İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
yalciner17
yalciner17

çay içtik ama zukkum olsun, bir daha gelirsek! Ardahan Öyküleri 64... kitap 45

Yorum

çay içtik ama zukkum olsun, bir daha gelirsek! Ardahan Öyküleri 64... kitap 45

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

826

Okunma

çay içtik ama zukkum olsun, bir daha gelirsek! Ardahan Öyküleri 64... kitap 45

Lise biraz kıraktaydı.
Kırmızı vala: Par-par parlıyordu.
Yaza birinci ayın birinci veya ikinci ve ya ondan,
Bunlardan sayılmayan günlerdi.
Talebelerin takıldığı kahve’ane:
"Ahana!"
Hırıltı ve gürültü gırla,
Kahvene yıkılıyordu.
Lise, tarlalar ve bir iki ev yeni yeni etleniyor, canlanıyordu!
Okulla diğerlerin arasına "Gıran" girmişti.
Öğrenciler sigara içiyorlardı. Serbestlik vardı. Ekmek arasına yumurta katıp yeniyordu. Zula işler saklanırdı. Kahveci ve çaycı seneler aşırı sanatlarıydı; bunun üzerine çalışmışlardı.
İki kavga eden talebenin gizlisi saklısı bir zulada saklanırdı bazen.
"Sindizkom taraflarında bir bey yaşarmış. Manyoflu Ağa bunla zıtlaşmış. Bey ders verecek ya: Ağayı davet etmiş.! Ağa mı ağa, ama insan nihayet. Bir karın ekmeğe tamarzılık yapmış. Kış da; yaz da çıkıp gitmişti.
"Ola, senin ne işin var. Otursana evinde eşiginde. Helal ekmeğini yesene kendi sofrayın."
Atıla atıla gitmişti.
Bey efendi adamdı:
"Buyrun, buyrunnn!.."
Ağa oturdu.
Bey safa- hoş etti.
Teklifsiz: "Kahveler gelsin!" diye çığırdı.
Hele bakın... "kahveler" geldi yer be yer!
Kim getirse iyi?
Bir pisik!
Pisik’in elinde bir sini içinde kahveler ve bir tas su. Boynuna kırmızı vala dolamışlar ki frapan gözüksün pisik. Beline Bey’in geçen sene ölen karısının kemerini sarma bağlamışlardı. Pisik albenili; güzel kirkit kelimenin tam yeteriyle.
Ağa, gelen servise şok geçirdi!
" Allahını seven bu pisik mi?" diye şaşkınlığını haykırdı. Pisik kıvıra kıvıra geri çekildi. Yerden bir de reverans patlattı.
"De; şimdi git!"
Ağa mesajı almıştı.
Almasın mı?
Pisik’in dile gelmediği kalmıştı.
Keşke, Pisik; konuşmak öğrenseymiş.
Ağa Dayı, Müsaade alarak. Bellim etmedi. Yola çıktı. Yanında ki nökerler deşmeğe çabaladılar "Ne der?" diye ama kıpkırmızı suratlı; ağzını çıpıllatmadı bile.
"Ala, vala, kıpkırmızı vala,
Parım, parım, parla."
Köpünü indirdiler. Muhtar:
-Ağam, düşünsel deney gibi farzetsene...
- Nasıl farzedem?
Teorik bir deney yapalım. Faraziye üzerinden...
O pisigin sürecine yamalayacağız!
Pisik tepsiyle kahveleri getirdi. Kırdırarak senin önüne geldiğinde; sen cebinden fareyi çıkartır ve önüne atarsın. Fare tepsiyi, tası tarağı fırlatır. Pisiklik aslına rücu edip; farenin ardından deliklere girdiğini zannet. Bey bozum olsun. Rezil - rüsvay olmuş; belece varsay ki!..
Ağa: "Sen hak’ketten akıldaneymişsin ha, muhtar."
Gırı inen ağa rahatladı. "Bu düşünsel deneyi kim bulmuşsa helal olsun."
İnsan bir çözüm buluyor:" İnsan kafayı kullandıkça neler çıkartırıyor neler."
Talebe kahve’nesinde... çaycı talebeye çay ikram etmişti. Talebe çayını içiyordu. Çaycı kinayeli konuşup: Laf dokunduruyor... talebe çaycının taklidini bir yerde yapmıştı. Çaycıya bunu ulaştırmıştı; vayıslar (dedikoducular).
Çaycı:
-Yavrum! Bir çay daha almaz mısın!
-Yok dayı yav! Çayını içtik ama zukkum olsun; bir daha gelirsem!




Yalçıner Yılmaz
11/11/2009
Gebze

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çay içtik ama zukkum olsun, bir daha gelirsek! ardahan öyküleri 64... kitap 45 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çay içtik ama zukkum olsun, bir daha gelirsek! ardahan öyküleri 64... kitap 45 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
çay içtik ama zukkum olsun, bir daha gelirsek! Ardahan Öyküleri 64... kitap 45 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL