum. Özgürlük gibi hiç bir değer yoktur (ki benim de önem verdiğim bir değerdir). Ama her özgürlüğün de bir sınırı olması gerektiğini düşünüyorum. Şiirde de sınırlarımı milli değerlerimize duyduğum saygıdan dolayı koyuyorum. Yani dar sınırlar içinde özgürce yaşamanın keyfini hissede hissede yazıyorum. Binlerce yıllık geçmişimizi bir anda yok sayıp yarım asırlık bir akımın doğruluğu tezini savunmam ve ona destek vermem kişiliğime uymaz.
Sonuç olarak maddelediklerim doğrultusunda şiirde başarıyı sağlayan en önemli şeyler, sevgi, duygusallık, çok okumaktır. Şairin kendisini başkalarımın yerine koyması, yani empati, gözlemdir. Ayrıca anlatılana değil, kelimelere yoğunlaşmak da gerekir.
Kendi düşüncelerimi kendimden örnekler vererek açıklamaya çalıştım, katılan da olabilir katılmayan da, her düşünceye saygılıyım. Ama benim de katılmamak gibi bir lüksüm olabilir. Saygılarımla...